Almanya Suriye'ye 300 milyon Euro sözü verdi, Aleviler ayağa kalktı
Federal Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, dün Suriye için 300 milyon ek yardım sözü vermesi tartışma yaratmıştı.
Baerbock, “Suriye için barışçıl bir gelecek ancak kapsayıcı bir siyasi süreçle mümkün olabilir” demişti. Baerbock, "Almanya bu barışçıl süreç için ve Suriye'deki ve bölgedeki insanlar için BM'ye ve seçilmiş kuruluşlara 300 milyon Euro daha tahsis edecektir" diye belirtmişti.
Annalena Baerbock, Suriye'ye 300 milyon Euro yardım sözü verdi
Alevilerden tepki
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) ise Baerbock'un bu açıklamasına ve Almanya'nın Colani hükümetine 300 milyon Euro verecek olmasına tepki gösterdi.
AABK'nin açıklamasında, "Bu yardımlar, Suriye’de Alevilere, Hristiyanlara, Dürzilere ve diğer azınlıklara yapılan katliamlara destek anlamına geliyor" denilirken, "Almanya’nın insan hakları konusundaki sorumluluğunu hatırlatıyor, katliam yapanlarla işbirliği yapılmasına karşı çıkıyoruz" diye belirtildi.
Alevilere yönelik nefret söylemi
"Özellikle endişe verici olan, geçmişte Suriye'de Alevilere yönelik katliamlardan sorumlu olmakla kalmayıp bunu yapmaya devam eden HTŞ ve Golani şebekeleri gibi cihatçıların dolaylı olarak meşrulaştırılmasıdır" denildi ve şu sözlere yer verildi:
"Bu gruplar, dini azınlıkların sistematik olarak zulme uğradığı, sürüldüğü ve öldürüldüğü bölgeleri kontrol etmektedir. Aynı zamanda aşırılık yanlısı ideolojilerini Almanya'ya kadar yayarak Alevilere karşı nefret ve şiddeti körüklüyorlar. Bu grupların destekçilerinin Suriye'deki Alevi katliamlarını kutladıkları ve sosyal medya üzerinden şiddet çağrısı yaptıkları çok sayıda vaka bulunmaktadır. Almanya'da Alevilere yönelik nefret söylemi, tehdit ve gözdağı münferit olaylar olmayıp, ideolojilerini yaymaya yönelik hedefli bir stratejinin parçasıdır."
Almanya'daki toplumsal barışa tehdit
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Uluslararası yardım paraları bu suçların devam etmesine katkıda bulunmakta ve Almanya'nın insan hakları savunucusu olarak güvenilirliğini zedelemektedir. Dahası, Suriye'deki bu aşırıcı yapıların desteklenmesi Almanya'daki toplumsal barış için doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır. Radikalleşmiş şebekeler bu araçları ideolojilerini yaymak için kullanmakta, bu da toplum içinde tehditlerin ve bölünmenin artmasına neden olmaktadır. Alman hükümetini yardım stratejisini eleştirel bir şekilde yeniden düşünmeye ve aşağıdakileri sağlamaya çağırıyoruz:
Azınlıklara yönelik zulüm, sınır dışı etme ve cinayetlerden sorumlu aktörlere fon aktarılmamaktadır.
- Aleviler, Hristiyanlar, Dürziler ve diğer hassas gruplar için koruma mekanizmaları oluşturulur ve tutarlı bir şekilde uygulanır.
- Etkilenen toplulukların temsilcileriyle, onların güvenlik gereksinimlerini ciddiyetle dikkate almak amacıyla doğrudan diyalog yürütülmektedir.
- Almanya'daki Alevilere yönelik İslamcı nefret propagandası, tehdit ve gözdağına karşı hedefe yönelik tedbirler alınmaktadır.
Almanya, net güvenlik ve koruma tedbirleri olmaksızın bu toplulukların acılarını hafifletmek yerine daha da arttırma riski taşımakta ve bu yapıları destekleyerek bu azınlıklara karşı işlenen suçlara ortak olmaktadır. Bu nedenle Alman hükümetini ve tüm siyasi aktörleri acilen insan hakları sorumluluklarını yerine getirmeye ve yardım tedbirlerinin aşırılık yanlısı ağların güçlenmesine katkıda bulunmamasını sağlamaya çağırıyoruz. Aynı zamanda, Suriye'deki çatışmaların bir sonucu olarak Almanya'da da faaliyet gösteren radikal yapılara karşı kararlı adımlar atılması çağrısında bulunuyoruz."
ARTI49