Avrupalı avukatlar Suriye'deki alevi katliamına tepki gösterdi
Suriye'de Colani ve milislerinin alevi yerlerşimlerindeki katliamları dünya çapında tepki görmeye devam ediyor.
Demokrasi ve Dünyada İnsan Hakları İçin Avrupalı Avukatlar Derneği de, Suriye'de Alevilere yönelik katliama karşı açıklama yaptı.
"Aşırılık yanlısı fetvalar..."
Açıklamada, "Alevi toplumunun yok edilmesini tarihsel olarak hedef alan aşırılık yanlısı fetvalar, cihatçı liderler tarafından yayımlanmaya devam etmektedir" diye belirtildi.
"Uluslararası toplum bu ağır ihlallere göz yummamalıdır" denilen açıklamada, Birleşmiş Milletleri ve Avrupa Birliği'nin adım atmaya çağırdı. Yapılan açıklamada, "Hareketsizlik, yalnızca failleri cesaretlendirecek ve cezasızlığın devamını sağlayacaktı" diye ifade edildi.
Almanya 13 yıl sonra Şam Büyükelçiliğini yeniden açtı
Almanya Suriye'ye 300 milyon Euro sözü verdi, Aleviler ayağa kalktı
"Alevi toplumunun yok edilmesini..."
Açıklama şu şekilde:
"Demokrasi ve Dünyada İnsan Hakları İçin Avrupalı Avukatlar Derneği (ELDH), Suriye’deki Arap Alevi topluluğuna yönelik devam eden sistematik insan hakları ihlallerine ilişkin raporlar karşısında derin endişesini ifade etmektedir. Yeni Suriye rejimi tarafından, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve bağlantılı milis grupları da dahil olmak üzere, işlenen vahşet insanlığa karşı suç teşkil etmektedir. Bildirilen bu ihlaller arasında zulüm, cinayet, işkence, zorla kaybetmeler, ibadet yerlerinin hedef alınarak yıkılması, dini ve kültürel baskı, cinsel şiddet ve zorla yerinden edilme yer almakta olup, tümü Alevi toplumu için varoluşsal bir tehdit oluşturmaktadır.
Önceki hükümet tarafından kendi halkına karşı işlendiği iddia edilen insanlığa karşı suçlara dair raporlar doğrulanmış olsa bile, bu durum hiçbir şekilde Alevi toplumuna yönelik suçları haklı çıkarmaz. Ayrıca, önceki hükümetin de Alevi kökenli olması gerçeği, Suriye’deki Alevi toplumunun bu suçlardan sorumlu tutulması için bir gerekçe olarak kullanılamaz.
Suriye İç Savaşı’nın başlamasından bu yana, dini aidiyet siyasi çıkarlar doğrultusunda bir bahane olarak kullanılmıştır. Radikal İslamcı gruplar sistematik olarak Alevileri yok etmeyi amaçlayan bir soykırım kampanyası yürütmektedir. Bu ihlaller günümüzde de devam etmektedir. Alevi toplumunun yok edilmesini tarihsel olarak hedef alan aşırılık yanlısı fetvalar, cihatçı liderler tarafından yayımlanmaya devam etmektedir.
Alevi toplumuna yönelik hedef alınmış şiddet, uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal etmektedir. Bunlar arasında şunlar yer almaktadır:
• 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve 1966 ile 1977 yıllarına ait Ek Protokoller: Uluslararası ve uluslararası olmayan silahlı çatışmalarda mağdurların korunması ile ilgilidir. Sivillere yönelik saldırılar, yargısız infazlar ve kültürel-dini alanların yok edilmesi ciddi ihlaller oluşturmaktadır.
• 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (UDHR) ve Sivil ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi ile Ek Protokolleri, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi (1966): Alevi toplumuna yönelik sistematik zulüm ve zorla yerinden edilme, yaşam hakkını, dini özgürlüğü ve güvenliği ihlal etmektedir.
• 1948 Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi (CPPCG): Alevi toplumunun yok edilmesine yönelik belgelenmiş niyet ve doğrudan yapılan çağrılar, sözleşmenin II. Maddesi kapsamındaki soykırım tanımına uygundur.
Eylem çağrısı
ELDH, Birleşmiş Milletler’i ve daha geniş uluslararası toplumu, daha fazla vahşeti önlemek ve bu suçların faillerini hesap vermeye zorlamak için acilen harekete geçmeye çağırmaktadır. Talep ettiğimiz adımlar şunlardır:
1. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 14 Mart 2025 tarihli açıklaması Alevi toplumunu koruma yönünde bir ilk adım olabilir ancak daha fazla adım atılmalıdır. Güvenlik Konseyi, daha fazla suçun önüne geçmek için tüm seçenekleri tüketmelidir.
2. Bu suçları organize eden ve uygulayanlar uluslararası hukuk çerçevesinde yargılanmalıdır.
3. Acil insani yardım ve koruma önlemleri alınmalıdır. Güvenli koridorlar oluşturulmalı, insani yardımın ulaştırılması sağlanmalı ve zorla yerinden edilmeler engellenmelidir.
4. Uluslararası gözetim ve gerçeği araştırma misyonları gönderilmelidir. Birleşmiş Milletler ve bağımsız insan hakları örgütlerine, ihlalleri soruşturma ve belgeleme konusunda tam erişim sağlanmalıdır.
Uluslararası toplum bu ağır ihlallere göz yummamalıdır. ELDH, Birleşmiş Milletler’i, Avrupa Birliği’ni ve tüm ilgili insan hakları kurumlarını, yasal yükümlülüklerini yerine getirmeye ve Alevi toplumunu korumak için somut adımlar atmaya çağırmaktadır. Harekete geçme zamanı şimdi! Hareketsizlik, yalnızca failleri cesaretlendirecek ve cezasızlığın devamını sağlayacaktır."
ARTI49
FOTOĞRAF: X