'İşçi ailesi mantığından çıkmamız lazım'

'İşçi ailesi mantığından çıkmamız lazım'

Avrupa'da tam yapay kalp nakli gerçekleştiren ilk ve tek kadın cerrah Dr. Dilek Gürsoy, "İşçi ailelerinin çocukları olarak çok daha iyi yerlere gelmek zorundayız. Artık işçi ailesi mantığından çıkmamız lazım" dedi.

KÖLN - Avrupa'da tam yapay kalp nakli gerçekleştiren ilk ve şimdiye kadar tek kadın cerrah Dr. Dilek Gürsoy, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Köln Başkonsolosluğu’nda katıldığı etkinlikte konuştu.

"Dik duruşlu olmamız lazım, bir Türk kadını zaten dik duruşlu" 

'German Medical Award 2019' ödüllü Dilek Gürsoy, 60’lı yıllarda işçi ailelerinin, çocuklarının başarıları için Almanya’ya geldiklerini ve bu uğurda emek harcadıklarını belirterek, "Onlar niye buraya geldiler? Çocukları bir yerlere ulaşsınlar diye geldiler. Ulaştığımızı da göstermek için onlara diyorum. Onların bize verdiği emekler boşa gitmedi ve asla da boşa gitmeyecek. Artık bir emek sarf etmek lazım. Bunu benim annem, babam yapmışlar ve şimdide onları ödüllendirdik. Özgüven çok önemli, özgüvenli olmaları şart. Özgüvensiz hiçbir yere gelemiyoruz. Maalesef herkes bizi böyle boynu bükük biliyor. Dik duruşlu olmamız lazım, bir Türk kadını zaten dik duruşlu" dedi.

"Türkiye için her zaman varız"

Dr. Dilek Gürsoy, ayrıca yapay kalp merkezi kurmak istediği belirtti. Gürsoy, söz konusu merkezi Türkiye’de mi yoksa Almanya’da mı kuracağı sorusunu, "Türkiye için her zaman varız. Ben Türkiye’ye gidip, bir hastane açarak kolay şekilde geçinebilirim. Ama benim vizyonum, benim amacım, burada bir hastane kurup çağ atladığımızı onlara göstermek. Burada bir Türk hastanesi yok, bunu başarıp Almanlara kendi tarzımızı öğretelim" cevabını verdi.

"Almanlarda vicdan eksik"

Türklerin işlerini vicdan ile yaptıklarını ve Almanlarda bunun eksik olduğunu vurgulayan Dr. Dilek Gürsoy, vicdan ile doktorluğun eş değer olduğunu dile getirdi. "Tabi ki Türkiye’ye yardım için her zaman varım"  sözleri salondakiler tarafından alkışlandı.

Mevlüde Genç: İnsanlarımız, işçilerimiz var diye acıyı bağrıma bastım

Konsoloslukta düzenlenen etkinliğe katılan diğer bir isim ise 1993 yılında Almanya’nın Solingen kentinde kundaklanan evinde ailesinin beş ferdini kaybeden Mevlüde Genç oldu. Genç yaptığı açıklamada, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladığını ve yaşadığı acı olay üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen ilk günkü gibi acısını içinde yaşadığını dile getirdi. 

Genç, "Burada iki toplum arasında insanları dostluğa hoşgörüye çağırıyorum. 4 milyon insanımız burada yaşıyor diye hiçbir zaman ağzımdan kötü söz çıkarmadım. İnsanlarımız, işçilerimiz var diye acıyı bağrıma bastım. Burada çocuklarımız var diye kötü örnek olmak istemedim" şeklinde konuştu. 

"Okuyun, meslek sahibi olun, kendinizi harcamayın"

İyiliğin açmadığı kapı olmayacağını ve kötülükle bir yere varılamayacağını belirten Genç, gençlere okuyarak bir meslek sahibi olmaları ve kendilerini harcamamaları yönünde tavsiyelerde bulundu. 

"O acının ne olduğunu biliyorum"

Mevlüde Genç, Hanau’da düzenlenen ve 4’ü Türk 10 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırıya ilişkin, "O acının ne olduğunu biliyorum, Allah sabırlar versin eğer rahatsız olmasam koşa koşa, seve seve oraya kadar giderdim çünkü o acıyı ben çektim gördüm. Allah böylesi acıları kimselere göstermesin" dedi. 

 İskender GÜNGÖR (DHA)

HABERE YORUM KAT