Türkler Almanya'da

Türkler Almanya'da

Bu yıl Türkiye ile Almanya arasında 1961’de imzalanan İşçi Göçü Anlaşması’nın 60. yıldönümü…

Halit ÇELİKBUDAK yazdı...

Bu yıl Türkiye ile Almanya arasında 1961’de imzalanan İşçi Göçü Anlaşması’nın 60. yıldönümü… Altmış yıl önce İstanbul/Tophane’deki İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun önünde her gün yüzlerce kişi Almanya hayaliyle toplanıyordu… Kısa bir süre çalışılıp memlekette daire, dükkan, tarla, traktör alınacaktı…

Değerli dostum Doğan Hızlan bir yazısında Almanya’ya göçün ilk dönemlerini şöyle tarif ediyor.   ‘Kapitalizm öncesinin gelenekleriyle şekillenmiş Anadolu’nun yoksulları büyük bir cesaretle post endüstriyel toplumların metropollerinde kendilerine ve çocuklarına yeni bir gelecek aramak için gittiler‘…

Almanya'ya ekmek parası için giden birçok işçi göç sürecinde farklı sıkıntılar çeker… Giden işçilerin dertlerini, sıkıntılarını dile getirme çabaları önceleri ‘konuk işçi edebiyatı‘, daha sonra ise ‘göçmen edebiyatı‘ olarak adlandırılır… En parlak dönemini de  yetmişli yıllarda yaşar… Göçmen edebiyatını temsil eden birçok yazar var… Ancak ilk ele yazar Bekir Yıldız’dır.

Bu yıl Bekir Yıldız’ın ölümünün yirmi üçüncü yıldönümü… 3 Mart 1933’te Şanlıurfa’da doğan yazar Yıldız, 8 Ağustos 1998‘de İstanbul’da vefat etmiş… Bekir Yıldız ismini sanıyorumki ne birçok Şanlıurfalı ne de Almanya’daki genç nesil biliyor... Bekir Yıldız'ın çocukluk yılları Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde geçer. 1954’te İstanbul'da Matbaacılık Okulu'nu bitiren Yıldız, 1962 yılında Almanya'ya gider… Dört yıl çalıştıktan sonra  İstanbul’a dönerek Asya Matbaası’nı kurmuş…

1966 yılında dönünce, aynı yıl ‘Türkler Almanya’da‘ adlı romanını yayımlar. Fakat pek ilgi görmez. Yıldız, bu eserle ilgili ‘Kapışılacağını sanıyordum… Kurşun kalıpları günlerce dağıtmadım, ikinci baskı aralıksız yapılabilsin diye. Türkiye’yi kurtaracaktım yazdıklarımla. Bunun böyle olacağına yürekten inanıyordum‘ der…

Bekir Yıldız’ın en belirgin yönü her şeyi bütün çıplaklığıyla söyleme ve yazma özelliği…  ‘Türkler Almanya’da‘ adlı romanı da Almanya’daki Türklerin toplumla uyumsuzluğunu iç çatışmalarını konu edinir… Çarpıcı gözlemlere,  eleştirel bir yaklaşıma sahiptir… Bekir Yıldız, 1970'te yayınlanan ‘Kaçakçı Şahan‘ adlı romanıyla Bilge Karasu ile birlikte Sait Faik Abasıyanık ödülüne layık bulunur…

‘Alman Ekmeği‘ adlı romanın 52. sayfasında ise ‘İyilik Yargılanıyor‘ adlı öyküde, gece vakti yol kenarında, hasta bir Alman’ı iyilik olsun diye arabasına alan Türk işçisi kaza yapar…  Yaralanan Alman, tedavi masraflarını almak için Türk işçisine dava açar. Türk işçi iyilik yaptığı Alman’ın tedavi masraflarını ödemek zorunda kalır. Mahkemede yargıç, Türk işçisine ‘Arabanıza aldıktan sonra kaza yaptığınıza göre, tedavi parasını sizin ödemeniz gerekiyor. Sigorta ödemez bu durumda. Yasa böyle‘ der…  Bunun üzerine çaresiz Türk ‘İyilik etmek istemiştim ama‘ der… Ölümünün yirmi üçüncü yılında gecikmeli de olsa Bekir Yıldız’ı saygı ile anıyoruz… Ruhu şad olsun…

Halit ÇELİKBUDAK yazdı...

HABERE YORUM KAT