Raydan çıkan tüm Türkiye'dir...

Raydan çıkan tüm Türkiye'dir...

Güzel ülkemizi, sorumluluk almak yerine, koro halinde hükümeti aklamaya çalışan vicdansızlar yönetiyor. Cehaletin, yolsuzluğun, hırsızlığın bedelini ödüyoruz. Raydan çıkan tren değil, Türkiye'dir...

OKTAN ERDİKMEN - Tekirdağ’daki tren faciasında işi yandaşa vermişler. Tren rayının altındaki dere yatağını, toprakla doldurmuşlar. Kontrol etmeyip, kontrolcüyü masraf oluyor diye işten atmışlar. Kontrol ihalesini de bütçe yok diye iptal etmişler. Bunun üzerine facia yaşanınca “Her yerde oluyor, ne var bunda?” diyorlar. Üstüne bir de süvari alayıyla saraylara girdikleri şaşaalı törenler yapıyorlar. 

Türkiye ne yazık ki her geçen gün bir mafya devletine doğru evriliyor. Yöneticilerin hataları yüzünden her gün insanlarımız ölüyor. İnsan hayatının çapası öyle bir aşağı çekildi ki, algılarımız tamamen değişti.

Çapa manipilasyonunu Rodelli’den birkaç örnekle izah etmeye çalışalım.

Bir ev satın alırken, emlakçıya ve notere ödenen 10 bin, 20 bin komisyon gözünüze az görülür. Çünkü evin fiyatının yanında bu rakam önemli değildir. Çapa burada evin fiyatıdır. 

Oysa aynı zenginlikteki bir kişi, internetten belki de her gün kullanacağı bir Türkçe - Almanca sözlük App’i için 20 avro ödemez. Çünkü 20 avro çoktur, App çapası, en fazla 2-3 avrodur. 

Türkiye’deki ölüm, yoksulluk ve yolsuzluk istatistikleri öyle boyutlara ulaştı ki, binlerce insanın trafik kazalarında, iş cinayetlerinde öldüğü bir ülkede, 25 kişi gözümüze batmıyor.

Bu nedenle insanlar bu gibi facialardan sonra kimsenin istifa etmemesini normal karşılıyorlar.

Hemen her hafta gelen şehit haberleri sonrasında, günlük yaşamlarına devam edebiliyorlar.

“Oyları çaldılar ama o kadar da fazla çalmadılar” açıklaması sonrası, “Tamam o zaman” deyip yeni seçime hazırlanabiliyorlar.

Cehalet, yalakalık ve riyakarlık ülkemizin resmi ideolojisi haline geldi. 

Ne olursa olsun sırıtarak bir açıklama yapmak, Cumhurbaşkanıyla ters düşmemek, insanların gemilerini yüzdürmesi için yetiyor da artıyor. Her türlü pisliğe bulaş, istersen rüşvet al, yolsuzluk yap, ihaleleri yandaşlarına peşkeş çek, kamu kurumlarını imamlara teslim et, görevini ihmal et, sonra insanlar senin yüzünden ölsünler, hiç ama hiç önemli değil.

Çözüm diye kahvehane projesi geliştir, mevcut durumu daha da beter hale sok, hiç önemli değil. 

Fransızlar sömürgelerdeki salgınları engellemek için, hastalıkların nedeni olarak görülen fareleri yakalayıp getirene para verdiler. Bir süre sonra, Hanoi’de insanlar evlerde fare yetiştirmeye başladılar. Çözüm, sorunun en temel faktörü oldu.

Durumumuz budur. 

Onlarca kişinin öldüğü bir faciadan sonra bile kimsenin istifa etmemesi, kimsenin utanmaması, akşamki şaşaalı törenin bile iptal edilmemesinin sebebi, çapa manipülasyonudur.

Ülkemiz hırsızlığın, ahlaksızlığın, saygısızlığın, yalakalığın normalleştiği bir yer haline getirildi.

Maalesef aramızda yaşayan milyonlarca insan, bu yağma düzeninden avanta kapabilmek için AKP’lilerin ihmallerine, yolsuzluklarına, hırsızlıklarına göz yumuyor, her türlü ahlaksızlığı savunuyorlar. 

Hanoililer gibi, kendi evlerinde fare yetiştiriyorlar. 

Bunların bedelini hep birlikte ödüyoruz. Olan, yaşamını yitiren insanlarımıza oluyor. 

Raydan çıkan tek bir tren değil, tüm Türkiye'dir...

 

HABERE YORUM KAT
3 Yorum