Üniversiteler ayağımıza geldi

Üniversiteler ayağımıza geldi

Bizim mahalledeki AVM'yi üniversite yaptılar. Keşke üniversiteleri ayağımıza bu kadar getirip iyice ayağa düşürmeseydiniz.

AYNUR GÜNEŞ - Üniversiteler ayağımıza geldi. Geldi valla. Misal bizim mahalledeki Maksi AVM'yi üniversite yaptılar.

Yol üstünde, mahalle arasında, orada, burada, bir bina tutan üniversite açtı. Afyon'da mesela ya da Tekirdağ' da bir üniversiteye göndereceğine, aynı masrafla burada özel üniversiteye gönder çocuğu değil mi yani?

Artık her iş kolaylaştı. Çocuğun hiç bir yeri tutturamadıysa üzülme, her bütçeye göre okulumuz var. Üstelik iş garantili. Mezun olan çocukların çoğu bimde kasiyer filan oldu ama olsun. Diploması var! Bir gün daha iyisi olur. Güman varlıktan iyidir. 

Hatta bazı uyanıklar, "Ya şundadır ya bunda, helvacının kızında" diyerekten birkaç üniversite bitirip diploma aldılar. O kurstan bu kursa koşup bir yığın da sertifika parası ödediler fakat asacak bir duvar bulamıyorlar.

Olsun, bu da bir sektör. Ekonomimize can veren elleriniz dert görmesin. Şimdi evde çocuk büyüyüp turşu kuruyorlar. E ne yapalım, herkese iş vereceğiz diye bir kural yok dediler fakat "Okumasaydın kardeşim" diyen olmadı henüz. Siz yine de bunu da bekleyin derim. 

Bir sürü devlet üniversitesine bir sürü bölüm de açıldı. Dört işlemi yapmaya kafası basmayan çocuk, şu, bu mühendisliği fakültelerine üşüştü. Hocalar illallah etmiş. Yani esas hocalar. O hatırla peynir gemisini yürütüp koltuk kapanların çok umrunda değil.

Sonra işte, gelsin maden kazaları, inşaat faciaları, tren kazaları. Mühendisimiz çok ama iş bilen adam yok. 
Herkes psikolog, herkes avukat oldu. Bir hukuk bürosuna girip iki bin liraya mahkemelerde dosya takibi yapan çocuk kendini şanslı sanıyor.

Psikologların hali daha feci. Bütün kızlar nedense psikolog olmak istiyor. 

Okulunu bitiren, üstüne iş güvenliği uzmanı oldu bir ara. 8 bin liradan açılan ücretler asgari ücrete kadar düştü. Elini sallasan bir uzmana değiyor. Aha bizim evde de var bir tane, bir işe yaramıyor. 

İş güvenliği yasamız var, binlerce uzmanımız sınıflarına göre yetiştirildi, buna rağmen her yıl binlerce işçi iş kazalarında ölüyor. 

Avrupa bizim eğitimli olmamızı istiyor! 

Okuyoruz ama toplumdaki cehalet seviyesi düşmüyor. Kendine doktor diyen insanlar sülüklerden medet umuyor. Olsunmuş, o da bir plasebo etkisiymiş. 

Eskiden şöyle böyle diyorlar ya,eskiden kimse işçi, temizlikçi, kasiyer, makyöz, masöz olmak için üniversiteye girmek zorunda değildi.

Üniversiteyi kazanan çocuk da gerçekten okuma meraklısı ve zekiydi.

Keşke üniversiteleri ayağımıza bu kadar getirip iyice ayağa düşürmeseydiniz.

HABERE YORUM KAT