OKTAN ERDİKMEN - Referandum öncesinde suni bir düşman arayışı nedeniyle Avrupa ülkelerine gelip olay çıkarılması, Avrupa’da yaşayan 5 milyon gurbetçiyi çok zor durumda bıraktı. 

AKP’liler Türkiye’ye geri döndükten sonra, Avusturya’da 20 bin Türk hakkında gizli çifte vatandaşlık soruşturması başlatıldı. Almanya’da sosyal yardımlar ve Türkiye’deki banka hesapları incelemeye alındı. Hükümetin gurbetçileri düşünmeden imzaladığı Otomatik Bilgi Transferi Anlaşması üzerinden eylül ayında bilgi değişimi de başlayacak. Asıl tufan o zaman kopacak.

Hollanda’da, Belçika’da, Fransa’da benzer uygulamalar yapılıyor. 

AKP’nin Avrupa’da seçim kampanyası yürütmesi, camilerde de huzuru kaçırdı. İnsanlar camilere afiş asılmasından, kapının önünden seçim otobüsü kaldırılmasından rahatsız.

Tüm bunlar ortada olmasına rağmen, CHP-İYİ Parti ve Saadet arasında kurulan yapıcı diyalogdan korkan ve anketlerde de geride olan AKP hükümeti, yeni kavga arayışları için rotayı yine Avrupa’ya çevirmiş görünüyor.

İlk olarak Bekir Bozdağ, Avrupa ülkelerine karşı ‘Sen kimsin, haddini bil’ minvalinde açıklamalar yaptı.

Sonrasında da Erdoğan, Avrupa’da miting yapacağını ve 10-11 binlik bir salonda gurbetçilere hitap edeceğini söyledi.

Almanya ve Avusturya ise çok net açıklamalar yaparak, kendi ülkelerinde seçim propagandasına izin vermeyeceklerini açıkladılar.

AKP ise gurbetçileri ve turizmcileri ateşe atma pahasına gelip kampanya yapmak istiyor.

Aslında gelip de ne söyleyecekler, o da belli değil. 

"Biz 2015’teki sözlerimizi tutmadık. Size yalan söyledik".

“Emeklilere çalışma hakkı vereceğiz dedik, vermedik".

“THY’de indirim yapacağız dedik, yapmadık. Onun yerine yandaşlarımıza ballı maaşlar bağlattık" mı diyecekler?

Yoksa imzaladıkları anlaşmalarla gurbetçilerin bilgilerini verdiklerini söyleyip, maliyeden, sosyal yardım dairesinden mektup gelince onları hatırlamalarını mı isteyecekler?

Bildiğim tek şey, Erdoğan eğer gerçekten gurbetçileri düşünüyorsa, Avrupa’ya gelip miting yapmaz. Camilerin önünden otobüs kaldırtmaz ve Avrupa’da zaten yanan Türkiye kökenli düşmanlığı ateşine daha fazla benzin dökmez.

Ancak Erdoğan’ın kendinden başka kimseyi düşündüğünü sanmıyorum.

Üstelik her sabah, bu sefer gerçekten gümbür gümbür gelen bir muhalefet karşısında, 25 Haziran sabahı ne yapacağının korkusuyla uyanırken…

Oktan Erdikmen'in diğer yazılarını okumak için tıklayınız.

Türkiye'deki banka hesaplarının incelenmesi ve seçimler üzerine Av. Memet Kılıç'ın konuk olduğu canlı yayını buradan izleyebilirsiniz: