Korona öncesinde her 6 Alman yurttaşından birinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı, bu rakamın kısa çalışma ve kapanan sektörler nedeniyle çok daha artmış olduğuna dikkat çekilirken, finansal varlıklar üzerinden bazı hane bütçelerinin de bir servet patlaması yaşadığı ortaya çıktı.

Almanya’nın yoksulluk araştırmaları yapan ünlü uzmanlarından Prof. Dr. Christoph Butterwegge, koronavirüs öncesinde bile, iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana en yüksek yoksullaşma oranının yaşandığını belirtmişti. Salgın koşullarında bu kesimin çok daha büyüdüğü sanılıyor. Federal İstatistik Dairesi, 2019’da halkın yüzde 15,9’unun yoksulluk tehdidi altında yaşadığını saptamıştı. Yoksulluk sınırı, tek kişilik bir hane halkı için 1074 avro olarak hesaplanıyor. Bu kesimin gelirinde korona önlemleri nedeniyle büyük bir gerileme olduğu, örneğin bu yılın mayıs ayında Almanya’da 6,7 milyon kişinin kısa çalışma parası aldığına dikkat çekildi. Kısa çalışanlar genelde normal ücretlerinin yüzde 60 kadarını alabiliyor. 

Buna rağmen, bazı hane halkı bütçelerinde finansal birikimin inanılmaz boyutlar aldığı da anlaşıldı. Federal Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), ülkede hane halkı bireylerinin sahibi olduğu hisse senedi gibi finansal varlıklarına ilişkin yılın ikinci çeyrek verilerini açıkladı. Buna göre, Alman hane halkı bireylerinin finansal varlıkları Covid-19 salgınına rağmen yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 4 veya 253 milyar avro artarak 6,63 trilyon avroya yükseldi.
Bundesbank, bir önceki çeyrekte Covid-19 salgının ve belirsizliğin tetiklediği hisselerde değer kayıplarının ikinci çeyrekte büyük ölçüde telafi edildiğini belirtti.
“Almanların” finansal yatırımlar için ucuz faiz oranlarından yararlandıkları ifade edilirken, özellikle konut kredilerine yönelik talebin arttığı kaydedildi.
Öte yandan, ülkede hane halkı yükümlülükleri de ikinci çeyrekte yüzde 0,9 veya 16 milyar avro artarak 1,91 trilyon avroya ulaştı.

+49 – BERLİN

FOTO: A.A.