Gurbetçi gözünü aç EMLAKZEDE olma

Gurbetçi gözünü aç EMLAKZEDE olma

Türkiye’den uçağa atlayan Almanya’ya ev satmaya geliyor. Holdingzedeler gibi olmamak için, gözünüzü dört açın.

OKTAN ERDİKMEN - Uluslararası piyasalarda para bolluğu olduğu dönemde, Avrupa bankalarında faizler büyük ölçüde negatifti. Bu para, Türkiye’nin de içinde olduğu, az da olsa faiz ödeyen gelişmekte olan ülkelere aktı. AKP iktidara geldiğinde 130 milyar dolar olan dış borç, 2018’de 460 milyar dolara çıktı.

Kimi ülkeler bu borçlarla yatırımlara yönelirken, AKP hükümeti paraları saraylara, uçaklara ve inşaata yatırdı. İstanbul başta, Türkiye’nin hemen her bölgesinde yollar, köprüler, çok katlı binalar, güvenlikli siteler, kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirildi. 

Para bolluğunda bankalar herkese kredi vermeye çalışıyor, 200 bin liralık evler piyasada 500 bin liraya alıcı buluyordu. Bu esnada, büyük çoğunluğu AKP hükümetiyle ilişkili olan inşaat firmaları, ülkeyi dev bir şantiyeye çevirdiler. Hem kamu ihalelerinden, hem de bireylere satılan konutlardan büyük karlar elde ettiler.

O dönemde yurt dışında emlak fuarları düzenlenmiyor, gurbetçi çok fazla hatırlanmıyordu.

Ekonomik krizle birlikte, yabancı sermaye geldiği yere döndü. Fiyatlar yükseldi, enflasyon yükseldi. Bankalar eskisi gibi düşük faizlerle konut kredisi veremediği için, ev fiyatları da düşmeye başladı.

200 bin liralık evi 500 bin liraya alan ve 1 milyona satacağını sananlar yanıldılar. Üstelik 2013-2018 arasında satılan 7,5 milyon konutun 2,5 milyonu krediyle satılmıştı. Kiracı bulamayan ev sahipleri, kredileri ödemekte zorlanmaya başladılar. İnşaat, tıpkı Japonya’da, Güney Kore’de, ABD’de olduğu gibi, Türk ekonomisinde de durgunluğun baş aktörlerinden biri haline geldi.

Konkordato veya iflas başvurusunda bulunan firmaların dörtte üçünü oluşturan inşaat firmaları, dolardaki artış nedeniyle neredeyse iki katına çıkan maliyetler nedeniyle, projeleri bitiremez oldu.

Vatandaşın alım gücü düşünce önce Arapları hedef alan pazarlama çalışmaları yapıldı. 

Türk vatandaşlığı satılığa çıkarıldı. 1 milyon dolarlık konut alana vatandaşlık verileceği ilan edildi. Beklenen sonuç elde edilemeyince bedel 250 bin dolara düşürüldü.

Ancak Araplar, Türkiye’ye yine rağbet göstermediler. Böyle olunca, yıllardır kenara itilmiş olan gurbetçiler, son çare olarak akla geldi.

Avrupa’da Türk inşaat firmalarını bir araya getiren fuarlar düzenlenmeye başladı. Yandaş medyanın ve konsoloslukların desteğiyle hayata geçirilen bu fuarların çok başarılı olduğu iddia edildi. Örneğin bir haberde, 100 milyonluk ev satıldığı yazıldı.

Para almadan kapıdan adım atmayacak dizi oyuncuları, gülücükler saçarak, Türkiye’ye çok büyük yatırımlar yaptıklarını, işlerin süper olduğunu söylüyor.

Emin olun, bu oyuncular, Türk Hava Yolları’nın da sponsor olduğu fuarlara bedava katılmıyorlar.

Sadece bedava business class uçuşlardan inip size akıl veriyorlar. Onlara ve kendi düzenlediği fuarda çok büyük işlerin yapıldığını iddia eden yandaşlara sorgulayıcı yaklaşmanızda fayda var.

Emlakzede olmak istemiyorsanız, projeyi yapan firmanın durumunu, ruhsatlarını, işin bitip bitmediğini iyi araştırın. İnşaatın ve alacağınız konutun durumunu görmeden kesinlikle imza atmayın.

Basit bir işlem için bin dereden su getirden, 10 tane belge isteyen devlet, Avrupa’da gelip tapu devir ofisleri açıyor. 

Konsolosluklar işi gücü bırakmış, vatandaşı fuara çağıran mesajlar atıyor. 

Hükümet manavlığa başlayınca, konsolosluklar da emlakçılığa başladı.

Siz de müfettişliğe başlayın ve yatırım yapmaya karar verdiğiniz projeyi kılı kırk yararak inceleyin.

Çünkü paranızın karşılığını alamazsanız, Türk Hava Yolları size sponsor olmayacak.

Sizin memlekete gitme mecburiyetinizi istismar ederek elde ettiği karlarla, milletvekillerini ve ünlü oyuncuları sağa sola bedava götürmeye devam edecek. 

HABERE YORUM KAT
1 Yorum