Alman siyasetçilerin ülkücülerle ve siyasal islamcılarla sınavı

Alman siyasetçilerin ülkücülerle ve siyasal islamcılarla sınavı

Almanya’da siyasi merkez, her türlü radikalleşmeye karşı bir kale olarak görülüyor. Ancak en kalabalık nüfusa sahip olan eyalet Kuzey Ren-Vestfalya’da bu durum yalnızca sınırlı ölçüde geçerli.

Kuzey Ren-Vestfalya’da CDU, SPD ve FDP partileri, milliyetçi veya İslamcı hareket eden dernekleri destekliyor. Hatta uzun bir süre CDU ve SPD'den milletvekilleri, aşırı sağcı Türk derneklerine (ülkücüler) ziyaret ve selamlamalarla onurlandırdılar. Bu derneklerin en önde geleni Türk devletine bağlı olan DİTİB'dir. DİTİB Derneğinin Camilerinde Yahudi nefret söylemi yaygınlaştırılıyor, Erdoğan'ın politikaları teşvik ediliyor ve Erdoğan'ı eleştirenlere karşı bir muhbirlik sistemi sürdürülmeye devam ediliyor.

Kuzey Ren-Vestfalya’da Yeşiller buna karşı savaşıyor. Ayrıca, Sol Parti ve AfD DİTİB ve İslam Konseyi için Devlet desteğinin son bulması için baskı yapıyor.

Göçmen geçmişine sahip radikallerin, daha fazla hoşgörüyü hak ettiğine dair yaygın bir varsayım var. Bunun arkasında, Türkiye kökenli radikallere karşı mücadelenin genel olarak göçmen karşıtı tutumları güçlendirebileceğine dair asil bir endişe var.

Ama bu endişe ortadan kaldırılabilir. Bunu, bu aşırılığa cesaretle karşı çıkan siyasetçiler, Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir, Yeşil entegrasyon Siyasetçisi Berivan Aymaz ya da Sevim Dağdelen ve genç Essen yerel Siyasetçisi Civan Akbulut gibi siyasetçiler açıkça gösteriyor.

Ancak bu politikacılar, sadece Türkler tarafından değil, Alman aşırı sağcıları tarafından da saldırıya uğruyor. Buna rağmen, göçmen kökenli milliyetçilerin ve aşırılık yanlılarını görmezden gelmeyi reddediyorlar. Ayrıca göçmen kökenli politikacıların çoğu sessiz kalmak istemiyor, çünkü Türk milliyetçilerinin ne kadar saldırgan olabileceğini biliyorlar. Ancak merkez partiler bunların hiçbirini görmek istemiyor.

Çeviri haber: Tuğba Ünal

HABERE YORUM KAT