Alman Meclisi çağırdı: Terörist avcısı “Murat Cem” tanık olarak dinlenecek

Alman Meclisi çağırdı: Terörist avcısı “Murat Cem” tanık olarak dinlenecek

Alman suç tarihinin en önemli muhbiri olarak gösterilen “Murat Cem”, Amri İnceleme Komisyonu tarafından tanıklık etmek üzere meclise davet edildi. Breitscheidplatz suikastçısı radikal İslamcı Amri’nin de en yakınındaki bu ismin tanıklığı tartışılıyor.

Alman güvenlik birimlerinde “vp01 Murat Cem” kod adıyla biliniyor. VP, “Güvenilir Kişi” anlamına gelen Almanca “Vertrauensperson” sözcüğünün kısaltması. Cem, tam 20 yıl boyunca sayısız teröristi, silah kaçakçısını, katili, dolandırıcıyı, ağır suçluyu demir parmaklıkların ardına taşıyanlardan biri.

Almanya’nın başkenti Berlin’de 2016 Noel’inde meydana gelen ve 11 kişinin katledildiği İslamcı terör saldırısının faili Anis Amri’nin en yakınında duran takibine alan isim yine Murat Cem. 

GÖREMEYECEKLER, SADECE SESİNİ DUYABİLECEKLER

Alman kamu televizyon kurumu WDR’de ve “Süddeutsche Zeitung” gazetesinde yer alan haberlere  göre, Murat Cem, Amri  Federal Meclis Amri Soruşturma Komisyonu’nda tanıklık edebilecek. Alman Basın Ajansı DPA’ya göre ise, Kuzey Ren-Vestfalya İçişleri Bakanlığı hayatı tehdit altında olduğu için komisyon üyelerini eski muhbirin kimliğini, adresini bildirmeden komisyon huzuruna çıkacağı konusunda bilgilendirdi.  

HAKKINDAKİ İNFAZ ÇAĞRISI

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada  Murat Cem hakkında radikal İslamcıların  infaz çağrısı yaptığına dair raporlara işaret edilerek “katli vacip” ilan edildiğini ve herkesin “onun infazcısı” olabileceği  belirtildi. Bu nedenle, Murat Cem’in tanıklık esnasında kayıt yapılmaması koşuluyla sadece sesinin dinlenebileceği, tanınmaması için teknik destekle sesinin değiştirileceği de bildirildi. 

Amri İnceleme Komisyonu’nun oturumlarına genellikle izleyiciler de alınıyor. Tanığı veya hassas bilgileri korumak amacıyla ve örneğin çalışmalarını tehlikeye atmamak için, polisin ya da askerin ad ve soyadlarının baş harfleri  açıklanıyor. 

MURAT CEM DER SPİEGEL’E KAPAK OLMUŞTU

Buna karşılık Murat Cem kamuoyu ile iletişimi kendisi seçti. Der Spiegel’e 2019 yılının mart ayında bir e-posta göndererek röportaj vermek istediğini söyledi. Bunun üzerine derginin redaktörleri Jörg Diehl, Roman Lehberger ve Fidelius Schmid aylarca Murat Cem’in kiralık evinde, otellerde, restoranlarda bir araya geldi. Anlattıklarını teyit etmek için on binlerce sayfayı inceleyen Alman gazeteciler, savcılarla, polislerle, suçlularla ve arkadaşları ile buluştu, olay yerlerine gitti.

KİTABI DA VAR

Der Spiegel Murat Cem’i kapağa “Terörist Avcısı – Almanya’nın en önemli muhbiri itiraf ediyor“ başlığı  ile taşıdı.  Tüm bu araştırmaların, görüşmelerin ve röportajların ardından ise filmlere konu olabilecek cinsten belge niteliğinde bir kitap da ortaya çıktı: “Undercover: Bir Muhbirin İtirafları”.

MURAT CEM’i KORUMAYA DEVAM

Öte yandan Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti İçişleri Bakanlığı bir açıklama yaparak  eski muhbir Murat Cem’in ciddi personel ve mali destekle korunduğunu ve korumaya da devam etmek istendiğini açıkladı. 

