Avusturya meclisinin önüne siyah çelenk bıraktılar: Norbert Hofer’e istifa çağrısı
Avusturya asıllı Hitler’in başında bulunduğu kısa adıyla NSDAP (Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) Yahudilere karşı virüs ve parazit benzetmesini kutsal kitapları Talmud ve Tevrat üzerinden yaparak tarihte en büyük organize soykırıma yol açtığına işaret eden Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri, provokatif bir çıkışla İslam ve Müslümanlar hakkında aşağılayıcı betimlemeler yapan Norbert Hofer‘in Nazi üslubuyla (Nazidiktion), Avusturya Parlamentosu Meclis Üçüncü Başkanlığı görevini sürdüremeyeceğine işaret ettiler.
Norbert Hofer’in istifasını talep eden bağımsız sivil toplum kuruluşlarının Avusturya Parlamentosu Başkanı Wolfgang Sobotka’ya yazdıkları açık mektup şöyle:
“Meclis Başkanı Sayın Sobotka!
Sevgili Avusturya Cumhuriyeti Parlamenterleri!
Tevrat, Talmud, İncil, Kur'an gibi kutsal kitaplar korona virüsüyle karşılaştırılamaz.
Bu Nazi üslubu nedeniyle Avusturya Cumhuriyeti Meclisi’nin 3. Başkanının istifasını talep ediyoruz!
Bizler 30 Avusturya Türk Sivil Toplum Kuruluşu olarak tepkimizi, üzüntümüzü ve endişelerimizi ifade edebilmek için meclis binasının önüne siyah çelenk bırakıyoruz.
Bu siyah çelenk, Avusturya'nın özgür, demokratik t düzenine ve hukukun üstünlüğüne olan inancımızın bir simgesidir. 2020’de Avusturya Cumhuriyeti anayasasının yüzüncü yılını kutluyoruz. Avusturya anayasasın bizi koruyan, hukuk temelinde sınırları gösteren, onur, hak ve yükümlülüklerimiz için değerler bütünü olarak saygı duyduğumuz ilk ve son liman olarak yasal dayanağımız olarak görüyoruz.
Halka açık bir etkinlikte, Avusturya Meclisi 3. Başkanı, "Kur'an koronadan daha tehlikelidir" dedi. Ertesi gün, Ö24 televizyon kanalındaki konuşmasında ifadesini geri çekmeyerek "Ağzımdan kaçmadı" diye karşılık verdi. Böylece Haziran 2020’de 1945 yılındaki Avustuya nasyonal sosyalist hikayesini böyle bir Nazi üslubuyla kemikleştirmiş oldu. Bu fikirleri temsil eden bir kişi cumhuriyete zarar verir, parlamenter sisteme zarar verir ve Meclis'in haysiyeti açısından da tahammül edilemez bir durumdur.
Bu konu mecliste temsil edilen bazı partiler tarafından omuz silkerek de geçiştirilemez.
Parlamentonun önüne çelenk bırakarak Avusturya Cumhuriyeti Meclisinin 3. Başkanı'nın ifadelerine karşı duyduğumuz dehşeti ifade etmek istiyoruz
Sayın Hofer Avusturya Cumhuriyeti Meclisi’nin 3. Başkanı olarak Nazi üslubuyla Avusturya'da yaşayan 800 bin ve dünya çapındaki 2 milyar Müslüman’ı ‘yok edilmesi gereken bir virüsle, parazitle, hastalıkla’ eş tutmuştur ve onları insanlıktan çıkaran bir ifade kullanmıştır.
Meclis 3. Başkanı olarak, tüm Müslümanları ve kutsal kitaplarını Nazi üslubuyla bir virüs olarak gösterdikten ve onları bir parazitle eş tuttuktan sonra, "ServusTV"de katıldığı bir sonraki programda kullandığı şu ifadelerle de yangına körükle gitmiştir: "Umarım bütün Müslümanlar bunlar gibi terörist değillerdir."
