'Erdoğan, Bahçeli ile geçinebilir mi?'

'Erdoğan, Bahçeli ile geçinebilir mi?'

Erdoğan, kendi partisinden olan birçok insanla geçinemiyor. Bahçeli ile uyum içinde çalışabileceğini sananlar, sevinmekten o konuyu düşünmeye fırsat bulamadılar.

AYNUR GÜNEŞ - AKP seçmeni hala duruma aymadı. "Biz kazandık" deyip sayfa yorumlarında muhaliflere nanik yapmakla meşguller. İçlerinde yüksek okul bitirmiş kimi memur, kimi öğretmen tanıdıklarım da var.

Erdoğan ne Meral Hanım'ı ne Karamollaoğlu'nu seçim konuşmalarında hedef aldı. Varsa yoksa CHP.

60 yıldır iktidar olmamış bu partiden "ne zarar görmüş bunlar" diye hayret edebilirsiniz ama AKP seçmeni eğitim durumu ne olursa olsun popülist söyleme çok itibar eder.

Erdoğan'ın ayrıştırıcı dili elbette ki bunda çok etkili olmuştur. "Bunlaar, yıllarca bizim dinimizi yaşamamıza izin vermediler. Camileri kapattılar!"

Hala buna inanan var. Öte yandan AKP seçmeni Muharrem İnce'yi kampanyası süresince cumaya giderken gördüğünde samimiyetsiz bulur. Dindar, bizdense dindardır, değilse münafıktır!

Bahçeli yüzde 4 beklenirken tüm anket şirketlerini zorda bırakan bir sonuçla meclise girmiş, hükümeti kendine bağlamıştır. Bunlar hala, ülkeyi kendi başına yönetmeye alışkın olan, kendi partisinden bile anlaşamadığı bir çok ismi çevresinden uzaklaştıran Erdoğan'ın Bahçeli ile uyum içinde çalışabileceğini sanıyorlar ya da sevinmekten o konuyu düşünemediler daha.

Bu iktidara 6 ay ömür biçen de var 2 yıl diyen de. Ben de çok uzun olacağını sanmıyorum.

HDP'nin meclise girememesi akepe için çok önemliydi. O yüzden bütün kendine karşı olan, demokrasi, özgürlük, eşit temsil hakkı diyen herkesi, siyasetçisi ile seçmeni ile bir olup terörist ilan ettiler.

Doğudaki Kürt vatandaşlar AKP'ye teveccüh edince iyi Kürt, batıdakiler HDP'ye oy verince terörist oldular. Kürt bizdense iyidir, değilse teröristtir!

Bu seçimde Bursa'dan Suriye uyruklu bir vekil meclise girdi. AKP'li seçmen hiç düşünmeden oyunu verdi. Versin tabii, ben karşı değilim.

Bu ülkenin yararına çalışacak herkese ihtiyaç var. Ama bin yıldır aynı topraklarda birlikte yaşadığımız Kürtlere meclisi çok görüyorlar. 25 milyon insan kenarda duracakmış! Meclise girmesin, dağa da çıkmasın, sesini nerede duyuracak, nerede temsil olacak?

Terörle, savaşla, ölümle çözüm gelmediğini herkes gördü.

Bu meselenin çözüm yeri parlamentodur, iletişimdir, uzlaşmacı anayasadır.

Şimdi Türkiye vakti diye seçim sloganı yapan iktidardan, bu dönemde bu söylemin altını doldurmasını bekliyorum.

Birlik, barış ve huzur içinde aydınlık bir yarın diliyorum.

 

HABERE YORUM KAT