Avusturya Entegrasyon Bakanı’na laik Türk toplumu adına tepki
Bir televizyon kanalında “Entegrasyon Bakanı Raab’a göre Türk dernekleri şiddetin üreme alanları” şeklindeki ifadelere Avusturya’daki laik Türk toplumu “Siyasal İslam ateşi siyasal Katolisizm ile söndürülemez” saptamasıyla itiraz etti.
Viyana merkezli Avusturya Türk Kültür Cemiyeti (TKG), Türk derneklerinin, Avusturya Entegrasyon Bakanı tarafından bir televizyon kanalında “Türk dernekleri şiddetin üreme alanları” gibi genelleyici bir ifadeyle suçlu ilan edilmesini kesin bir dille eleştirdi.
TKG’nin tepki ve uyarıları Almanca olarak Avusturya Basın Ajansı (APA OTS) tarafından da abonelere geçildi. Viyana’da yayımlanan Yenivatan gazetesinin haber sitesinde ise bildirinin tamamı “Çok sesli, demokratik Avusturya Cumhuriyeti 'için' itiraz!” başlığıyla yer aldı. Bildiride şu değerlendirme ve uyarılar dikkat çekti:
“Entegrasyon Bakanı Susanne Raab’ın Krone.tv’de 16 Temmuz tarihinde 'Radikalliğe son: Entegrasyon Bakanı Raab’a göre Türk dernekleri şiddetin üreme alanları' başlığıyla yayınlanan röportajı, nüfusu 400 bin insandan daha fazla olan Avusturya Türk toplumunda ve birçok bağımsız Avusturyalı Türk derneğinde hayret, üzüntü, esefle ve tepkiyle karşılandı. Aynı tarihte ORF ZIB 2’de de Sayın Entegrasyon Bakanı ile aynı mesele ele alındı.
Ertesi gün (17 Temmuz) Viyana’nın Favoriten ilçesinin bir polis karakolunda Avusturya İçişleri Bakanı ile birlikte basının önünde Sayın Entegrasyon Bakanı Raab’ın Viyana Polisi ile Türk gençlerini karşı karşı getiren genelleyici, 'Kadın polislerimiz korkuyorlar. Köşeden döndüklerinde karşılarına birden 40 tane Türk genci çıkıyor. Ne yapsınlar?' mealindeki ifadeleri şaşkınlık yaratmıştır.
ÇOK TEHLİKELİ SÖYLEMLER
TKG adına uyarmak zorundayız: Avusturya Entegrasyon Bakanı’nın ağzından çıkan bu ifadeler, Viyana’da sanki Türk gençlerinin çoğunun işsiz, güçsüz ve lümpen bir şekilde şiddete eğilimli, korkutucu oradan oraya çete sürüsü halinde dolaştıklarını ve kamu düzenini devamlı bozdukları veya her an bozmaya meyillidir önyargısı oluşturma odaklı önyargı ve nefreti körükleyici olması nedeniyle, gelecekte Türk toplumuna karşı başta Viyana olmak üzere tüm Avusturya’da önyargıların, nefretin her alanda daha fazla artmasına ve ayrımcılığa uğramasına yol açması konusunda geçmişte Hıristiyan Sosyal Demokrat Belediye Başkanı Karl Lueger tecrübesi olan bu Viyana şehri için çok tehlikeli söylemlerdir.
Tekrar ediyoruz: Bu ifadeler Avusturya Cumhuriyeti içinde Hıristiyan çoğunluğu, daha az olan Müslüman Türk toplumuna karşı toptan düşmanlaştırıcı eylem ve sözler olarak iç barışı bozabilir; bunlar sözde kaş yapayım derken aslında uzun vadede göz çıkarması nedeni ile son derece arızalıdır ve bu manada derhal vazgeçilmelidir. Bu basın konferansında yerli ve Neue Zürcher Zeitung gibi uluslararası önemli medya temsilcilerinin olması dikkat çekicidir.
ENTEGRASYONU ZORLAŞTIRAN SÖYLEM
Şüphesiz entegrasyonu zorlaştıran bu söylemler için Sayın Bakan, Viyana-Favoriten’deki şiddet olaylarını ne polis ne de siyasiler tarafından Favoriten’deki tek bir Türk derneğinin dahi ismi verilmediği ve fiilen tüm ciddi bağımsız Avusturya Türk derneklerinin bu kabul edilemez olayları ve olaylara katılan gençleri kınadıkları halde, bahane etmektedir.
