UETD'de sular durulmuyor

UETD'de sular durulmuyor

Bazı yöneticilerin THY'den maaş aldıkları ve aday olmayacağım demelerine rağmen gizlice başvuru yaptıkları yönündeki iddialar AK Parti'nin Avrupa kolu UETD'yi karıştırdı.

FRANKFURT - Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Avrupa'daki faaliyetlerini koordine eden ve Türkiye'den de maddi  destek alan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) içerisindeki tartışmalar seçim sürecinde daha da alevlendi. Önceki dönemlerde derneğin kamu yararına çalışan statüsünün Maliye tarafından kaldırılması, CHP Parti Meclisi Üyesi Emre Çam'ın ortaya attığı bazı UETD yöneticilerinin THY'den danışmanlık adı altında maaş aldıkları iddiası karşısında sessiz kalınması, son olarak da yöneticilerin üyelere 'Biz dahil kimse aday olmayacak' mesajını gönderdikten sonra gizlice adaylık başvurusu yaptıklarına ilişkin iddialar nedeniyle, UETD teşkilatlarındaki tartışmalar hız kazandı.

Avrupa'da yaşayan vatandaşlara verilen emeklilik ve uçak biletlerinde indirim gibi sözlerin tutulmaması, gurbetçilerin bilgilerini yaşadıkları ülkelere veren Otomatik Bilgi Transferi Anlaşması gibi konular nedeniyle, Avrupa'daki seçmenler nezdinde zaten prestij kaybetmiş olan AK Parti, UETD'ki çalkantılı durum nedeniyle daha da zor bir duruma girdi. 

Avrupa'daki AK Partililerin özellikle WhatApp üzerinden birbirlerine gönderdikleri ve yazarı da belli olmayan bazı mesajlar, genel merkeze kadar ulaştı.

Bu mesajlardan en popüler olanı 'Seçim öncesi UETD tabanında neler oluyor?' başlığını taşıyor:

Seçim öncesi UETD tabanında neler oluyor?

Türkiye Cumhuriyeti için yaptığı lobi faaliyetleri ve özellikle Ak Parti’nin seçim çalışmalarına verdiği destek ile bilinen Avrupalı Türk Demokratlar Birliği UETD teşkilatının tabanında bugünlerde ilginç olaylar yaşanmakta. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde girilen kritik bir erken seçim öncesi yurtdışında Ak Parti’nin seçim çalışmalarına en büyük desteği veren UETD’deki bu gerilimli hava birçok çevreyide endişeye sürüklemekte.
Gerginliğin etap olarak bu safhaya gelmesinin en büyük etkenleri aşağıdaki noktalar olarak gözülmekte:
-    Zafer Sırakaya yönetiminin başarısızlığı
Sırakaya yönetiminin son iki senelik bilançosu UETD tabanında pek içaçıcı değerlendirilmiyor. Teşkilat üyeleri „tabandan uzak, otoriter yönetim sistemi“ ve „ehliyeti olmayan kişilere verilen kritik görevler“ olarak eleştirilerini bu iki noktada toplamaktalar. Son iki senede önemli bir ölçüde gerileyen üye sayısı bu iddiayı doğrular nitelikte. 

-    Referandum zamanında YSKM çalışmalarındaki olumsuzluklar
Son seçim çalışmalarında zamanın Ak Parti YSKM görevlileri yapılan ve efektif olmadığı düşünülen harcamalar, yetersiz seçmen transferi olanakları, otobüslerin son günlerde fahiş fiyatlarla kıralanması gibi bir çok sert eleştirilerin hedefi olmuşlardı. Hemen hemen aynı kişilerin bu seçimlerde de tekrar göreve getirilmesi ve aynı sorunlarla tekrar karşılanmaya başlanması, tabanı hareketlendirdiği söyleniyor.

