İngiliz hükümeti bütünlüğünü yitiriyor, iktidar itibar kaybediyor

İngiliz hükümeti bütünlüğünü yitiriyor, iktidar itibar kaybediyor

Milyonların gözü önünde cereyan eden “siyasi fiyaskolar”, Boris Johnson kabinesinin ne kendi içinde ne de halk nezdinde bütünsellik içinde olmadığını gösterdi.

 

Pandemideki “finansal” destekleriyle halkın gözüne girmeye başlayan Johnson ve kabinesi, her biri ayrı  siyasi hata olan kararlar ve açıklamalar yüzünden  aldıkları artı puanları eksiye çevirmeye başladılar. 

PİRİTİ PATEL İÇİN SKANDAL KARAR

İçişleri Bakanı Piriti Patel, kendisine bağlı çalışan üst düzey bürokratlardan birinin suçlamaları nedeniyle yürütülen araştırmanın sonuç raporu yüzünden adeta “ecel terleri” döktü. Patel’in, çalışanları taciz etmek ve aşağılayıcı konuşmakla suçlandığı rapordan sonra herkes görevine son verileceğini bekliyordu ancak  tam tersi oldu. Söz konusu raporda Patel’in “bakanlık etiğine” aykırı davranışlar gösterdiği ispatlarıyla yer almasına rağmen Boris Johnson’ın, “yönetim etiğine” uymayan bir karar alarak, Patel’in istifasını istememesi hükümet kanadına yöneltilen eleştirileri arttırdı. 

Siyasi otoritelerin ve özellikle muhalefet partisi Labour’ın hedef tahtası haline gelen Boris Johnson’ın bu tutumu, İngiliz hükümetinin istikrarsız yönetildiği, etik dışı kaldığı ve adil olmadığı yönünde yorumlandı. Raporu hazırlayan bağımsız denetmenin de raporunun Başbakan tarafından ciddiye alınmaması nedeniyle istifa etmesi, ayrı bir fiyasko olarak siyaset sahnesinde yankılandı.

RİSHİ SUNAK HAYAL KIRIKLIĞI YARATMAYA BAŞLADI

Piriti Patel’in, Johnson tarafından korunması, akıllara pandeminin başında yaşanan bir başka olayı çağrıştırdı. Johnson, pandemi yasaklarının başladığı ilk günlerde, kuralları ihlal eden ve istifası beklenen sağ kollarından biri olan Dominic Cummings’i korumuş ve istifasını istememişti ancak aradan altı ay geçtikten sonra Cummings ve kabinedeki sağ kolu Cain bir hafta içinde hükümetteki danışmanlık görevlerinden istifa ederek ayrılmışlar, Johnson’la köprüleri yakmışlardı. Benzeri bir senaryo Patel’in de başına gelir mi bilinmez, ama hükümet kanadında  güvenilir isimlerin birer ikişer güven kaybı yarattıkları siyaset kulislerinde konuşulmaya başlandı.  

Yıldızı sönen bürokratlardan birinin hazinenin başındaki isim Rishi Sunak olması da konuşulanlar arasında. Pandeminin başından bu yana gösterdiği olağanüstü çabalar, halka verilen hibeler, ekonomiye sağlanan teşvikler ve pozitif bütçe yönetimi ile halkın sevgi ve güvenini kazanan Sunak da son günlerde hükümet kanadına daha fazla eksi yazılmasına neden oluyor. 

Piriti Patel konusunda görüşleri sorulan Sunak’ın kaçamak cevaplar vermesi ve hemen akabinde Brexit’te  “no deal” olması durumunda AB ile yolların ayrılması sürecinin Birleşik Krallık’a nelere mal olacağı yönündeki  soruya ısrarla yanıt vermemesi, Sunak’ın itibarı için sonun başlangıcı oldu.

MATT HANCOCK ZATEN SINIFTA KALMIŞTI

Sağlık Bakanı Matt Hancock’un, NHS (ulusal sağlık teşkilatı) için gerekli PPE (koruyucu ekipman) ihtiyacını İspanyol bir işadamının şirketinden, devasa bir sipariş vererek ve yüklü bir ödeme yaparak karşılamaya çalışması, haftalardır medyanın gündeminde yerini korurken, bu kadar yüklü bir ödemeye Hazine’nin başındaki isim Rishi Sunak’ın nasıl onay verdiği sorusuna bu konuda  haberi olmadığını söyleyerek yanıt vermesi halkın gözündeki itibarını bir anda yerle bir etti. 

Pandemi boyunca sağlık teşkilatındaki zafiyetleri ve yanlış bulunan kararları nedeniyle sürekli eleştirilen Hancock için kaybedecek fazla birşey olmamasına rağmen, Sunak’ın itibarının ani düşüşü Johnson kabinesindeki bütünselliğin, istikrarın ve etiğin kaybolduğu şeklinde değerlendiriliyor. 

Boris Johnson ve kabine üyeleri, sarsılan itibarlarını nasıl düzeltirler bilinmez, ama 2020 yılının son haftalarının hükümet açısından olağanüstü zorlayıcı geçeceği görülüyor.

GÖZDE SAPANLI – BİRMİNGHAM

HABERE YORUM KAT