İspanya’da her şey Covid-19’a bağlı: “En kötüsü henüz gelmedi”

İspanya’da her şey Covid-19’a bağlı: “En kötüsü henüz gelmedi”

Yeni tip koronavirüsün (Covid-19) ekonomideki etkilerini Avrupa'da en fazla hissedecek ülkelerden biri olarak gösterilen İspanya'da “en kötünün kapı önünde olup olmadığı” yolunda tartışmalar yoğunlaşıyor.

Covid-19'a karşı önlem olarak bir dönem (31 Mart-12 Nisan) ekonomide kontak kapatmak zorunda dahi kalan İspanya'da, "yeni normal" süreciyle birlikte sosyal ve ekonomik anlamda toparlanma başlasa da yıl sonu beklentileri büyük bir ekonomik krizin kapıda olduğunu gösteriyor.

Covid-19'dan dolayı 2020 ekonomik tahminlerini 8 Haziran'da olumsuz yönde bir kez daha revize eden İspanya Merkez Bankası, yıl sonu itibariyle yüzde 15'e varan ekonomik daralma, yüzde 23,6'ya kadar çıkan işsizlik oranı, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranı yüzde 115'i bulan kamu borcu ve yüzde 11,2'lik bütçe açığı öngörülerinde bulunmuştu.

Ülkenin yüksek tirajlı gazetelerinden El Pais de geçen hafta sonu "En kötüsü henüz gelmedi" manşetiyle verdiği haberde, İspanya'nın beklentilerin ilerisinde bir ekonomik krizle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu.   

Madrid'deki IE Business School Üniversitesi Ekonomi ve Maliye Profesörü Fernando Fernandez ile Ekonomik Çevre ve Ülke Analizi Profesörü Gayle Allard, Covid-19'un İspanyol ekonomisindeki olası etkileriyle ilgili tartışmaları AA muhabirine değerlendirdi.

"Felaket senaryoları için henüz erken" olduğunu savunan Fernandez ve Allard, "her şeyin Covid-19'un nasıl gelişeceğine bağlı şekilleneceğini, şimdilik tam bir belirsizlik olduğunu" kaydetti.

KÜRESELLEŞME VE AVRO VURGUSU

Fernandez, "Eğer 2021 Temmuz'unda halen Covid-19'dan konuşuyor olursak o zaman acımasız bir ekonomik krizden ve çok daha büyük boyutlarda bir ekonomik daralmadan bahsetmek zorunda kalırız. Ancak mevcut durumda, onaylanması halinde AB'den gelecek mali yardım paketi İspanya'yı bir yıl daha kurtarır" değerlendirmesinde bulundu.

İspanya'nın ekonomik krize karşı göstereceği direnişte "küreselleşme ve avro para biriminin" iki anahtar kelime olacağını dile getiren Fernandez sözlerine şöyle devam etti:

"İspanya, kapalı bir ekonomi iken her şey kötüydü, ne zaman tüm dünyaya açıldı işler yolunda gitti. İspanya eğer dışa açık olmayı, avroyu ve turizmde önemli bir destinasyon olma imajını koruyabilirse her şekilde krize karşı ekonomik sistemini ayakta tutabilir."

 Kamu borcu ve bütçe açığının büyük boyutlarda olmasının tehlikeli olduğunu ancak "en büyük tehdidin işsizlik olacağına" işaret eden İspanyol ekonomi profesörü, Covid-19'un etkisinin aynı şekilde devam etmesi halinde eylül ayında ülkedeki işsiz sayısına 2 milyon kişinin daha ekleneceğini kaydetti.

YENİ BİR EKONOMİK PROGRAMA İHTİYACI VAR

İspanya'da ülke GSYH'si içindeki payı yüzde 13'ü bulan turizm sektörünün en büyük endişelerinden biri olduğunu kaydeden Amerikalı ekonomi profesörü Allard da, "Turizm ve onun yan kollarından yiyecek ve içecek sektöründe 8 milyondan fazla çalışan var. Covid-19'dan insanlar halen korkuyor ve bu yıl turist sayısında çok ciddi bir düşüş olacaktır ve İspanya bunu ülke olarak hissedecektir" dedi.

Ekonomide yatırımın önemli bir araç olduğunu vurgulayan Allard, "İspanya'nın yatırımda bürokratik engelleri en aza indirmesi, dışarıdan gelecek yatırımla üretim ağırlıklı, düzenli iş ve istihdam sağlaması şarttır. Yatırımı daha çekici hale getirmek gerekiyor" yorumunu yaptı.

İspanya'da ocak ayından bu yana iktidarda olan ancak meclis çoğunluğu bile olmayan sol koalisyon hükümetinin "yeni bir ekonomik programa ihtiyacı olduğunu" dile getiren Allard, "Ülkedeki mevcut ekonomik şartlarda genç bir İspanyol, aile yardımı olmadan kendi hayatını kuramaz, ev satın alamaz. Yeni bir ekonomik program şart ama böyle bir program yok çünkü onaylanmış bir bütçe bile yok" şeklinde konuştu.

"Covid-19'a karşı, ekonomiyi kapatmadan daha ucuz bir şekilde, maske kullanımıyla, mücadele edilebileceğini öğrendik" diyen Allard, ekonomik toparlanmanın kolay ve hızlı olmayacağını, diğerlerinden farklı olan bu ekonomik krizin, göçmen karşıtlığı sorununu alevlendirme riskinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.

AB'NİN EKONOMİK KURTARMA PAKETİ

Diğer yandan Fernandez ve Allard, AB'nin 2021-2027 yıllarındaki bütçesini belirleyecek "Çok Yıllı Mali Çerçeve" taslağı kapsamında onaylanması beklenen Kovid-19 ekonomik kurtarma paketinin İspanya için iyi bir haber olacağının altını çizdi.

Ekonomi uzmanları, "Almanya ve Fransa'nın AB'nin daha fazla birlik olmasıyla ilgili mesajı çok önemli. Ancak şunu unutmamak gerekir. Kimse kimseye bedava para vermez. AB'den gelecek yardımın şartları, paranın ne şekilde dağılacağı ve İspanya hükümetinin bunu nasıl harcayacağı da çok önemlidir. Sunulacak koşullar rasyonel ve dinamik olmalıdır. Bir de unutulmamalıdır ki, en ama en iyi durumda bu mali yardımın ilk kısmı Nisan 2021'de gelecektir" görüşünde birleşti.

+49 – MADRİD

HABERE YORUM KAT