Ahlakın altın kuralı "Başkalarına size davranmalarını istediğiniz şekilde davranın" der. Filozof Immanuel Kant da şöyle der: " “Maksimimin aynı zamanda genel bir yasa olmasını isteyebileceğim şekilden başka türlü hiç davranmamalıyım“
Avusturya Cumhuriyeti halkının en yüksek temsilcisine olan sorumuz ise şöyle: "1945'ten ve İbiza videosundan ( “Biz böyle değiliz”) sonra böyle bir Nazi söylemini kabul edebiliyor musunuz?
Eğer edemiyorsanız Avusturya Cumhuriyeti Meclisi’nin birinci başkanı olarak sizden tüm nezaketimizle 3. Başkanı'nın görevden alınması için gerekli adımları atmanızı rica ediyoruz. Hofer Cumhuriyetin itibarına ve saygınlığına layık olmadığını defalarca kanıtlamıştır.
Devletin en yüksek işlevlerinden birine sahip Avusturya Cumhuriyeti Meclis 3. Başkanı’nın bu tür kışkırtıcı ifadelerin ardından derhal görevini bırakması gerekmektedir.
Meclisin ve diğer parlamenterlerin zarar görmesini önlemenin tek yolu budur.
Talmud da o dönemde nazi partisi NSDAP tarafından parazitle eş tutulmuş ve Yahudi halkı ve ırkı aşağılanmıştı. Meclis 3. Başkanı Norbert Hofer bugün 2020 yılında özgür ve demokratik Avusturya Cumhuriyeti’nde nazi dönemine ait benzer ifadeleri Kur’an için kullandı. Avusturya’da 100 yılı aşkın süredir tanınan Müslüman cemaati Kur’an’ı şeytanlaştırmıştır. Avusturya’daki dünyadaki tüm Müslümanlara kültürel ırkçılık uygulamış ve aşağılamıştır. Bu deportasyona ve yok etmeye giden yola ücretsiz bir bilet gibidir.
Sayın Meclis Başkanı ve Sayın parlamenterler ‘Bir daha asl’ sözünüzü uygulamanızı talep ediyoruz.
Tora, Talmud, İncil ve Kur’an gibi hiçbir kutsal kitap korona virüsü ile bir tutulamaz. Meclis 3. Başkanı Hofer’in nazi üslubundan dolayı istifa etmesini talep ediyoruz.”
Avusturya Parlamentosu Üçüncü Başkanı ve aşırı sağcı FPÖ'nün lideri Norbert Hofer, 16 Haziran salı günü Viyana Viktor-Adler-Markt bölgesinde yaptığı konuşmada, kelimesi kelimesine şunları ifade etmişti:
'Koronadan korkmuyorum, Kur'an koronadan daha tehlikelidir.'
Avusturya Parlamentosu Üçüncü Başkanı ve aşırı sağcı FPÖ'nün lideri Norbert Hofer
Avusturya'nın başkenti Viyana'daki seçim konuşmasında Müslümanların kutsal kitabı Kur'an'ın koronavirüsten daha tehlikeli olduğunu iddia ederek, farklı dinlerden toplumları birbirine düşman edici bir dil kullanan aşırı sağcı FPÖ (Avusturya Özgürlük Partisi) lideri daha sonra bu sözlerini oe24tv'da, 'Ağzımdan kaçmadı, bilinçli bir şekilde söyledim' sözleriyle tasdik eden Hofer'in, bununla kalmayıp kendisine Müslümanlar tarafından tehdit geldiğini, Red Bull’un sahibine ait Servus TV’de 'İnşallah tüm Müslümanlar beni tehdit eden Müslümanlar gibi terörist değildir' diyerek Müslümanlara karşı toptan ikinci bir çirkin yakıştırma, aşağılama, kışkırtma ve iftirada bulunmuştu.
+49 - VİYANA