Kalkınma Bakanı Müller görevi bırakıyor: “Koltuğu gençlere bırakmak için” dedi ama…

Kalkınma Bakanı Müller görevi bırakıyor: “Koltuğu gençlere bırakmak için” dedi ama…

Kalkınma Bakanı Gerd Müller’den görevi bırakacağına dair açıklama beklenmedik bir şekilde geldi. Genel seçimlerden sonra ayrılacağını duyuran muhafazakâr Bakan Müller partisi CSU ile göçmen politikalarında ayrı düşen bir tablo çiziyor.

Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili Kalkınma Bakanı Gerd Müller şaşırtıcı bir şekilde federal düzeyde siyasetten gelecek yıl çekileceğini açıkladı. Deneyimli siyasetçi, “Avrupa Parlamentosu ve Alman Federal Meclisi'ndeki 32 yıllık sorumluluklarımın ardından şimdi görevi gençlere bırakmak istiyorum” dedi. 

2021 federal seçimlerinde tekrar aday olmayacağını açıklayan  65 yaşındaki Bakan Müller , “Yasama döneminin sonuna kadar Federal Meclis'teki yetki alanımda ve kalkınma bakanlığı makamımda tüm gücümle  çalışmaya ise devam edeceğim” diye konuştu. Alman Basın Ajansı DPA’ya göre, Müller de yeniden aday olmayacağını açıklayan Başbakan Angela Merkel'in izinden gidiyor. Ulaştırma Bakanı Andreas Scheuer ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer'le birlikte Müller CSU’nun kabinede yer alan üç bakanından biri olarak görev yapıyor ve siyasetin en tartışmasız isimlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. 

Midilli adasındaki Morina mülteci kampında çıkan yangına işaret eden Müller  bunu Almanya’nın insanlık adına bir işaret olarak alması gerektiğini söylüyor. 

Ancak Bakan Müller bu söylemiyle aslında partisi CSU’nun çizgisinden ilk kez sapmıyor. 

İNSANİ BİR GÖÇ POLİTİKASI 

Federal Kalkınma Bakanı Müller’in görevi bırakacağını açıklamasının ardından siyaset sahnesinden çok sayıda politikacı da üzüntülerini çeşitli platformlarda dile getirdiler. 

Bavyera eyalet parlamentosunun Almanya Sosyal Demokrat Parti’li (SPD) milletvekili  Florian von Brunn Twitter’da şu paylaşımda bulundu: “Güneydeki insanlar için ilerici ve sosyal bir kalkınma politikası için kampanya yürüttü. CSU için alışılmadık bir durum.” 

Kabineden arkadaşı SPD’li  Hubertus Heil ise üzüntüsünü “Ayrılmadan önce ortak bir projemiz bizi bekliyor: Tedarik zinciri yasası. Köprüden inmeden önce ikimizin de yapacak bir işi var. Saygılarımla, Çalışma Bakanınız” mesajıyla dile getirdi. 

İşveren kesiminden gelen tüm eleştirilere rağmen Müller  giyim, çikolata ve elektrikli cihaz tedarikçilerinin sosyal ve çevresel ihlallerini engellemeyi amaçlayan yasayı şiddetle savunuyor.  CSU’lu siyasetçi Müller ve Çalışma Bakanı Heil konuyla ilgili görüş ayrılıkları bulunan  Ekonomi Bakanı Peter Altmaier ile tartışmalarını ise sürdürüyor. 

CSU lideri Markus Söder ocak ayında kabine değişikliği çağrısında bulunduğundan beri Müller hakkında çeşitli spekülasyonlar kamuoyuna sızıyordu.  

Gerd Müller, 1994 yılından bu yana Oberallgäu seçim bölgesinden Federal Meclisi üyesi. Daha önce ise Avrupa Parlamentosu milletvekili olarak görev yapıyordu.  2005'ten 2013'e kadar Federal Tarım Bakanlığı'nda müsteşar olarak görev yaptı. Aralık 2013'ten bu yana  Federal Kalkınma Bakanı olarak çalışıyor. 

Müller çalışmalarında mülteci krizi sorununa işaret eden politikalara yer verdi. Özellikle mültecilerin ülkelerinden kaçış nedenlerini ortadan kaldırmak için kalkınma politikaları ile dikkat çekti. İnsani bir göç politikasını savunan Müller bakanlığın internet sitesinde yayınlanan bir röportajında ise şunları söylemişti: “Hıristiyan olduğunu iddia eden biri olarak sorumluluğumu görüyorum. Emir şudur: Güçlüler zayıflara yardım eder."

Kısa bir süre  önce ekolojik ve sosyal olarak üretilen tekstiller için başlattığı “Yeşil Düğme” onay mührünün ilk yıldönümünü kutlayan Müller ürünlerde yer alan bu mührü bir “sorumluluk simgesi” olarak tanımlamıştı. Müller “Dünya çapında 75 milyon çocuk sömürü koşulları altında çalışmak zorunda” demişti. 

+49 – BERLİN / MÜNİH

FOTO:  Bernd von Jutrczenka / DPA

HABERE YORUM KAT