Suruç katliamı davasında karar

Suruç katliamı davasında karar

34 kişinin hayatını kaybettiği Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki canlı bomba saldırısı davasının tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, 'tasarlayarak öldürme suçundan' 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Suruç saldırısına ilişkin davanın 21'inci duruşması Şanlıurfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Hilvan Kapalı Cezaevi Kampüsü’ndeki mahkeme salonunda görülen davaya, tek tutuklu sanık Yakup Şahin, Şanlıurfa T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Önceki celsede dava hakkındaki mütalaasını sunan savcı, sanığın 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istemişti. Mütalaaya karşı savunma yapan Yakup Şahin ve avukatı beraat talebinde bulundu. Daha sonra söz alan müdahil avukatlar ise etkin bir soruşturma yürütülmediğin söyledi. Mahkemenin maddi gerçeği ortaya çıkarmak için yargılama yapmadığını öne süren avukatlar, davanın genişletilmesini istedi. Olayda hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralananlar ise adil yargılama olmadığını öne sürerek reddi hakim talep etti. Talepleri kabul etmeyen mahkeme karar vermek için ara verdi.

Daha sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti davanın firari sanıkları İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi’nin dosyalarının, aramaları devam ettiği gerekçesiyle ayrılmasına karar verdi. Mahkeme, sanık Şahin’e “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürme” suçundan 34 kez ağırlaştırılmış müebbet, eylemin teşebbüs noktasında kalmasından bin 890 yıl, patlayıcı bulundurmaktan 10 yıl ve 40 bin TL para cezası verdi.

Mahkeme ayrıca olaydan yaralı kurtulan Koray Türkay, Şahin Tümüklü, Çağla Seven, Fethi Aydın ve avukat Sezin Uçar hakkında yaptıkları savunmalar nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Duruşmadan çıkan aileler kararı alkış ve sloganlarla protesto etti.

Karara tepkiler

Olayda yaralanan Pınar Gayıp, kararı VOA Türkçe’ye değerlendirdi. Olayda sorumluluğu olan tüm kamu görevlilerinin yargılanması gerektiğini savunan Gayıp, “Katliamın sorumlusu sadece Ankara katliamından tutuklu bulunan Yakup Şahin değil. Tüm istihbarata rağmen hiçbir güvenlik almayan, canlı bombanın oraya geldiğini görmesine rağmen engellemeyen, en alttan en üste kadar tüm kamu görevlilerinin olduğunu söylemiştik. Çünkü katliam esnasında ve katliamın öncesinde hiçbir kolluk görevlisi yokken, o andan itibaren polisler ve jandarmalar yığılmaya başladı. Polis barikatı ile ambulansların alana girmesine izin vermediler. Biz yaralıları kendi çabalarımızla araçlara bindirip götürdüğümüzde araçların içerisinde biber gazı sıktılar. Biz bunları defalarca dile getirdik, tüm faillerin yargılanmasını istedik. Bugüne kadar 5-6 kez mahkeme heyeti değişti. Tüm sorumluluğu Yakup Şahin’in üzerine yıkarak gerçek failleri aklamaya çalıştılar” dedi.

Gayıp, karara üst mahkemelerde itiraz edeceklerini, iç hukuk yolları tükendikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracaklarını kaydetti.

Olayda kızı Hatice Ezgi Sadet’i kaybeden Ali Sadet de karara tepkiliydi. VOA Türkçe’ye konuşan Sadet, duygularını “Bir nevi adalet katliamıdır, kabul etmiyorum. Bir kişiye cezayı kesmek doğru bir şey midir? Bunu tek kişi mi yaptı? Bir kez daha Türkiye'de adalet yerlere serildi, yerlerden ayaklar altına alındı” cümleleriyle dile getirdi.

Olayda yakınlarını kaybedenlerin kurduğu Suruç Aileleri İnisiyatifi karara sosyal medya hesabından itiraz etti. İnisiyatif adına yapılan açıklamada “Avukatımıza, yaralılarımıza, ailelerimize soruşturma açan mahkeme heyeti bir kez daha taraflı ve katili koruduğunu göstermiş oldu. Davamızı kapatarak, bizlere soruşturma açarak adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Biz bitti demeden bitmeyecek” denildi.

Ne olmuştu?

Suruç’ta 20 Temmuz 2015’te Suriye’nin Kobani kasabasındaki çocuklara oyuncak götürmek amacıyla Amara Kültür Merkezi'nde toplanan gençlere IŞİD bombalı intihar saldırısı düzenlendi. Saldırıda 33 genç ile saldırgan öldü. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı 18 ay sonra saldırıya ilişkin Yakup Şahin, Deniz Büyükçelebi ve İlhami Balı hakkında iddianame hazırladı.Üç sanık hakkında “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürme” suçlarından 34’er kez; “tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürmeye teşebbüs etme” suçlarından da 70’er kez olmak üzere toplamda 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle dava açıldı.

İçişleri Bakanlığı, 2021’nin Ocak ayında yaptığı açıklamada, Suruç ve Sultanahmet saldırılarını yapan IŞİD üyesi Azzo Halaf Süleyman El Aggal'ın yakalandığı duyurdu. Avukatlar El Aggal ve Şahin’in yargılandığı davaların birleştirilmesini istese de mahkeme kabul etmedi.

KAYNAK: AMERİKA'NIN SESİ - MAHMUT BOZARSLAN

Fotoğraf: CUMHURİYET

HABERE YORUM KAT