Demirtaş İçin Avrupa Konseyi’ne Başvuru

Demirtaş İçin Avrupa Konseyi’ne Başvuru

Selahattin Demirtaş'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen serbest bırakılmaması üzerine Diyarbakır Barosu, AİHM kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetlemekle görevli Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvurdu.

Baro, AİHM’in Demirtaş’ın bırakılmamasının yarattığı durum konusunda uyarı yapılması ve önlem alınması çağrısı yaptı.

Diyarbakır Barosu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne çalışmalarını düzenleyen içtüzüğünün 9.2. maddesi uyarınca başvuru yaptı. Bu madde, avukatlarla birlikte sivil toplum kuruluşlarının da başvuru yapabilmelerine olanak sağlıyor. Diyarbakır Barosu, Demirtaş’ın Baro üyesi olması nedeniyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne yazılı başvuru yaptı. Başvuruda Demirtaş’ın baronun 905 sicil numaralı üyesi olduğu belirtilerek, yargılama süreci yeniden hatırlatıldı.

Başvuruda Demirtaş’a ilişkin açıklamaların yargı üzerinde baskıya neden olduğu öne sürülerek şu görüşlere yer verildi: "Diyarbakır Barosu, Türkiye'nin en üst düzey kamu görevlileri tarafından AİHM kararına verilen tepkilerin ve AİHM kararlarının bağlayıcı olmadığı ya da AİHM kararının Demirtaş'ın mevcut tutukluluğu için geçerli olmadığı yönündeki argümanların, Demirtaş'a yönelik yargılamaları yürüten yargı makamları üzerinde hukuka aykırı bir baskı veya etki oluşturduğunu ve oluşturmaya devam ettiğini bildirmektedirler."

Bakanlar Komitesi'nden talepler

Diyarbakır Barosu, Demirtaş ile ilgili kararların, 'nitelikli denetim prosedürü' altında izlenmek üzere sınıflandırılmasını talep ederken, "siyasi amaçlarla milletvekillerinin tutuklanmasına özgü sözleşmenin 5. ve 18. maddelerinin ihlalleri başlığı altında öncü dava olarak kabul edilmelidir" çağrısı yaptı.

Baro, Bakanlar Komitesi'ne bireysel önlemler alınması konusunda da çağrıda bulundu. Çağrıda, Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması için yeniden çağrı yapılması ve Demirtaş'ın devam eden tutukluluğunun haklarının ihlalini devam ettirdiğinin belirtilmesi istendi.

Büyük Daire kararının Selahattin Demirtaş'ın devam eden tutukluluğunu da kapsadığının vurgulanmasını isteyen Diyarbakır Barosu, “Kararın AİHM tarafından da değinildiği gibi olgusal ya da yasal dayanakları ciddi ölçüde benzer olan gelecekte ileri sürülebilecek suçlamaları veya yapılabilecek tutuklamaları da kapsayacağı vurgulanmalıdır. Büyük Daire'nin, Demirtaş’ın tutuklanmasının yolunu açan Anayasa değişikliğinin Sözleşmenin yasallık standardını karşılamadığı ve değişikliği müteakiben başlatılan tüm işlemlerin hukuka aykırı sayılması gerektiği tespiti de dikkate alınarak, anayasa değişikliği ile dokunulmazlığının kaldırılmasından sonra Demirtaş'a yöneltilen tüm ceza yargılamalarının durdurulması ve düşürülmesi konusunda çağrıda bulunulmalıdır” dedi.

Baronun başvurusunda yer alan bazı talepler şöyle:

- Türkiye hükümetinden, AİHM'in Demirtaş'ın ifade özgürlüğünü kullanmasının hukuka aykırı şekilde ona karşı bir suçun delili olarak kullanıldığı ve Sözleşmenin 5/1. madde ile birlikte 18. maddesinin ihlal edildiği tespitlerine uygun şekilde Demirtaş'ın soruşturulmasında ve tutuklanmasında bulunan çoğulculuğu bastırma ve siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlama örtülü amacını taşıyan tüm suçlamaların düşürülmesi de dahil olmak üzere, keyfi yargı süreçlerinin önüne geçmek adına önleyici yasal tedbirlerin alınması talep edilmelidir.

- Bu konu kapsamında AİHM kararının yerine getirilmesi için bir zorunluluk olan 'eski hale iadenin' (restitutio ad integrum) Demirtaş'a yönelik siyasi faaliyetler ve ifadeler nedeniyle tutuklanma ve yargılanma biçiminde kendini gösteren yargısal tehdidin son bulmasını gerektirdiği vurgulanmalıdır.

-Türkiye hükümetinden, AİHM kararının gereğinin yerine getirilmesi ve adil bir yargılamanın yapılarak, keyfi yargı süreçlerinin önüne geçmek adına önleyici tedbirlerin alınması gerektiği belirtilmelidir.

-Selahattin Demirtaş'ın devam eden tutukluluğunun AİHM'in nihai kararlarının bağlayıcı niteliğine ilişkin Sözleşmenin 46. maddesini ihlal ettiği ve bunun Türkiye aleyhine Sözleşmenin 46/4. maddesini uygulanabileceği hatırlatılmalıdır.

Bakanlar Komitesi ne demişti?

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 14-16 Eylül 2021 tarihli oturumunda Demirtaş ile ilgili şu kararları almıştı:

-Demirtaş'ın, tutuklu yargılandığı Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyada derhal serbest bırakılmasına ve hakkındaki suçlamaların düşürülmesi,

-Demirtaş'ın serbest bırakılmasını engellemek, cezaevinde tutulmasını sağlamak ve seçimlere katılmasını engellemek için verilen 4 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet kararının kaldırılması,

-22 Haziran 2021 tarihine kadar Hükumet tarafından sunulması gereken genel önlemlere ilişkin eylem planını sunmak üzere Hükumete 30 Eylül 2021 tarihine kadar süre verilmesi.

Ancak Bakanlar Komitesi’ne karara karşı eylem planı gönderen Türkiye, AİHM kararının uygulandığını savunmuştu.

KAYNAK: EURONEWS-MAHMUT BOZARSLAN

HABERE YORUM KAT