Almanya'daki gençler korkuyor ancak geleceğe ‘umutla’ bakmaktan vazgeçmiyor

Almanya'daki gençler korkuyor ancak geleceğe ‘umutla’ bakmaktan vazgeçmiyor

Almanya'daki gençlere eleceğe dair beklentilerini soruldu. Gençlerin korksalar bile geleceğe dair umutla baktıkları ortaya çıktı.

Almanya'da yapılan güncel bir araştırmada yaşları 16 ile 30 arasında değişen gençler, güncel krizler karşısında kendi hayatlarını ve toplumdaki konumlarını nasıl değerlendirildiği soruldu. Sosyal Demokrat Parti (SPD)'ye yakınlığı ile bilinen Friedrich Ebert Vakfı (FES) tarafından yürütülen araştırmada katılımcılara "Güncel krizler karşısında kendi hayatlarını ve toplumdaki konumlarını nasıl değerlendiriyor? Siyasetten ve siyasi partilerden ne gibi beklentileri var?" gibi sorular yöneltildi. 

Araştırmanın sonuçlarına göre katılımcıların genellikle hayatlarından memnun olmaları, ancak çeşitli krizler nedeniyle içlerinin huzursuz olduğu anlaşıldı. Yapılan analizde gençlerin öncelikleri arasında iklim krizi ve gelecek yaşam koşullarının olduğu öğrenildi. 

Alman gençlerinin en büyük beklentisi ise 'iyi ve normal bir hayat' içinde olabilmek. Bununla birlikte gençlerin genel nüfusa kıyasla daha karamsar olduğu dikkat çekiyor. 30 yaş altındakilerin dörtte üçü (%74) geleceğe endişeyle bakarken, sadece beşte biri (%19) Almanya'daki mevcut durum ve ülkenin geleceği hakkında olumlu düşünüyor. Tüm yetişkinlerin ise %69'u mevcut durumdan oldukça endişeliyken, dörtte biri (%24) iyimser bir bakış açısına sahip. Araştırmaya göre, özellikle demokrasiye şüpheyle yaklaşan genç nesil ile ilgili sıkça dile getirilen endişelerin yersiz olduğu görülüyor. 30 yaş altındaki gençlerin siyasi sistemden memnuniyeti, genel nüfusla paralellik gösteriyor. Ancak yine de araştırma kapsamında görüş alınanların yaklaşık yarısı, demokrasinin işleyişinden "çok memnun olmadığını ya da hiç memnun olmadığını" vurguluyor.

Siyasi partilerin gençler için cazip olmaması ve genellikle yaşlı politikacılardan oluşmaları, bu durumun başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Her on katılımcıdan yedisi, partilerin gençlerin fikirlerine açık olmamasını eleştiriyor. Sadece beşte biri, siyasetin onların endişelerini ciddiye aldığını düşünüyor. Neredeyse %40'ı ise "politikacıların dilini anlaşılmaz" buluyor.

Yine de Almanya'daki gençlerin çoğunluğu, siyasetin kendi hayatları için büyük önem taşıdığını kabul ediyor. Ancak %45'lik bir kesim, çevreleri ve kendileri için önemli olan konularda bir şeyleri değiştirebileceklerine inanmıyor. Sosyal ağlar, gündemin takip edilmesinde önemli bir rol oynuyor. 16-30 yaş arasındaki gençlerin %80'i siyaseti sadece medya aracılığıyla takip ediyor. Raporu kaleme alan araştırmacılar, siyasi partilerin gençlere ulaşmak için özellikle sosyal medyayı daha etkin ve rasyonel bir şekilde kullanmalarını öneriyor. Gençler özgünlük, samimiyet ve yetkinlik gibi özelliklere önem veriyor. Bu nedenle politikacıların uzmanlık sahibi olmaları beklenirken, aynı zamanda samimi ama saygılı bir tutum sergilemeleri, mümkün olduğunca doğal görünmeleri ve anlaşılır bir dil kullanmaları gerektiği belirtiliyor.

SPD'nin başbakan adayı olarak 2017 Federal Meclis seçimlerine katılan Martin Schulz da araştırma raporundaki bu ifadeleri haklı buluyor. 68 yaşındaki Schulz, gençlik araştırmasını yaptıran Friedrich Ebert Vakfı'nın başkanlığını yürütüyor. Schulz'a göre, "Gençler siyasi konulara ve katılıma ilgi duyuyor. Bu olumlu bir işaret."

Gençlik araştırmasının sonuç bölümünde ise şu ifadelere yer veriliyor: "Genç nesil, siyasi partilerin taleplerini yeterince dikkate almadığını düşünüyor. Bu durum ciddiye alınmalıdır, çünkü siyasi kararların toplumun her kesimi tarafından kabul görmesi, demo

HABERE YORUM KAT