Öfke sizi şişmanlatır

Öfke sizi şişmanlatır

Fazla kiloların asıl nedeni, sanılanın aksine yanlış beslenme ve hareketsizlik değil, bilinçaltındaki olumsuz duygulardır. Üzüldüğünüz, kızdığınız, öfkelendiğiniz her anda yemek yiyorsanız duygusal boşluğunuzu doldurmaya çalışıyorsunuz demektir.

Hiç düşündünüz mü? Kilolarınızın nedeni, ya sanılanın aksine yanlış beslenme ve hareketsizlik değil de, bilinçaltınızdaki olumsuz duygular ve inançlarınızsa…

Bilinçaltı ve duygusal dünyamızın kilo alıp vermemizde büyük etkisi var. Yalnızlığın, tatlı yeme alışkanlığını artırdığı bilinen bir gerçek. Kadınlık ve cinsellikle ilgili öfkelerse basen bölgesindeki fazlalıklardan sorumlu tutulur.

Aşırı yemek, kendinize hakarettir…

Çözemediğiniz sorunların öfkeleri, suçluluk duygusu ve bastırmak zorunda kaldığın duygular, fazla kilo olarak vücudumuzda depolanır. “Kilo bir matematik sonucu oluşur ve harcadığından fazla kalori alırsan şişmanlarsın" diyebilirsiniz. Ancak vücutta bazı mekanizmalar bu kadar da sayısal çalışmıyor. Bilinçaltı ve duygusal dünyamızın bedenimiz üzerine çok büyük etkisi var. Bazılarını biz kadınlar çok iyi biliyoruz. Örneğin yalnızlık ve acı, gece saatlerinde tatlı yeme alışkanlığı yapabiliyor. Önemli kayıplar, boşanma, ölüm ya da travmatik ayrılıklar da benzer şekilde duygularımızı altüst ettiği için her fırsatta buzdolabına yönelebiliyoruz. Bu tip örnekleri çoğaltmak mümkün ama bir de hiç farkında olmadıklarımız var.

Üzüldüğünüz, kızdığınız, öfkelendiğiniz her anda yemek yiyorsanız duygusal boşluğunuzu doldurmaya çalışıyorsunuz demektir ama yediğiniz hiçbir çikolata ve tatlı sorununuzu çözmeyecek hatta yardımcı bile olmayacaktır.

Mideniz çöp tenekesi değil

Her canlı doğumundan itibaren, ne zaman, ne kadar yemek yemesi gerektiğini bilir. Acıkınca yer, doyduğumuzda ise dururuz. Ancak insan, bedeniyle iletişimi kesip sezgilerine kulaklarını tıkadığında kendi gerçekliğinden de uzaklaşır. Yiyeceklerin değil de onlara yüklediğimiz anlamların bedenimizi ve ruhumuzu ağırlaştırdığını kabul etmeliyiz. Çünkü bedensel ihtiyaç için yani fiziksel açlığınızı doyurmak için yediğinizde şişmanlamanız mümkün değildir ama duygusal açlığınız için yiyorsanız gerçek sorunun kaynağını tespit etmeniz gerekir. Sorun sizin duygusal olarak anlam yüklediğiniz, sizi üzen olayların sizin fiziksel olarak doymamanıza sebep olmasıdır. Sizi yemeğe yönlendiren duygunuzu fark edip kendinizle bağlantıda kalmalısınız.

Mükemmel olmak diye bir şey yoktur. Zaten olmak zorunda da değilsiniz. Mükemmeliyetçilik, bizi eninde sonunda hasta eder ve her türlü yaşananlar bizim için takıntı haline dönüşür. Tatsız tuzsuz, herkesi eleştiren ya da ezik bir karakter haline getirebilir. Kendimizi asla sevemeyeceğimiz için, bilinçaltımıza değersizlik duygusunu yerleştirir. Yaşanan her türlü olumsuzluk bu duygumuzu destekler ve zamanla artık davranışlarımıza dönüşür. Bu da kişiyi asla doyurmaz ve tatmin etmez. Doymadıkça, kendinizi daha da fazla yemek yerken bulursunuz. Zaten genelde sebebini bilmediğimiz öfkeler, karın bölgesinde toplanır. Kadınlık, hatta cinsellikle ilgili öfkelerimiz ise çoğunlukla basen bölgemizde...

O yüzden sebebini bilmediğimiz kilolar için hemen diyet listesine sarılmamalıyız. Kilo verdikten sonra tekrar verilen kiloların daha da fazla olarak alınmasının sebebi de budur. Önce gerçek sebeple yüzleşip, kısır döngüyü kırmalıyız. O zaman biriktirecek korku da öfke de kalmayacak ve istemediğiniz kilolarla beraber gidecektir.

Değişimler her zaman önce bilinçaltında başlar.

Hepinize özgür ve hafif bedenler diliyorum…

 

Müge Eşkin Eroğlu

Bilinçaltı Terapisti

Tel: +49 176 803 89 622

Friedrich-Bergius Strasse 5

65203 Wiesbaden

[email protected]

HABERE YORUM KAT