Af beklentisi: “Sahte Emeklilik” yapan 300 bin vatandaşı ne tür cezalar bekliyor?
Geçen yıl yaklaşık 1 milyona yakın yurtdışı çalışanı emeklilik için başvurdu. Yeni yasadan olumsuz etkilenmemek için “son fırsat” diye borçlanma yapan yurtdışı vatandaşlarımızın başı, bu kez de “sahte emeklilik” suçlamaları ile dertte.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı emekli iş müfettişi Ali İhsan Öztürk sahte emekliliği tespit edilen kişilerin sadece para cezaları ile değil aynı zamanda dolandırıcılıkla suçlandıkları için, farklı cezai yaptırımlarla da karşı karşıya kalabileceğini belirtti.
Yeni durumda, 31.07.2019 tarihinden önce borçlanan herkesin sigorta primlerinin iptal olup olmayacağı sorusunu yanıtlayan Öztürk, kişinin fiili çalışması olmamasına rağmen sigortalı gözükmesi haline verilen ad olan “sahte emeklilik” yapanları, SGK'nın nasıl saptadığını, sahte emeklileri hangi cezaların beklediğini, kimlerin itham altında kaldığını anlattı.
İşTeftiş Ankara Grup Başkanlığı emekli İş Başmüfettişi Ali İhsan Öztürk
Artı49’un YouTube kanalında yayınlanan Avrupa Gündemi’nin daimi konuğu İAli İhsan Öztürk, emeklilik mağduriyeti ve konuyla ilgili tüm merak edilenleri tek tek anlattı:
PANİK YAPTILAR YANLIŞ YOLA SAPTILAR
- “Sahte emeklilik” konusu çok canlar yakacak. 2019 Ağustos’undaki son düzenleme öncesi yurtdışında borçlanarak emeklilik başvurusunda bulunan insanlarımız bundan nasıl etkilenecek?
ALİ İHSAN ÖZTÜRK - Yurtdışı borçlanması ülkemizde 42 yıldır kullanılan bir haktır. Batı Avrupa ülkelerinde yerleşik yaklaşık 6 milyon vatandaşımızın bulunması nedeniyle etki alanı oldukça geniştir. Son olarak 1 Ağustos 2019 tarihinde yürürlüğe giren yurtdışı borçlanmalarında çok esaslı değişiklikler yapıldı.
Ülkemizde emekli olma bakımından en kolay emeklilik şartlarını arayan statü SSK statüsüdür. Yani “4A” diye bilinen statüdür.
Yeni düzenleme ile yurtdışındaki vatandaşların SSK (4/a) sigortalılığına tabi olarak borçlanma hakkı yok edildi ve daha olumsuz koşulları olan Bağ-Kur diye bilinen (4/b) sigortalılığından emekliliğe zorlandı. Örneğin borçlanma prim tutarı, yüzde 32’den yüzde 45’e çıkarıldı.
İşte bundan kaçınmak isteyen Avrupa’da yaşayan insanlarımızın bir bölümü o dönemde yasa çıkmadan panik halinde “sahte emeklilik” yoluna girdiler.
KİMİ KENDİSİNİ ÇAYCI KİMİ TEMİZLİKÇİ GÖSTERDİ
Türkiye'deki danışmanlık şirketleriyle irtibata geçtiler, yol yöntem sordular. Önce sistemi anlatalım: 4a dediğimiz SSK (ki yurtdışı Türklerinin tercih ettiği sistemdi), 4b dediğimiz Bağ-Kur ve üçüncüsü ise Emekli Sandığı sistemi. 4b, isteğe bağlı sigorta halinde mümkündü, ancak ödeyecekleri prim çok artacaktı maaşları da düşük olacaktı. Danışmanlık şirketleri ve eş dostları, avukatlar aracılığıyla “Ne yapabiliriz?”i sorguladılar. “Türkiye’de sigortalılığınız var mı?” sorusu ile karşılaştılar. Bağ-Kur’lu olmamak için bir gün dahi sigortalı göstererek 4a üzerinden sigorta oldular. Kimi kendisini çaycı, kimi temizlik işçisi, kimi ofis elemanı olarak gösterdi. Ya da paravan şirketler üzerinden sahte emekliliğe başvurdular.
300 BİN KİŞİ ETKİLENECEK
- 1 Ağustos 2019 yasa değişikliğiyle gelen panik, insanlarımızı hataya sürüklemiş. Bu düzenleme kaç kişiyi etkiliyor, buna dair rakamlar var mı?
