OKTAN ERDİKMEN - İzin sezonunda gurbetçiye fahiş fiyatla bilet sattığı gerekçesiyle eleştirilen, hükümetin biletlerde yüzde 20 indirim yapacağı yönünde verdiği sözü tutmadığı Türk Hava Yolları, Arjantin takımı River Plate’e sponsor olmuş. 

Bu sponsorluk için 3 sene boyunca yılda 5,5 milyon dolar, toplamda yaklaşık 90 milyon lira ödeneceği söyleniyor.

THY, daha önce de Atletico Madrid, Manchester United, Barcelona, Shakhtar Donetsk ve Borussia Dortmund gibi takımlara sponsor olmuş, Messi ve Drogba gibi futbolcuları reklamlarında oynatmıştı.

Yüz binlerce vatandaşımız, helal kazancıyla memlekete izne gitmek istiyor. THY, uçaklar boş bile olsa fiyatları düşürmüyor ve gurbetçinin mecburiyetini istismar ediyor.

Yaz aylarında, uçak biletleri pahalı diye kara yoluyla gitmek zorunda kalan yüzün üzerinde insanımız kazalarda hayatını kaybediyor.

THY, gurbette zor şartlar altında çalışan vatandaşlardan topladığı paraları, gidip milyonlar kazanan futbolculara, milyarlarca bütçesi olan futbol kulüplerine yatırıyor.

THY bir dünya markası olmak istiyor. Bu nedenle yerli ve milli kulüpler dururken gidip Arjantin takımına 90 milyon ödüyor diye düşünebilirsiniz.

Ancak bu durumda THY çalışanlarının da dünya çapında eğitim almış kişilerden seçilmesi gerekmez mi?

Örneğin bu sponsorluğu açıklayan basın müşavirliğinin başındaki kişi, Kartal İmam Hatip Lisesi’ni ve İstanbul’da bir özel üniversiteyi bitirmiş.

40 kayyım şirketinde yönetim kurulu üyesi olduğu için THY dışında 7 bin lira maaş aldığını açıklamış ve eşi yürümesin diye bindiği uçağın pasaporta yakın bir yere çekilmesini isteyen e-postalarla gündeme gelmişti.

THY’nin, bu yılın ilk çeyreğinde 1,25 milyar lira zarar ettiği ve geçen yıl aynı dönemde 314 milyon lira olan zararını 4’e katladığı açıklandı.

Buna rağmen üst düzey yöneticilere yüz binlerce lira prim dağıtılıyor, Arjantin’deki futbol takımını milyonlarca lira ödeniyor. 

Gurbetçinin aldığı uçak biletine ise zam üstüne zam geliyor. Verilen sözler tutulmuyor.

Gerçek yerli ve millilik, böyle bir şey değil.