Milletvekili Hakan Taş: “Almanya yardım etmezse Avrupa ekonomisi çökme tehlikesi ile...

Milletvekili Hakan Taş: “Almanya yardım etmezse Avrupa ekonomisi çökme tehlikesi ile...
Berlin Eyalet Parlamentosu Sol Parti Meclis Grubu Uyum, Kültür ve Katılım Politikaları Sözcüsü ve milletvekili Hakan Taş pandemi ile ortaya çıkan krizi Halkweb için değerlendirdi

Koronavirüs salgını durdurulamıyor. Dünya üzerinde 1 milyon 700 binden fazla kişi “enfekte olmuş” durumda. 100 binden fazla insan da hayatını kaybetti. Avrupa’ya dönüp baktığımızda vaka ve ölüm sayısında İtalya ve İspanya başı çekiyor. Zor günler geçiren İtalya ve İspanya gibi ekonomisi diğer AB ülkelerine göre daha zayıf olan ülkeler süreci atlatabilmek için “Avro Tahvili” talep ettiler. Ancak başta Almanya ve Hollanda olmak üzere Kuzey Avrupa ülkeleri bu isteğe sıcak yaklaşmadı. Bunun yerine koronavirüs nedeniyle ekonomileri sarsılan ülkelere maddi yardımın yapılması ve kredi verilmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Beraberinde ekonomik yaptırımlar ve aşırı borçlanmayı da getirecek söz konusu anlaşmayı Sol Parti eyalet milletvekili Hakan Taş’a sorduk.

Uzlaşmanın umut verici olduğuna işaret eden Sol Partili siyasetçi, AB’nin Almanya gibi ekonomisi güçlü olmayan ülkelere yardım etmemesi durumunda ise Avrupa ekonomisinin çökme tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceğine işaret etti.

Salgının Avrupa ekonomisine, mültecilere, göçmenlere ve işçilere etkilerini de değerlendiren milletvekili Hakan Taş’ın anlattıklarından satır başları ise şöyle:

“KORONA GÜÇLÜ EKONOMİLERİ DE ETKİLİYOR”

“Koronavirüse karşı mücadele için alınan önlemler güçlü ülkeleri de olumsuz ölçüde etkiledi. Almanya hem işverenlere hem de işçilere yönelik destekler açısından hızlı adımlar atıldı. Bu hızlı adımlar umarım etkili olur. Avrupa Birliği’nin karara bağladığı yardımlar yetmeyebilir. Ekonomisi Almanya kadar güçlü olmayan Polonya, Romanya, Çek Cumhuriyeti Bulgaristan ya da ekonomisi yıpranmış Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelere AB’nin elini uzatması gerekiyor. Bu olmadığı takdirde AB ekonomisi çökme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir. Ülkelerin yeni borçlanmaya gitmeleri gerekecektir. Yoksa üstesinden gelemeyeceklerdir. 540 milyar avro hacmindeki yardım fonunun oluşturulması yönündeki tartışmalar son buldu. AB maliye bakanları başta Almanya olmak üzere karşı çıkmışlardı, ama uzlaşma sağlandı. Bunu ilk olumlu adım olarak görüyorum. AB Yatırım Bankası’ndan da 200 milyar avro hacminde kredi garantisi alındı.

700 KÜSUR MİLYAR AVRO AVRUPA’YI KURTARACAK MI?

700 küsur milyar avro Avrupa ekonomisinin yeniden canlanmasına katkı sunabilecek mi, bunu söylemek için henüz çok erken. Umarım salgında ikinci dalgayı yaşamayız. İnsanları tehlikeye sokacak sorun ve sıkıntılarla karşı karşıya kalmayız. Bir an önce aşının bulunması gerekiyor. Tedaviler için ilaçların piyasaya ulaşması gerekiyor. Böylece ekonomik açıdan ek tedbirlere de gerek kalmaz.

“SINIRDAKİ MÜLTECİLERİ UNUTTULAR, AVRUPA’NIN UTANMASI GEREKİR”

Diğer taraftan korona ile mücadele ederken diğer sıkıntıları Avrupa, dünya ülkeleri unuttu. Türkiye-Yunanistan sınırındaki mültecileri unuttu örneğin. Bu Avrupa’nın utanç duyması gereken bir durum. Biz bunun görünür kılınmasını istedik ve tartışmaları sürdürdük, gündemde tutmaya devam ettik.

ALMANYA 50 MÜLTECİ ÇOCUĞU KABUL EDİYOR

Bu doğrultuda Almanya, özellikle tek başına ülkesini terk etmek zorunda kalan Yunanistan Türkiye sınırındaki 50 mülteci çocuğu almayı kabul etti. Önümüzdeki günlerde bu çocuklar Almanya’ya gelecek. Elbette bu sayı yetersiz. Korona ile mücadele ederken mevcut sorunları da unutmamamız gerekiyor.

“İŞÇİLER DAHA GÜÇLÜ DESTEKLEMELERİ GEREKİRDİ”

Buna karşılık Almanya’da ekonomi ve inşaat sektörü yüksek ölçüde etkilenmiş gibi görünüyor. Birçoğu kısa süreli çalışma programlarına geçti. Bu da devlet bütçesinden destekle oldu. İflasları önlemek için alınan önlemlerdi bunlar. İşletmelere milyarlar aktarılırken emekçiler ise maaşlarının sadece bir kısmını alabildi. İşvereni desteklemek yerine küçük işletmeleri ve işçileri daha güçlü desteklemeleri gerekirdi.

SAĞ POPÜLİSTLER KAN KAYBEDİYOR

Diğer taraftan koronavirüsle mücadele kapsamında özellikle ekonomisi güçlü hükümetler kendilerine artı sağlamış durumdalar. Özellikle ekonomi yardım paketleri sayesinde. Aşırı sağda, AfD’de yüzde1 ila 3 oranında oy düşüşü gözleniyor. Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ise buna karşılık oy oranında yüzde 5-8 oranında artış sağladı. Sosyal demokratlar da oylarını artırdı. Bazı muhalefet partilerinde ise sağ popülistlerde olduğu gibi oy oranlarında düşüş gözlendi.”

19 NİSAN’DAN SONRA TEDBİRLERE GEVŞEME GELİYOR MU?

Öte yandan Alman kamu kuruluşu ZDF tarafından yaptırılan bir ankete katılanların yüzde 55’i koronavirüsle mücadele kapsamında getirilen kısıtlamaların 19 Nisan sonrasında da sürmesini istiyor. Başbakan Angela Merkel 14 Nisan’da eyalet başkanlarıyla buluşacak. Bu buluşmadan salgınla mücadelede gevşeme bekleniyor. Milletvekili Hakan Taş tedbirlerin basamak basamak kaldırılabileceğini söylerken, Almanya’da hükümete tavsiyelerde bulunan Ulusal Bilim Akademisi Leopoldina da toplu taşımada maske takılmasını ve okulların kademeli olarak açılmasını önerdi.

DW Türkçe’nin haberine göre, Federal Almanya Başbakanı Angela Merkel Leopoldina’nın koronavirüsü salgınıyla ilgili yaptığı araştırmayı, hükümetin bundan sonra atacağı adımlar açısından “çok önemli” diye nitelendirmişti.

IŞIN TOYMAZ – BERLİN