BERLİN - Alman İnsan Hakları Enstitüsü (DIMR) Müdürü Beate Rudolf, Almanya'da da insan haklarının sorgulandığını, farklı insanlara karşı nefret propagandasının yapıldığını ve bu söylemleri eylemlerin izlediğini söyledi.

Rudolf, başkent Berlin'de DIMR tarafından hazırlanan ikinci yıllık raporu açıklamak amacıyla düzenlediği basın toplantısında, Almanya'da farklı kültürden gelen insanlara yönelik nefret ve şiddetin arttığına vurgu yaparak, "Ülkemizde de insan haklarının sorgulandığını, farklı insanlara karşı nefret propagandasının yapıldığını ve bu söylemleri eylemlerin izlediğini görüyoruz." şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre, Suriye'nin hiçbir bölgesinin güvenli olmadığına işaret eden Rudolf, bu nedenle Almanya'da, Suriyelilerin ülkelerine gönderilmeleri gerektiği yönündeki tartışmaları da şaşkınlıkla karşıladığını dile getirdi. 

Almanya'da yaşayan sığınmacılarla ilgili bazı düzenlemelerin insan ve çocuk haklarına aykırı olduğunu belirten Rudolf, "Aile birleşimine izin vermemesi durumunda Almanya imaj kaybedecektir." dedi. 

Bu doğrultuda Almanya Dışişleri Bakanlığının bu yıl 20 Mart'ta aldığı kararı eleştiren Rudolf, söz konusu kararla, ebeveynleri olmadan Almanya'ya gelmeleri kabul edilen ve reşit olmayan çocukların, ailelerini Almanya'ya getirmelerinin zorlaştırıldığını vurguladı. 

Karara göre, söz konusu çocukların, kalabilecekleri yeterli yer ve gelirleri olmaması durumunda kardeşlerini Almanya'ya getiremediklerine dikkati çeken Rudolf, bu durumda çocukların mevcut uygulamalar çerçevesinde ebeveynlerini Almanya'ya getirebildiklerini ancak kardeşlerini getiremediklerini kaydetti. 

Özellikle Almanya'da yaşayan engelli sığınmacılar için yardım ve terapi imkanlarının yetersiz olduğunu belirten Rudolf, engelli insanların özel durumlarının resmi kurum ve kuruluşlar tarafından yeterli ölçüde dikkate alınmadığını ya da geciken tedaviler sebebiyle bu insanların sakatlıklarının kalıcı hale geldiğini söyledi. 

Sığınmacı yurtlarındaki yaşam şartlarını da eleştiren ve birçok insanın yıllarca bu yurtlarda yaşamak zorunda kaldığına işaret eden Rudolf, yaklaşık 100 bin sığınmacı çocuğun ebeveynlerinin de cezaevlerinde bulunduğunu ve bu çocuklara eyaletlere göre ayda 1 saatten en fazla 4 saate kadar görüşme izni verilmesinin de çok yetersiz olduğunu ifade etti. 

Rudolf ayrıca daha fazla görevliye ihtiyaç duyulmasına rağmen Federal Göç ve Mülteciler Dairesinde (BAMF) personel sayısının azaltılmasını da eleştirdi. 

DIMR'in ikinci yıllık raporu, 1 Temmuz 2016 ile 30 Haziran 2017 tarihleri arasındaki dönemi kapsıyor.