Diğer taraftan Murat, Cem Der Spiegel’de yayınlanan itiraflarında, Breitscheidplatz meydanındaki kanlı saldırıyı gerçekleştiren terörist Anis Amri’nin ne derece tehlikeli olduğu konusunda polisi 2015 yılında tekrar tekrar uyardığını söylüyor. 2015 sonbaharında polis, Murat Cem’i “İslam Devleti”nin (IŞİD) Almanya’daki “bir numarası” sayılan, nefret söylemleri ile tanınan vaiz Abu Walaa çevresindeki İslamcı hücreye gizlice sokuyor.

OSAMA BİN LADEN’İN ESKİ KORUMASI SAMİ A.

Ayrıca Cem’i, uzun süre Almanya’da yaşayan ve 2018’de ise sınır dışı edilen Usame Bin Ladin’in eski koruması Sami A.’nın peşine de takıyor. Cem, 2016 ilkbaharında ise Essen’deki Sih tapınağına bombalı saldırı gerçekleştiren failler hakkında bilgi topluyor. Ve çeşitli terör davalarında suçlamalara temel oluşturan bilgiler sağlıyor. Der Spiegel’in özel dosyasından bir İslamcı teröristin Essen’deki AVM saldırısını bile engellediğini öğreniyoruz.

İSTİHBARAT-MUHBİR-POLİS ÜÇGENİ

Anis Amri’nin saldırısının ardından milletvekilleri, gazeteciler onun peşine düşüyor. Düşmanları da tabii. Ancak terörist avcısı Murat Cem herkes için bugüne dek bir hayalet olarak kalmaya başarıyor. Murat Cem kod isimli Türkiye kökenli muhbir uzun yıllardan bu yana sahte isim altında, gizlilik içinde bir yaşam sürüyor.

Der Spiegel’de yer alan dosyanın ayrıntılarına dönersek: Murat Cem 90’lı yılların sonunda polisin adamı olmuş. O dönemde zaten bir ayağı hapiste olan Cem için muhbirlik kurtuluş yolu olmuş. O da dolayısıyla polis için bir araç. Misafir işçi ailesinin oğlu olan Murat Cem Kuzey Ren Vesftfalya eyaletinde “Uzun Bıçaklar Vadisi” olarak da tanınan sorunlu bir mahallede büyümüş. Orada dört odalı bir apartman dairesinde on bir kişi yaşıyorlarmış. Babası erken yaşta ölmüş. Cem Realschule’den (orta dereceli okul) mezun olduktan sonra elektrik montajcılığı üzerine meslek eğitimi almış. Sonra suç işlemeye başlamış: Ehliyetsiz araç kullanma, uyuşturucu ticareti, hakaret, tehdit ve adam yaralama ile sabıka dosyası hızla kabarmış. On iki kez hapse mahkûm edilmiş. Cezaları ertelenmiş. En son hırsızlıktan ceza almış. Sonrası malum.

“Ya suçluları avlıyorum ya da suç işliyorum” diyen Murat Cem’in, dosyayı okuyunca durumunun da farkında olduğu ortaya çıkıyor: “Suçlular ve deliler dışında kim muhbir olmak ister ki?” diyor örneğin.

AMRİ SALDIRISINDAN SONRA İŞBİRLİĞİNE SON VERİLMİŞTİ

Polis, Anis Amri’nin Berlin’deki İslamcı terör saldırısından sonra vakanın “politize” olduğunu ileri sürerek Murat Cem ile işbirliğini sona erdirmiş. Eski muhbir, ülkenin en meşhur terörist avcısı bugün Almanya’da Hartz IV olarak adlandırılan sosyal yardım ile yokluk içinde yaşamını sürdürüyor.

Sürekli öldürülme tehlikesi altında bulunan Murat Cem eşi ile birlikte “süreli oturum izni” ile sefalet içinde bir hayat sürüyor.

(Foto: Bernd von Jutrczenka/DPA)

Murat Cem dosyası Almanya’nın göç ve uyum politikalarının başarısızlığını da gözler önüne sermesi açısından önem taşıyor.

Hikâye çok ilginç: Bir misafir işçi ailesinin oğlunun gettolarda geçen yaşamı, suça karışması ve en sonunda da devlet tarafından kullanılıp paçavra gibi bir kenara atılmasının hikâyesi.

+49 – BERLİN