Bir bağımsız Düşünce Kuruluşu STK’sı olan Avusturya Türk Kültür Cemiyeti (TKG), Avusturya’daki Türk derneklerinin tümünün Avusturya Cumhuriyeti Entegrasyon Bakanı tarafından, 'Entegrasyon Bakanı Raab’a göre Türk dernekleri şiddetin üreme alanları' gibi genelleyici bir söylemle suçlu ilan edilmesini esefle karşılamaktadır.
Siyasal İslam ile mücadele adı altında, Avusturya’da entegre olmuş tüm Türk Toplumu mağdur ve esir edilmemelidir.
Avusturya’da yaşayan 400 binden fazla Türk toplumunun büyük çoğunluğu yaşamın her alanında başarılı bir şekilde entegre olmuştur. Problemler vardır, ama çoğunluk yaşamın içinde entegre olmuştur. Gerek tüm göçmenlerin gerekse Türkiye göçmenlerinin entegrasyona, entegre olmuş göçmenlere ihtiyacı vardır. Onlar olmadan toplum, göçmenleri entegre etmeyi başaramaz.
Sayın Avusturya Cumhuriyeti Entegrasyon Bakanı,
Amacınız gerçekten entegrasyonsa, entegre olmuş göçmenlerin dayanışmasına ihtiyacınız var.
Avusturya’daki Türk Kültür Cemiyeti (TKG) sadık ve mücadeleci demokratlar olarak 30 yıldır, hangi din veya hangi ulus lehine olursa olsun, siyasallaştırılmış inanç ve her türlü ırkçılığa karşı mücadele vermektedir. Nitekim burada din tüccarları tarafından, din ve vicdan hürriyeti, dayanışma, demokrasi ve muhatapların bilgisizliği maskesi altında özgürlükçü demokratik hukuk devleti düzeninin altının zamanla oyulmaya çalışılması söz konusudur. Avusturya’da yaşayan Türkiye kökenli insanların çoğu gerici, şeriatçı, radikal ve siyasallaştırılmış inanca karşıdırlar.
ÖVP, YEŞİLLER VE AVUSTURYA HÜKÜMETİNE ÇAĞRI
ÖVP ile Yeşiller Partisi’nden müteşekkil koalisyon hükümetinden, Türk azınlığa ve tüm Türk derneklerine karşı 'Siyasal İslam', 'Erdoğan-AKP-Dernekleri vs.' veya 'Bozkurtlar-Ülkücüler' adı altında tüm Türkiye göçmenlerini, bu kişi, kurum ve kuruluşlar ile alakası olmadığı halde zan altında bırakarak veya bunları bahane ederek eleştiri adı altında aşağılayıcı, ayrımcı, şeytanlaştırıcı ve karalayıcı siyaset güdülmesi veya bu tür söylemlere tüm Türk toplumunu genelleyici karalayıcı ifadelere imkân verilmesine derhal son verilmesini talep ediyoruz.
Tüm dostane nezaketimizle işaret etmek isteriz ki:
Eğer hükümet dini aşırıcılık, ırkçılık veya siyasal İslam ile mücadele etmek istiyorsa, pek çok bağımsız, çoğulcu demokratik Avusturyalı Türk derneği, sadık Avusturya Anayasal Yurtseverleri olarak, toplumdaki temel çalışmaları gönüllü olarak desteklemeye hazırdır.
Burada bir şeye dikkat edilmesini rica ederiz: Ateşi (siyasal İslam, fundemantalizm) ateş (siyasal Katolisizm, fundemantalizm) ile söndürmek mümkün değildir.
Sayın Entegrasyon Bakanı Raab,
Aşırıcılığa, siyasal dinciliğe, ırkçılığa karşı mücadeleyi kazanmak istiyorsanız, sorunu bilen ve ona karşı demokratik usullerle mücadele vermiş olan entegre olmuş göçmenlere ihtiyacınız var.
Dayanışma ile çok şey kazanırsınız, ancak bölücülükle baştan kaybedersiniz.”
+49-VİYANA
KAYNAK: yenivatan.at
FOTO: Andy Wenzel / BKA