Almanya'da demokrat, Türkiye'de ırkçı olanlar

Almanya'da demokrat, Türkiye'de ırkçı olanlar

Almanya'da Lena'ya ev veren ama Ayşe'ye yok diyen ev sahiplerini yerden yere vuranlar, Türkiye'de Ali Haydar'a ve Rojin'e ev verilmeyince suspus oluyor. Bremen Üniversitesi sadece ırkçılığı değil, iki yüzlülüğü de ortaya çıkardı.

OKTAN ERDİKMEN - Bremen Üniversitesi’nin geçtiğimiz hafta yayımladığı bir araştırma, Almanya’daki ırkçı ve ayrımcı toplumsal yaşamı bir kere daha gözler önüne serdi.

Lena adıyla ve akıcı Alman aksanıyla telefon açan öğrencilerin yüzde 94,7’si, Ayşe adıyla ve Türk aksanıyla telefon açanlarınsa sadece yüzde 23,5’i ev görmek için randevu (Besichtigungstermin) alabildi.

Bilimsel araştırma, emlakçıların çoğunun, Türk ismiyle arayan öğrencilere, evin halihazırda kiraya verildiği yönünde yalan söylediğini ortaya çıkardı. 

Evet, Alman toplumunun geneli bu gibi durumlarda ırkçılık ve ayrımcılık yapıyor. Yalan söylüyor. İki yüzlü bir tutum sergiliyor.

Peki bu dünyada yaşayıp da iki yüzlü davrananlar, yalan söyleyenler sadece Almanlar mı?

Örneğin, “Lena’ya ev var ama Ayşe’ye ev yok. Yazıklar olsun sana Almanya” diye propaganda yapan siyasal İslamcılar, aynaya baktıklarında ne kadar demokrat bir yüz görebiliyorlar?

Almanlara laf söylemekte sıraya girenler, Konya’da Ali Haydar’a; İzmir’de Rojin’e ev verilmediğinde aynı tepkiyi gösterebiliyorlar mı?

Daha da kötüsü, Bremen Üniversitesi’nin aradığı ve Türk’e değil Alman’a ev veren ev sahipleri arasında, hiç Türk’ün olmadığını mı düşünüyorsunuz?

Alman ırkçılarla elbette topyekün mücadele etmeliyiz.

Ancak, Almanlara lafını esirgemezken, Türkiye’deki faşist baskı karşısında suspus olan, hatta bundan çıkar sağlayan iki yüzlü sahtekarlarla da mücadele etmeliyiz.

Ama hepsinden önce, kendi içimizdeki ırkçılık ve ayrımcılıkla...

HABERE YORUM KAT