Avrupa Parlamentosu'ndan Ülkücüleri kızdıracak adım

Avrupa Parlamentosu'ndan Ülkücüleri kızdıracak adım

Avrupa Parlamentosu’nun raporunda "Irkçı ve aşırı sağcı" olarak tanımlanan Ülkücü hareket için terörist iması var.

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye’nin tepkisini çekecek bir Türkiye raporu oylamaya hazırlanıyor. AP ilk defa bir Türkiye raporunda Ülkücü hareketin (Bozkurtlar) "AB terör örgütleri listesine eklenmesi" fikrini gündeme taşıdı. AP Türkiye raportörü İspanyol parlamenter Nacho Sanchez Amor tarafından hazırlanan Türkiye raporuna bu amaçla bir madde eklendi. "Irkçı ve aşırı sağcı" olarak tanımlanan Ülkücü hareketin "Sadece Türkiye değil aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde de kaygı verici şekilde ilerlediği" iddia edildi.

Deutsche Welle Türkçe’den Kayhan Karaca’nın haberine göre MHP ile yakınlığına vurgu yapılan hareketin "AB terör örgütleri listesine eklenmesi" ve AB içindeki örgütlenmesinin yasaklanması için inceleme başlatılması istendi. Konuyla ilgili paragrafta Ülkücü hareketin "özellikle Kürt, Ermeni veya Yunan kökenliler ve muhalif olarak gördükleri her şahıs için tehdit oluşturduğu" belirtilerek, etkilerine karşı konulması çağrısı yer alıyor.


 
AB içinde bu konuda ilk adım Fransa'da atılmış, Fransız hükümeti 4 Kasım 2020 tarihinde yayımladığı bir kararnameyle, kimi Ülkücülerin Fransa'daki eylemlerini gerekçe göstererek, hiçbir hukuki statüsü olmayan "Bozkurtlar" hareketini yasaklamıştı. Fransa'nın ardından benzer bir girişim Almanya'da da gündeme gelmişti.

AB terör örgütleri listesi AB devlet ve hükümet başkanları tarafından belirlense de, AP tarafından atılan bu adım ilk defa bir AB organının Ülkücü hareket için "terörist" sıfatını kullanıyor olması bakımından önem taşıyor.

RAPORDA NELER VAR?
Bugün AP genel kurulunda oylanacak raporda "Türkiye'nin her geçen gün AB değer ve normlarından uzaklaştığı" belirtilip, "ilişkilerin tarihi planda en düşük düzeyde olduğu, bu durumun da Ankara'nın üyelik ve reformlar konusundaki siyasi iradesi hakkında şüphe uyandırdığı" not ediliyor.

Türkiye'nin özellikle Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ne yönelik politikalarının eleştirildiği raporda, Türk dış politikasının "diplomasi ve diyalog" yerine "askeri seçenekler" temelli yürütüldüğü savunuluyor. Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ buna örnek olarak veriliyor.


 
Türkiye-AB ilişkilerindeki mevcut gidişatın acilen ve tutarlı biçimde tersine dönmemesi halinde Türkiye ile katılım müzakerelerinin askıya alınması, tarafların daha gerçekçi biçimde ve üst düzey diyalog çerçevesinde ilişkileri gözden geçirmesi ve gerektiği takdirde gelecek için yeni ilişki modelleri arayışına girmesi isteniyor. İki taraf arasındaki gerginlik tamamen sonlandıktan sonra ilişkilerin mevcut çerçevesini ve gelecek için yeni ilişki modellerini görüşmek üzere Türkiye ve AB yöneticileri arasında özel bir toplantı düzenlenmesi öneriliyor.


 
Parlamento buna rağmen, "Türk hükümeti üzerinde baskı uygulamak ve kendisiyle yapıcı diyalog için en kuvvetli aracın hâlâ üyelik süreci olduğunu", salt çıkar üzerine kurulu bir ilişkinin Türkiye'nin daha demokratik bir modele doğru ilerlemesine katkı sağlamayacağını not ediyor.

HABERE YORUM KAT