Gurbetçi neden emekli olamıyor?

Gurbetçi neden emekli olamıyor?

Yurt dışında yaşayan vatandaş artık neden SSK borçlanması yapamıyor? Neden poliklinikte tedavi olamıyor? Bu soruların yanıtı, SGK'nın içinin nasıl boşaltıldığını ortaya koyan Sayıştay raporlarında gizli.

OKTAN ERDİKMEN - Yurt dışında yaşayan ve Türkiye’den borçlanarak emekli olan vatandaşlar, bulundukları ülkelerde çalışırlarsa, Türkiye’den aldıkları emekli maaşları kesiliyor.

AKP hükümeti seçim öncesi, 2012 yılında kendi koyduğu bu yasağı kaldıracağını vadetmişti ancak bu sözünü tutmadı.

Aksine, 2019 gurbetçiler için büyük hak kayıplarının yaşandığı bir sene oldu.

İlk olarak borçlanarak emeklilikte SSK borçlanması yapma hakkını elinden alan torba yasa AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi ve Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Artık, Türkiye’den emekli olmak isteyen bir gurbetçi işçi, SSK borçlanması yapamayacak. Bir işveren gibi Bağ-Kur borçlanması yapabilecek. Bu da, 2 kat prim ödemek ve yüzde 40 daha düşük maaş almak anlamına geliyor.

Yetkililer, bu yasanın 1 Ağustos’tan itibaren yürürlüğe gireceğini duyurdular. Yüz binlerce insan da, bulup buluşturup emeklilik parasını yatırdı.

15 gün sonra SGK bir genelge yayımladı ve 8 Mayıs 2008 tarihinden sonra borçlanma yapanların (dolar borçlanması yapanlar hariç) eskisi gibi hangi günleri borçlanacaklarını seçemeyeceklerini duyurdu.

Bu tarihten sonra borçlanma yapanların borç ödeme tarihinin 1 Ağustos 2019 tarihinden önce olup olmadığına bakılmaksızın, borçlanılan süreler Türkiye'de işe giriş tarihinden veya borçlanma tarihinden geriye dönük işleyecek. 

Örneğin 2019'da bir ay çalışması bulunan kişinin emekliliği, 2019'dan geriye dönük işleyecek. 

2000'li yıllarda vatandaşların emeklilik hakları tırpanlandığı için, önceki dönemlere ilişkin borçlanma yapıldığında çok daha yüksek aylıklar bağlanıyordu. 

Özetle yeni kanunun geriye dönük borçlanmaya ilişkin düzenlemesi 5 Mayıs 2008'den itibaren uygulanacak. Üstelik bu, daha önce parasını ödeyip emekliliğe hak kazanan ancak henüz maaşı bağlanmayan, örneğin yaşını bekleyenler için geçerli olacak. 

Gurbetçiler bu hak kayıplarını sindirmeye çalışırken, 1 Eylül tarihinde SGK yeni bir genelge yayımlayarak, Fransa dışında, Almanya, Avusturya, Belçika gibi ülkelerde sigortalı olanların, artık Türkiye’de sadece acil servis hizmetlerinden yararlanabileceklerini, polikliniklerde tedavi olamayacaklarını açıkladı.

Aslında burada kağıt üzerinde bir değişiklik yok. Örneğin Almanya ile 1964 yılından beri aynı sözleşme geçerli. Peki durup dururken, SGK neden böyle bir duyuru yaptı?

Aslında bütün bu hak kayıplarının sebebi de bu sorunun yanıtında gizli. 

SGK, Kılıçdaroğlu’nun emekli olduğu 1999 yılında 2,3 milyar lira açık vermişti.  O dönemde kadınlar 34, erkeklerse 43 yaşında emekli olabiliyorlardı.

SGK’nın açığı 2016 yılında 20,6; 2017 yılında 24,1İ 2018 yılında ise 34 milyar liraya çıktı. Kurumun bu sene, 47,7 milyar lira açık vermesi bekleniyor.

SGK Genel Müdürü, TBMM Komisyonu’nda yaptığı konuşmada gurbetçilerin SSK borçlanmasının kaldırılmasından, 600 milyonla 1,2 milyar arası bir gelir beklediklerini söylemişti.

47,7 milyarda 600 milyon çok küçük bir rakam ama SGK’nın açığı çok büyüdü ve bir yerlerden kısması gerekiyor. 

Bu açık neden büyüdü? Sayıştay’ın 2018 raporlarına bakarak anlayabiliriz.

Özel hastanelerde SGK’nın ödememesi gereken Check-Up’lar, ayrı muayeneler gibi gösterilip fatura edilmiş. Bazı hastaneler, aynı gün içinde 170 hastayı 10 farklı branşta muayene etmiş. SGK’nın bunun için ödediği para 35 milyon lira. 

Vertigo hastalarına, daha pahalı olduğu için doğum faturası kesilmiş. İncelemelerde o tarihlerde öyle bir doğumun olmadığı ortaya çıkmış.

Ameliyat olan bir hastaya 1 adet stern takıldığı halde, 48 adet takıldığı şeklinde rapor tutulmuş ve 104 bin lira fazla para ödenmiş. 

Bunun gibi örnekler alt alta toplandığında, 21 bin lira yerine 950 bin lira ödendiği ortaya çıkıyor. 

Sadece geçtiğimiz yıl içerisinde, 411 kişi hayatını kaybetmesine rağmen, tedavi oluyor gibi gösterilmiş ve SGK böylelikle 956 bin lira zarara uğratılmış.

Doktorlar raporlu veya tatilde oldukları halde, ameliyatlara giriyor gibi gösterilmişler. SGK bu şekilde 6,37 milyon lira ödemiş. 

Devlet hastanelerinde kanser tedavisine başlayan 16 bin 424 hasta için, 10 gün içerisinde özel hastanelerde de muayene açılmış.

Özetle, devletin üstlenmesi gereken sağlık hizmetleri özel hastaneler ve şehir hastaneleri üzerinden özel sektörün insafına bırakıldı.

Har vurup harman savrulan milyarlarca lirayı bırakın, sırf devletten para almak için ameliyat edilen insanlarımızın sağlığı da hiçe sayılıyor.

Bunu kamu görevlileri de biliyor ancak başlarına bir şey gelmesin diye seslerini çıkarmıyorlar.

Sayıştay denetliyor ve tüm yolsuzlukları birer birer ortaya çıkarıyor. Ancak bütün bunların üstü örtülüyor. Hiçbir savcı soruşturma açmaya cesaret edemiyor.

Bu paralar birilerinin cebine gittikçe, SGK açıkları da içinden çıkılmaz hale geliyor. 

Gurbetçi de bu yüzden emekli olamıyor.

 

HABERE YORUM KAT
1 Yorum