Berlin’de şaşkınlık, sistemde çatırtılar: Korona protestoları tırmanma eğilimi gösteriyor
Merkel hükümetinin korona siyasetine karşı protesto düzenleyen on binlerce gösterici, kent yönetimini ve güvenlik güçlerini de şaşırttı. Berlin İçişleri Senatörü 38 bin göstericiden söz ediyor. Aşırı sağ da “sahada”.
Almanya’nın başkenti Berlin’de “Querdenken 711” girişimi tarafından düzenlenen ve hijyen kurallarına uyulmadığı gerekçesiyle dağıtılan protesto gösterisinin bitmediği ve şehre yayıldığı anlaşıldı. Tarihi Alman meclis binasına (“Reichstag”) kadar gelen bir grup göstericinin akşam saatlerinde merdivenleri işgal girişimi ve polis tarafından biber gazıyla püskürtülmesi de büyük tedirginlik yarattı.
Hükümet yanlısı bazı medya organlarında “Devrim böyle mi görünüyor?” başlıkları kullanıldı. Berlin Teknik Üniversitesi “protesto uzmanı” Peter Ullrich, bir Berlin gazetesine verdiği demeçte “inanılmaz bir öfkenin biriktiğine” dikkat çekti.
NEONAZİLER DE VAR, AMA...
Berlin polisi, pazarlıkları günler süren ve yasaklanmak istenen, ancak idari mahkeme kararıyla düzenlenebilen bu protesto yürüyüşüne öğlen saatlerinde engel olmak istedi. Yürüyüş kolunun hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uyulmadığı için dağıtılacağı bildirildi. Göstericilerle pazarlık yapıldı ve sonunda polis gösteriyi dağıttı. Ancak göstericiler bulundukları yerleri terk etmemekte diretti, oturma eylemleri yapıldı. Birçok protestocunun şehrin başka bölgelerine dağıldığı da gözlendi.
Göstericiler hükümetin koronavirüsle mücadele önlemlerini reddeden pankartlar taşıdılar ve “Korona Diktatörlüğüne Son!” ve benzeri sloganlar attılar.
Berlin şehir yönetimi “korona önlemlerinin hiçe sayılacağını iddia ederek” gösteriyi yasaklamak istemiş, ancak idare mahkemeleri bu yasak kararlarını art arda iptal etmişti. Protestoyu düzenleyenler ise yasak girişimlerini anayasaya ve demokrasiye bir saldırı olarak göstermişlerdi.
Bu arada Alman medyasında “vegan aşçı” olarak ün yapan Attila Hildmann’ın da Rus Büyükelçiliği önünde bir konuşma yaptıktan sonra gözaltına alınması, gerginliğe somut bir örnek olarak gösterildi. Hildmann, bir süredir kendisini “aşırı sağcı ve komplo teorisyeni” olarak tanımlıyor, bu tür gösterilerde sık sık öne çıkıyordu.
TALEPLER SİYASALLAŞIYOR
Korona önlemlerini protesto için düzenlenen gösterinin dağıtılması ve olayların giderek tırmanmasının, taleplerin de hızla siyasallaşmasına yol açtığı gözlendi. Bir bölümü Berlin’in ünlü Zafer Sütunu (Siegessäule) çevresinde bir araya gelen göstericilerden 300 kadarı gözaltına alındı. Göstericiler arasında 3 bin civarında aşırı sağcı ve neonazi grupların bulunduğu, bunların polise taş ve şişe attığı, gözaltına alınanları da kurtarmaya kalkıştıkları saptandı.
Gün boyunca Berlin’de birçok çadde geçici olarak trafiğe kapatıldı, işgale uğradı, bariyerler yıkıldı ve bir inşaat konteyneri ateşe verildi. 3 bin polis memurunun görevlendirildiği olaylarda, bir polis helikopteri de sahada görevli polislere havadan görsel destek verdi.
Berlin İçişleri Bakanı Andreas Geisel gösteriye 22 bin kişilik bir katılım beklediklerini belirtmişti. Ama daha sonra bunun en az iki katı bir katılım olduğunu bizzat kabul etmesi şaşkınlığı ve kuşkuları daha da arttırdı. Gösteriyi düzenleyenler ise katılımın çok daha fazla olduğunu iddia ettiler.
+49-BERLİN
FOTO: DPA