Eskişehir Milletvekili İdris Nebi Hatipoğlu, sosyal medya hesabından açıklama yaparak İYİ Parti'den istifa ettiğini duyurdu.

Hatipoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye ve Eskişehir sevdalısı bir insan olarak çıktığım siyaset yolculuğunda, Eskişehir Milletvekili seçildiğim İYİ Parti ile genel seçim sürecinden bu yana derin görüş ayrılıkları yaşamaktaydım. Parti içi istişare sürecimizin de sağlıklı yürümemesinden kaynaklı olarak, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'i de bilgilendirerek İYİ Parti'den istifa ediyorum."

İdris Nebi Hatipoğlu'nun istifasıyla İYİ Parti'nin Meclis'teki sandalye sayısı 43'e düştü.

Kulisleri hareketlendiren iddia: İYİ Parti’den CHP’li isme Ankara teklifi

İTTİFAK AÇIKLAMASI GÜNDEM OLMUŞTU

Nebi Hatipoğlu, katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada yerel seçimlerde AK Parti ve MHP ile ittifak yapabileceklerini belirterek şöyle konuşmuştu:

''Biz Eskişehir’de de diğer illerde de seçim döneminde CHP’li beraber ittifak yaptığımız arkadaşlardan ciddi sıkıntılar yaşadık. Mesela Eskişehir’de ‘İYİ Parti milletvekili çıkaramıyor, oyunuz boşuna gitmesin gelin CHP’ye oyunuz verin’ diye çalışmalar yapılmış. Ben kesinlikle Eskişehir’de CHP ile ittifak yapılması taraftarı değilim. Ama tabii ki bir sağ parti ile belirli prensiplerde biz ittifak yapabiliriz. AK Parti, MHP, Saadet Partisi olabilir.''

OKTAY VURAL’DAN SERT YANIT

İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Oktay Vural, istifa eden Nebi Hatipoğlu’na sert sözlerle yanıt verdi.

Oktay Vural, şu açıklamayı yayınladı:

Eskişehir Milletvekili istifa etmiş. Bizi ilgilendiren istifa açıklamasında yer alan kurumsal iki ifadedir:

1."İYİ Parti ile Genel Seçim sürecinden bu yana derin görüş ayrılıkları yaşamaktaydım." demiş. Genel seçim süreci adaylık sürecini de kapsar. Anlaşılan seçimden önce de derin görüş ayrılıkları varmış. Bu durumda seçimde neden aday adayı oldunuz, temayüle katıldınız, neden adaylıktan çekilmediniz? Kaldı ki seçim bitince görüş ayrılığı başlamışsa sebebi seçim öncesi beklentiyle seçim sonucunun farklı olmasıdır. O zaman seçim öncesi beklentiniz neydi? Niye aday oldunuz? Seçim bitince görüş ayrılığınız neden ve nasıl zuhur etti?

Yoksa Seçimden sonra ki görüş ayrılığı İYİ Partinin milli siyaset anlayışıyla müstakil hareket etmesi midir? Başka bir ittifakta yer almaması mıdır?

Milli siyaset anlayışının Milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı unsurlarıyla yaşadığınız derin görüş ayrılıklarını açıklamanız gerekmez mi?

2.Bir diğer konu da Parti içi istişare sürecinin sağlıklı işlememesi gerekçesini ifade etmişsiniz. Görüşlerinizi Parti içinde milletvekillerinin bulunduğu ortamlarda da medya da ifade ettiniz. İttifak tercihinizden başka bir fikir de ifade etmediniz. Partinin yetkili organlarında da konular ele alınır ve karar verilir. Sağlıklı olmayan istişare dediğiniz, ittifak tercihinizin parti nezdinde kabul olmaması mıdır?

Parti organlarının kararları ortadayken şahsi tercihinizin esas alınmamasını sağlıksız görmeniz bir patron edasının egosu veya kibri midir?

Siyasi partinin karar süreçleriyle ile aile şirketinizin karar süreçleri arasındaki fark mıdır?

Sayın milletvekili, Eskişehir'de İYİ Partiden aday oldunuz ve İYİ Partinin siyasal duruşunu ifade ederek oy aldınız. Görüş ayrılığınız var idiyse vatandaşa doğru fikirlerinizi iletmemişsiniz demektir. Genel seçim sürecinden bu yana görüş ayrılıkları yaşadığınızı söylemenize rağmen daha bir ay önce 5 Ekim'de de Eskişehir Belediye Başkan adayı tanıtımına katıldınız. Orada "Adaylarımızın başarılı olacağına inanıyorum. İYİ'ler her zaman kazanır sayın genel başkanım" demiştiniz. Görüş ayrılıkları yaşadığınıza göre temsil ettiğiniz Eskişehirlilere doğruları söylemediğiniz için Eskişehir milletvekili sıfatını da bırakmanız gerekmez mi?

Seçim bittiğinden bu yana görüş ayrılığı yaşandığına göre derinliğin sebebinin seçim sonucunun doğurduğu iktidar olgusunda olduğunun itirafı değil midir?

Seçim bitince görüş ayrılığı başlamışsa sebebi seçim öncesi beklentiyle seçim sonucunun farklı olmasıdır.

Bu durumda derinlik siyasal duruştan değil siyasal sonuçtan kaynaklıdır. Acaba nedir?

Milletvekili veya belediye başkanının halkın karşısına çıkıp oy istediği partiden ayrılması halinde taşıdıkları sıfatı kullanarak halkın tercihini saptırmasına meşruiyet kazandırmaya son verilmesi gerekmez mi? Eğer bu olmazsa halkı temsile güven zedelenmiyor mu?