Sarı yelekliler, Türkiye'ye neden sıçramadı?

Sarı yelekliler, Türkiye'ye neden sıçramadı?

Asgari ücretle 907 litre benzin alabilen Fransızlar zamları protesto ederken, 324 litre alabilen Türkler evde oturuyor.

OKTAN ERDİKMEN - Yürüyüş Hareketi’ni kurarak ezilenlerin sesi olma iddiasıyla iktidara gelen Macron, Fransa’da zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan politikalar izledi. Çevreyi korumanın maliyetini orta ve alt sınıflara yükledi.

Sonuçta yüz binlerce Fransız sokakta ve halkın yüzde 84’ü de onları destekliyor. Fransızlardan başka, Belçikalılar ve Hollandalılar da sarı yeleklerle hayat pahalılığını protesto etmeye başladılar.

Avrupa’nın en sert ekonomik krizini yaşayan Türkiye’de ise herhangi bir hareket yok.

Fransa’da asgari ücret 1498 avro. Bununla 1,65 avrodan 907 litre benzin alınabiliyor.

Türkiye’de ise 380 avro olan asgari ücretle, 1,17’den yalnızca 324 litre benzin alabiliyorsunuz.

Buna rağmen Fransızlar sokakta, Türkler ise evde oturuyor.

Bu protestolar Türkiye'ye sıçramadı. Sıçramayacak da. 

Bunun iki sebebi var. 

Birincisi, Türk seçmenlerin önünde, yakın zamanda iktidardan hesap sorabilecekleri bir yerel seçim olması.

En samimi AKP'liler bile, Erdoğan'dan değil ama beğenmedikleri parti kadrolarından hesap sormak için mart ayını bekliyorlar. 

İkincisi ise, iktidarın yandaş medya üzerinden destekçilerinin gündemini belirlemesi ve sokağa çıkmayı aklından geçirenleri 'vatan haini ve terörist' ilan ederek, protestoları en baştan engellemek istemesi.

Bugüne kadar Gezi’den söz etmeyenlerin, koro halinde “Gezi dış müdahaledir, darbedir. Ekonomik krizin baş sebebidir” diyerek, sıradan insanları hedef göstermesinin sebebi de bu.

Öte yandan, birçok AKP'li Fransa'da olay çıktıkça seviniyor. Dışişleri Bakanlığı seyahat uyarısı yaptı. Hatta Fransız polisinin orantısız güç kullanması nedeniyle endişeli olduğunu bile açıkladı.

Bunlar için Türkiye'de sokağa çıkan insanlar 'terörist', Fransa'da sokağa çıkanlar ise cici çocuklar. 

Fransız oligarşisi içinse durum tam tersi. Macron'un elinden gelse, protestocuların hepsini hapse atacak.

Aslında hem Fransa'daki hem de Türkiye'deki iktidar, geniş halk kesimleri için değil, yandaş çıkar grupları için çalışıyor. Fransız orta sınıfı, olaya ezen - ezilen çerçevesinden bakıyor ve her fırsatta sokağa çıkıyor.

Türkiye'de ise durum farklı. Ezilenlerin çoğu, dini hassasiyetler ve elitlere ders verme motivasyonuyla, ekonomik açıdan çok daha kötü duruma gelmiş olsalar da, protesto etmeyi akıllarından bile geçirmiyorlar. 

Üstelik, kendi haklarını savunanları vatan hainliğiyle itham ederken, Fransızların haklarını savunanlar sokağa çıkınca 'Oh olsun' diyorlar.

Oysa Fransa’da polislere saldıran, dükkanları yağmalayan, arabaları ateşe veren kalabalığa bakmak bile, Gezi’deki insanların ne denli barış ve sevgi dolu olduklarını anlamaya yeter.

Tarih kitapları da bunu böyle yazacak.

Gelecek nesiller de, kimlerin halkçı, demokrat, vatansever olduğuna ve kimlerin insanların dini ve milli duygularını sömürerek ceplerini doldurduklarına, bu kitapları okuduktan sonra karar verecekler…

HABERE YORUM KAT