Yediler yediler, doymadılar…

Yediler yediler, doymadılar…

Pazar alışverişi yaparken hükümeti eleştirdiği için, evi basılıp gözaltına alınan Durdane Teyze’nin yerinde olsam, birbirlerini yolsuzlukla suçlayan Erdoğan'ı ve Davutoğlu'nu mahkemede şahit gösteririm.

OKTAN ERDİKMEN - Geçtiğimiz hafta, Türkiye’de saat gece yarısını geçmiş. Üniversiteden arkadaşım Anıl aradı.

Gecenin bir saati telefon çalınca pek hayır haber gelmez. 

Anıl’ın annesi, Durdane Teyze, pazarda hükümeti eleştirdiği için gözaltına alınmıştı. Mazeret dinlemeyen kolluk kuvvetleri, savcının telefonda verdiği talimat üzerine, 63 yaşındaki kadını gece yarısı buz gibi nezarete attı. Bu yaştaki bir insan, sabaha kadar aç bırakıldı ve ilaçlarını da alamadı.

Peki bütün bunlara sebep olan olay, nasıl gerçekleşti?

Durdane Teyze, Çatalca’a pazarda alışveriş yaparken, AK Parti standındaki görevlilerle kısa süreli tartışma yaşadı. Sonra dolmuşa binip, Kabakça Köyü’ndeki bir arkadaşını ziyarete gitti. Bir süre sonra, 20 km uzaklıktaki bu köye “operasyon” düzenleyen jandarma ve polis, Durdane Teyze’yi gözaltına aldı.

Durdane Teyze avukat talep etmesine rağmen, polis talebini ısrarla baroya bildirmediği, o saatte de başka avukat bulunamadığı için sabaha kadar nezarette tutuldu. 

Polislerin söylediğine göre, savcı, karakola “5 yılın altındaki suçlarda avukat talep edemez” talimatı vermiş ancak yasada böyle bir şey yok. Baro bu nedenle olaya müdahale edemedi. 

Durdane Teyze, ertesi gün, yurt dışı çıkış yasağı talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

AK Parti standında tartıştığı kadın, başörtülü. Verdiği ifadede “Benim başörtümü eliyle çekiştirdi. Başörtüsünde bulunan iğneler başıma battı. Başımı açmak istemesine rağmen açamadı. Ben de kendisini ittirdim. Tehdit etti, hakaret etti” dedi ve stanttaki başka bir AK Partiliyi de şahit gösterdi. 63 yaşındaki bir insan, bu iddialar nedeniyle yargılanıyor.

Bir de “Yediler yediler, doymadılar” dediği ileri sürüldüğü için. 

Pazarın ortasında, birinin başörtüsünü çekip çıkarmaya çalışırsanız, bunu en az 20 kişi cep telefonuyla kaydeder. Bu olayda hiçbir kayıt yok. Başörtüsü çekiştirme iddiasını, AK Partililerden başka destekleyen de yok. Olayın gerçekleştiği yere çok yakın bir yerde stantları bulunan İYİ Partililer, böyle bir şeyin olmadığını söylüyorlar. Tartışmada hakaret yok, olayın başörtüsüyle uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor. 

Kaldı ki, Durdane Teyze’nin Kabakçı Köyü’nde ziyaret ettiği ve gözaltına alındığı esnada evi basılan arkadaşı da başörtülü. Bir gelini başörtülü. 

Siyasal İslamcılar, kendilerini bu ülkenin sahibi sanıyorlar ve en küçük bir itirazda olayı başörtüsüne bağlayarak mağduriyet yaratmaya çalışıyorlar. 

Aynı şeyi Kabataş yalanında yaptılar. En tepeden, en alta kadar, büyük bir yalan söylediler. “Görüntüler elimizde, biz izledik. Cuma günü açıklayacağız” dediler. “Başörtülü bacımıza saldıran deri ceketli ve zincirli kişiler, hiçbir zaman ortaya çıkmadı.

Çatalca olayında da bu görüntüler hiçbir zaman ortaya çıkmayacak. Çünkü böyle bir şey hiç yaşanmadı. 

Benim anlamadığım, muhtemelen beş vakit namaz kılacak kadar Allah’tan korkan insanların, nasıl olup da masum bir insanın yargılanmasına, aç susuz nezarete atılmasına, ilaçlarının verilmemesine neden olabilecek bir yalanı bu kadar kolay söyleyebiliyor olmaları. Bu vicdansızlığın, bu ahlaki çürümenin sebebi ne? Bu kutuplaşma, bu düşmanlık neden?

Durdane Teyze mahkemede, başörtüsünün dışında “Yediler yediler, doymadılar” dediği iddiasıyla yargılanacak. Yerinde olsam, birbirlerini yolsuzlukla suçlayan Davutoğlu’nu ve Erdoğan’ı şahit gösteririm. Muhtemelen dava ilk celsede beraatle sonuçlanır.

Otoriter rejimlerin çöküşü başladığında, baskının derecesi de artar. Ellerindeki tüm imkanlarla, yalanlarla, dolanlarla acımadan saldırırlar. 63 yaşındaki masum bir kadının, sabaha kadar nezarette tutulması, bizi o gece uyutmadı.

Ama Durdane Teyze, korkmadı. Geri adım atmadı. Mahkemeden çıkar çıkmaz aynı şeyleri yine söyledi. Milyonlarca insana cesaret ve umut verdi. 

Bu da, hesap vereceğiniz güne kadar, sizi uyutmasın…

 

NOT: O gece bu olayla Barış Yarkadaş, İstanbul Milletvekili Ali Şeker ve Parti Meclisi Üyesi Emre Çam ilgilendi. Özellikle Barış Yarkadaş, şehir dışında olmasına rağmen, artık milletvekili olmamasına rağmen, sabah saatlerine kadar telefonla onlarca görüşme yaptı. Durdane Teyze’ye yardımcı olmaya çalıştı.

HABERE YORUM KAT