OKTAN ERDİKMEN - Bavyera ve Hessen eyaletlerinde yüzde 10’un üzerinde oy kaybeden Almanya Başbakanı Merkel, aralık ayında yapılacak parti kongresinde genel başkanlığı bırakacağını ve 2021 seçimlerinde de yeniden başbakan adayı olmayacağını açıkladı.

CDU-CSU, hem bu eyalet parlamentolarında, hem de federal düzeyde hala birinci parti ve hükümetin çoğunluk kanadını oluşturacak. Merkel, buna rağmen yüzde 10’luk bir oy kaybına dahi tahammül edemiyor ve hemen görevinden ayrılıyor. Bizim alışık olmadığımız bir durum.

Merkel’ın yerine kim geçecek?

CDU genel başkanlığına, anketlerde öne çıkan partinin genel sekreteri Kramp-Karrenbauer’in seçilmesi bekleniyor. 56 yaşındaki Saarland - Völklingen doğumlu siyasetçi de havaya girdi. Müstakbel başbakan olarak açıklama üstüne açıklama yapıyor.

Olan çifte vatandaşlığa olacak

Kramp-Karrenbauer hemen bir çifte vatandaşlık karşıtlığı başlattı ve "Erdoğan’ın Almanya’daki Türkleri kışkırttığını, kendi tarafında olmalarını istediğini, bunun bir bağlılık sorunu yarattığını ve bu nedenle çifte vatandaşlığın sona erdirilmesi gerektiğini" savundu.

Önerisine göre, Almanya’ya yerleşenlere ve onların çocuklarına çifte vatandaşlık verilebilecek ancak torunlar sadece Alman vatandaşı olacak. Yani Türk göçmenlerin ezici çoğunlu için, çifte vatandaşlık tarihe karışacak.

Anketlerde yüzde 24’e kadar yükselen Yeşiller buna karşı. Ancak bu partinin de insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi konularda hassasiyeti var. Bu nedenle Erdoğan’a ve Türkiye’ye karşı oldukça negatifler.

Aynı Yeşiller, 2004’teki parti kongresinde yaptıkları oylamada, Türkiye’nin AB üyeliğine oy birliği ile destek vermişlerdi. 1200 delegeden sadece bir kişi çekimser kalmış, geri kalan herkes ‘Evet’ demişti.

Bu oylama şimdi yapılsa, çekimser kalacak tek bir kişi bile bulamazsınız.

Bu duruma nasıl geldik?

AKP, Avrupa'nın neredeyse tüm siyasetçilerini kendisine düşman etmeyi nasıl başardı?

Ana sebeplerden biri, dış politikayı ve Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkleri iç politika enstrümanı olarak kullanmaya çalışmaları.

"Referandumda birkaç puan oy alırız" diye Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika gibi, milyonlarca Türkiye kökenlinin yaşadığı ülkelerle kavga çıkardılar.

Bu ülkeleri yönetenlere, "Terör destekçisi, Türkiye düşmanı, Nazi" diye hakaretler ettiler. "Şu partiye oy verin, buna vermeyin" diyerek ülkelerin iç işlerine karıştılar.

Sonuç, gurbetçiler hedef haline getirildi ve sosyal yardım soruşturmaları, çifte vatandaşlık iptalleri, vergi dairesi mektupları birbirini izledi.

Merkel yüzde 10 oy kaybetti diye, gururuna yediremeyip görevi bırakıyor.

Diğer taraftan, milyonlarca gurbetçi zor durumda kalıyor. Vatandaşlıklar iptal ediliyor, vergi cezaları kesiliyor.

Sebep olanlar umursamıyorlar.

"Nerede hata yaptık?" diye düşünmüyorlar bile.