-    “Fatih Zingal” bilmecesi
Avrupa’da kamuoyuna yansıyan son zamanların en başarılı ve ilgi gören Avrupalı Türklerin başında gelen UETD’nin Siyasi İşler Başkanı Fatih Zingal beyin isminin etrafında da ilginç tespitler birleşmekte. Yakın geçmişte Alman TV programlarında sergilemiş olduğu klas performansı ve sakinliğiyle tanınan Fatih Zingal’ın son dönemlerde ne TV programlarında nede kendi teşkilat programları içerisinde görülmesi, UETD teşkilatının üst kadroları tarafından popülaritesinin artması sonucu engellendiği iddia edilmektedir.

-    “Muhsin Ceylan” twitindeki “kehanetlerin” birer birer gerçeklesmesi
Kanal Avrupa Moderatörü Muhsin Ceylan bey’in 19 Nisan’da attığı bir twit bugünlerde UETD tabanını bir hayli meşgul ediyor. Bu twit içerisinde “UETD’nin Genel Kurulu’nun Bosna’da olacağı, mevcut Genel Sekreter Bülent Bilgi beyin gelecek UETD Genel Başkanı olacağı ve mevcut UETD Genel Başkanı Zafer Sırakaya beyinde TBMM Milletvekilliği için yapacağı aday adaylık başvuruşunuda kutladığıni” yazan Ceylan, o vakitler bunca şeyin olacağını teşkilat üyelerinden önce söyleyebilmesi, teşkilatın demokratik altyapıdan yoksunlaştığını ve tabandan soyutlanmış şekilde yürütüldüğünün belgesi olarak gösterilmektedir. 

Bu gerginliği hat safhaya tırmandıran ve tartışmaları kamuoyuna yansıtan en güncel konu ise, şu aralar yurtdışından yapılan „TBMM Milletvekilliği aday adaylık“ başvurularıdır. Aldığımız bilgiye göre erken seçim tarihi açıklandıktan hemen sonra UETD Genel Başkanı sn. Zafer Sırakaya kendisinide dahil ederek tüm UETD teşkilat yönetici kadrolarına aday adaylik başvurusu yapmalarını yasaklamış, ama buna rağmen bir kaç gün önce medya ya yansıyan bir takım belgeler, başta Zafer Sırakaya olmak üzere, Asiye Bilgin, Enes Seydanlıoğlu, Köksal Kuş, Dursun Döngel, Ziya Bayındır gibi bir çok üst düzey UETD yöneticisinin Ak Parti Milletvekilliği aday adaylığı için başvuru yaptığını ortaya çıkarmıştır. 

Tabanın tepkisine kişisel konuşmalar esnasında şimdilerde yeni karşılık veren UETD Genel Başkanı, bize son gelen bilgilere göre „Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteğiyle aday adaylık başvurusunda bulunduğunu“ söylediği kayıt edilmiştir.  Bu açıklamanın üzerine UETD tabanının tatmin olmadığı ve en ilgi çekici, düşündüren tepkilerin başında „Cumhurbaşkanımız UETD Genel Başkanı’nın aday adaylığını gerçekten desteklemişse, bir insan bunu niçin bu kadar gizli tutar ve göğsünü gere gere bu teklifi teşkilatına duyurup, tabanından destek istemez?“  geldiği öğrenilmiştir. 
Ak Parti’nin yurtdışında seçim çalışmalarını yürütecek kişilerin başında gelen UETD tabanının hem görevli hem de seçmen olarak bu şekilde hayal kırıklığına uğratılıp küstürülmesi, Ak Parti içerisindeki çevreleride aşırı derecede rahatsız ettiği gelen son bilgiler arasında yer almaktadır. Bu kritik seçimler öncesi yurtdışında yaşayan ve Ak Parti’ye gönül veren seçmen ve görevliler kiltesinin bu derecede tepkilerinin çekilmesi, seçim sonuçlarına dâir gelişebilecek olumsuzluğun endişesini birlikte getirmektedir.

 

 

NOT: Bir okurumuz tarafından gönderilen bu yazının yazarına uzun süre ulaşmaya çalışmamıza rağmen başarılı olamadık. Yazının güncelliğinin kaybolmaması için yazarından izin alamadan yayımlamak durumunda kaldık. Kendisinden bu durum nedeniyle özür diler, bizimle temasa geçmesi durumunda telif ücreti ödemeye hazır olduğumuzu belirtiriz.

HABERE YORUM KAT