Masumlara bomba yağdırmışlardı: Mahkeme Almanya'nın sivil cinayetlerini akladı!

Masumlara bomba yağdırmışlardı: Mahkeme Almanya'nın sivil cinayetlerini akladı!

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) 2009’da aralarında en az 79 sivilin olduğu 100 Afganistanlının ölümüne yol açan hava saldırısıyla ilgili kararı eleştiriliyor.

Afganistan’daki bu hava bombardımanını gerçekleştiren İki ABD pilotu suçlu görüldü ve cezaya çarptırılmıştı. Bombardıman emrini veren Alman Albay Klein ise ülkesinde terfi etti. Mağdur avukatları, insan hakları örgütleri ve muhalefet, Almanya’nın sorumluluğunu kabul etmesi ve ordunun dış müdahalelerine son verilmesini istiyorlar.

Telepolis'ten Harald NEUBER'in haberine göre hukukçular ve muhalefet, AİHM’nin dokuz yıl önce Afganistan Kunduz’da ölümlere yol açan hava saldırısıyla ilgili kararını eleştirdi. Bombardıman kararı Alman albay tarafından hedefin siviller olduğu bilinmesine rağmen alınmıştı.  AİHM, bu konuda Alman makamlarının yürüttükleri soruşturmanın yeterli olduğuna hükmetti. Saldırıda iki çocuğunu kaybeden bir Afganistanlı Almanya’da alınan kararlara itiraz ederek davayı AİHM’ye götürmüştü.

 
4 Eylül 2009’da İslamcı Taliban tarafından kaçırılan iki tankere yönelik ABD hava saldırısı sırasında, çoğu sivil olan 100’den fazla kişi yakılarak öldürüldü. Ağır araçlar Kunduz Nehri’nde sıkışıp kaldıktan sonra tankerlerden petrol çekmeye çalışanlardı ölenler. O zamanki Bundeswehr Albayı Georg Klein hava saldırısı emrini verdi, havadan keşif sivillerin kitlesel varlığını ve araçların manevra kabiliyetine sahip olmadığını göstermesine rağmen bu karar uygulamaya sokuldu.

İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana Alman birliklerinin en kanlı saldırısının araştırılması sırasında, bombardımana dahil olan iki ABD pilotunun düşman savaşçılarının varlığından şüphe duydukları ve saldırı emrinin kontrol edilmesini talep ettikleri ortaya çıktı. Hava trafik kontrol görevlisi ve Klein bunu reddetti.

İki ABD pilotu 2010 yılında suçlu görüldü ve cezaya çarptırıldı, Albay Klein ise terfi etti ve şu anda tuğgeneral rütbesinde görevine devam ediyor.

Dönemin Federal Savunma Bakanı Franz Josef Jung (CDU) AİHM’nin kararını “doğru ve haklı” olarak nitelendirdi. Jung, “Mahkemenin kararına minnettar” olduğunu söyledi. Bunu, o sırada sorumlu olduğu konularda onaylanma olarak değerlendirdi.

Öte yandan Mağdur Avukatı Karim Popal hayal kırıklığını dile getirdi. Duruşmadan sonra, kendisi ve meslektaşları, Federal Almanya Cumhuriyeti’ndeki ceza yargılamalarının düzgün bir şekilde ilerlemediğini belirttiler. Popal; “Nihayetinde, en az 79 sivil kurbanın öldürüldüğü biliniyor olması kadar sunduğumuz belgeler de görmezden gelindi. Bu suçluluk, yaşam boyu Georg Klein ve destekçilerinin yükü olacaktır. Öte yandan, geçim riskiyle karşı karşıya olan, bağışlara bağımlı olan ve özellikle Afganistan’daki mevcut durumda kendilerine ve ailelerine destek olamayan insanların adına dava açabildiğimiz için gurur duyuyoruz. Albay Klein’ın emriyle yapılan bu saldırının barbarca ve insanlık dışı olduğu kanıtlandı. Bazı siyasetçilerin ağzından çıkan “kurbanlar için” teselli edecek birkaç söz, tarihi değiştirmeyecektir. Tarihsel gerçek, Almanya Federal Cumhuriyeti ve Afganistan tarihinde ilk kez en az 79 sivil kurbanın Almanya’nın emriyle öldürüldüğüdür.” dedi.

Sol Parti Milletvekili Christine Buchholz’a göre, Bundeswehr’in sorumluluğunu tanıtmak için  verilen mücadele, her şeyden önce bir şeyi açıkça ortaya koyuyor: “Hükümet, suçu kabul etmekten kaçınıyor ve sorumlu askerleri koruyor.”  Buchholz, bunun daha fazla Alman askerinin yurt dışına gönderilmesini teşvik eden bir politikanın bedeli olduğunu söyledi.

Avrupa İnsan Hakları Merkezi adına yapılan açıklamada kararın hayal kırıklığı yarattığı belirtilerek; “Almanya Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı hareket etmiştir. Soruşturmalar gizli sürdürülmüş, NATO ile Almanya arasında karar mekanizmaları bağı gözlerden gizlenmiştir” dendi.

Çocuklarını saldırıda kaybeden bir babanın da avukatı olan Avrupa İnsan Hakları Merkezi Genel Sekreteri Wolfgang Kaleck, “Düzinelerce sivil mağdurun yaşadığı Afgan köyü için, Alman ordusunun gizlilik politikası ve etkilenenlerin usul haklarının fiili olarak reddedilmesi eleştiri konusu. Karar hayal kırıklığı yarattı” yorumunu yaptı. Davacılar Almanya’nın özür dilemesini, tazminat ödemesini talep ediyorlar. Ayrıca, federal hükümetin, hava saldırısından on iki yıl sonra ne durumda olduklarını öğrenmek için kendileriyle temasa geçmesini zorunlu görüyorlar. Kaleck’e göre Almanya’nın kurban yakınlarıyla temas kurması ve yaşadıklarını öğrenmesi, Alman ordusunun dış müdahalelerine son verilmesini gerektiriyor ve bu nedenle reddediliyor.

Çeviri: Semra Çelik-Evrensel

HABERE YORUM KAT