'Türkiye'nin AB ile ne alakası var?'

'Türkiye'nin AB ile ne alakası var?'

İtalya İçişleri Bakanı Salvini, "Bizim için Türkiye, Avrupa değil ve asla da olmayacak. Türkiye’nin katılım süreci tamamen durdurulmalı, iptal edilmeli. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ne alakası var?" dedi.

MADRİD - Avrupa'daki bazı aşırı sağ partiler, 26 Mayıs'ta yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde ortak stratejilerini İslam, göçmen ve Türkiye karşıtlığı üzerine belirledi. 

İtalya'da hükümet ortağı aşırı sağ görüşlü Lig partisinin inisiyatifiyle Milano'da yapılan toplantıya, "Almanya için Alternatif" (AfD), "Finler Partisi" ve "Danimarka Halk Partisi" temsilcileri katıldı.

Düzenlenen ortak basın toplantısında, aşırı sağın AP seçimlerinde ortak stratejisini İslam, göçmen ve Türkiye karşıtlığı üzerine kurduğu görüldü.

"Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ne alakası var?"

İtalya'daki Lig partisinin lideri aynı zamanda Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini, "Bizim için Türkiye, Avrupa değil ve asla da olmayacak. Katılım süreci durdurulmadı, kapatılıyor, tamamen kesiliyor çünkü Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ne alakası var? Bunu bana Halk Partisi ve sosyalistler açıklamalı. Bizim bu konuyla ilgili fikrimiz çok açık." dedi. 

Türkiye'nin AB için "dış güç" olduğunu savunan Salvini, AB fonlarından Türkiye'ye yapılan yardımları da eleştirdi.

"Siyasi İslam. Avrupa için kalıcı bir tehdit"

Finler Partisi'nden Olli Kotro da "Kültürümüzü ortadan kaldırmaya çalışan bir ideolojiye karşı buradayız. Bu ideolojinin adı: Siyasi İslam. Avrupa için kalıcı bir tehdit. Biz, Avrupa kültürünü korumak ve desteklemek istiyoruz. Yabancı bir kültür için kendimizi kurban etmek istemiyoruz. Üye ülkelerin ulusal egemenliğini de korumak istiyoruz." ifadesini kullandı.

"Hedef, Avrupa sınırlarını korumak"

Avrupa'daki düzensiz göçmen politikasıyla ilgili "Hedef Avrupa'ya gelen göçmenleri nasıl dağıtacağımız değil, Avrupa sınırlarını korumaktır." diyen aşırı sağ partilerin temsilcileri, AP seçimlerini kazanmaları halinde Frontex'in (AB Sınır Güvenliği Ajansı) kapsamını ve kapasitesini büyütmeyi vadetti.

"Merkel'in mevcut göçmen politikası bir felakettir"

Almanya'daki aşırı sağ görüşlü AfD partisinden Jörg Meuthen, "Eğer AB'nin dış sınırlarını kontrol altına alırsak, ülke sınırları da korunmuş olacaktır. Göçmen akını sıfıra inmelidir. Sadece bizim girişine izin verdiklerimiz geleceklerdir. Bunun için de siyasi kararlar almak gerekir. Merkel'in mevcut göçmen politikası bir felakettir." dedi.

Yeni Zelanda'daki terör manifestosu ile aşırı sağın manifestosu arasındaki benzerlik

Bu arada basın toplantısında İtalyan bir gazetecinin "Sizlerin de burada dile getirdiği, Müslüman karşıtlığı kampanya, göçmen karşıtlığı, çok kültürlülükle mücadele, Batı'yı tehdit eden işgalciler gibi tüm bu söylemlerin Yeni Zelanda'daki terör saldırısının manifestosunda yer alması sizi tedirgin etmiyor mu?" şeklindeki sorusu dikkati çekti.

"Avrupa'da bir numaralı risk İslami terörizmdir"

Lig partisinin lideri Salvini, "İtalya ve Avrupa'da bir numaralı risk İslami aşırıcılık, İslami terörizm, İslami fanatizmdir. Azınlık olarak İtalya ve Avrupa'da aşırı sol ve sağ gruplar mevcuttur ama şanslıyız ki bunların sayıları azdır ve kontrol edilebilir durumdadır. Demokraside kalacağız." yanıtını verdi. 

Aynı soruya cevap vermek için söz alan AfD'den Meuthen de "Bizim buradaki manifestomuz kesinlikle şiddet eylemleriyle ilişkilendirilmemelidir. Yeni Zelanda'da olan kesinlikle bizim yapmak istediklerimiz değildir. Bizim fikirlerimizle hiçbir bağlantı kurulmamalıdır. Biz tam olarak barışçıl ve demokratız. Evet, biz Avrupa'da bir değişim istiyoruz ve Avrupa'yı savunuyoruz ama bunu Yeni Zelanda'da olanlar ile bağdaştırmayın." açıklamasında bulundu.

Öte yandan, "Hedefimiz kazanmak ve Avrupa'nın kurallarını değiştirmek" diyen Avrupa'daki aşırı sağ partilerin temsilcileri, AB'deki ekonomik sorunu çözmek için Avrupa'daki üretimi koruyup, savunacaklarını vurguladı.

Milano'da yapılan toplantının benzer görüşteki Avrupa'daki diğer siyasi partiler için bir "başlangıç" olduğunu ileri süren Salvini, "AP seçimlerinde amaç AP'de en büyük grup olmaktır. AP seçimlerini kazanma ve Avrupa'yı değiştirme hedefimiz var. AB'deki en üst mevkilerde olabildiğince çok temsilciye sahip olmak istiyoruz." dedi.

Aşırı sağ partilerin temsilcileri ayrıca Salvini'nin "AB Komisyonu Başkanı olabilecek en iyi isim olduğunu" savundu. 

Milano'daki toplantıya Fransa, Avusturya, Macaristan, Hollanda, Polonya ve Belçika'daki aşırı sağ partilerin temsilcileri katılmazken, 18 Mayıs'ta Milano'da yapılacak ve geniş katılımın öngörüldüğü aşırı sağın gösterisine bu ülkelerden de katılımın olacağı iddia edildi. 

HABERE YORUM KAT