ALİ İHSAN ÖZTÜRK – Düzenlemeden önce yani 2019 ve öncesinde yaklaşık 1 milyon vatandaşımız emekliliğe başvurdu. Kaçı 4a, yani SSK’da, kaçı Almanya’dan kimlik bilgilerini göndererek Türkiye’den sigortalı oldu, yani “sahte emekliliğe’” başvurdu, bunu süreç gösterecek. Ancak yaklaşık 300 bin kişinin bu yola başvurduğunu düşünüyorum. SGK bunu “sahte sigortalılık” olarak adlandırıyor. Fiilen çalışmadığı halde çalışıyormuş gibi yapanların sigortalılığı elbette yanıyor. SGK bu durumdakilere “Ödenmiş primlerini de yok saydım. Ödediğimiz maaşları da faiziyle geri öde” diyor.
POL-NET, İHBARLAR VE PARAVAN ŞİRKETLER
- “Sahte emeklilik” yapanları SGK nasıl tespit ediyor?
ALİ İHSAN ÖZTÜRK – SGK, POL-NET denen emniyet birimlerinin kullandığı sistemden tespit ediyor. Kişi çalıştığını beyan ettiği o tarihlerde Türkiye’ye giriş yapmış mı saptayabiliyor. POL-NET bilişim ağı üzerinden her şey ortaya çıkıyor. Emniyet Teşkilatı tarafından kullanılan bir bilişim ağı POL-NET’ten kişinin pasaportuna girerek sigortalılık döneminde Türkiye’de olup olmadığı kontrol ediliyor. Türkiye dışında olanların sigortalılığı iptal ediliyor.
AF GELİYOR MU?
- Çalıştıran da çalışan da dediğinize göre, Avrupa’da çeyrek milyon vatandaşımızın yanı sıra sahte sigortalı oldukları yüzbinlerce işletmeyi de zor günler bekliyor demektir. Af söz konusu olabilir mi?
ALİ İHSAN ÖZTÜRK – Şikayet ve ihbar yapıldıysa yapılacak bir şey yok. Süreç içerisinde sahte emeklilikler tespit edilince sigortalılığını iptal edecek. Sevindirici haber, “hepsini alıp inceleyelim” diye bir karar olmaması. Ancak bu, olmayacak demek değil. Ayrıca sahte sigortalayan şirketlere de cezalar gelecek. SGK teşviklerini gecikme faizleri ile birlikte geri almak üzere cezalandırma yoluna gidecek. Vatandaşlarımız büyük bir hevesle tatile geldiklerinde kötü bir sürprizle karşılaşabilirler. Sahte sigortalıysalar, maaşlarının yatmadığını görecekler.
CHP ANAYASA MAHKEMESİNE TAŞIDI
- Vatandaş kendi hatasını SGK’ya bildirirse ne olur? Hafifletici bir durum mümkün mü?
ALİ İHSAN ÖZTÜRK – Biz buna “kendini ihbar etme” diyoruz. Avrupa’daki insanlarımızın dürüst davranma çabaları var. Emeklilik konusunda yanlış yaptığını bildirirse sadece emekliliği iptal olur. Dolandırıcılıkla suçlanmayabilir. Savcılık soruşturmadan kaçınabilir. Sağlıkla ilgili Türkiye’de giderleri olduysa bunları da geciken faiziyle iade etmek zorunda kalacaklar tabii.
Ancak 1 Ağustos 2019’da çıkan son düzenlemenin iptali için 2019'un ekim ayında Anayasa Mahkemesine başvuruldu.
- Konuyu Anayasa Mahkemesi’ne kim taşıdı?
ALİ İHSAN ÖZTÜRK – CHP muhalefet partisi olarak taşıdı. E.2019/94 esas numara ile konu (7186 sayılı Kanun), Anayasa Mahkemesi'ne iptal amacıyla götürüldü. Buradan olumlu bir sonuç çıkması, gurbetçi vatandaşlarımızı rahatlatacaktır.
VATANDAŞ ÖRGÜTLENSİN HAKKINI ARASIN
İptal gerçekleşirse genç Türk vatandaşlarımızın yeniden avantajlı emekliliği gelebilir. Yeni bir yasal düzenleme gerekiyor, sorunu o çözebilir. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın güçlü bir organizasyonla haklarını aramak için meclise baskı oluşturmaları gerekiyor. Ayrıca yurtdışındaki vatandaşlarımız iyi niyetle yola çıkmış ve simsar denecek kişilerin yanlış yönlendirmesiyle mağduriyet yaratılması halinde Medenin Kanunumuzun 2. maddesinde yer alan “bir hakkın iyi niyet içerisinde kullanılması” ilkesinden yola çıkılarak, bu tür mağduriyetleri yaşayan kişilerin idarelerce düzeltme yapılmaması durumunda dava açmaları da mümkün.
- Vatandaşa önerileriniz nedir?
ALİ İHSAN ÖZTÜRK – Sahte emeklilik yapmış olan vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi ve yeni çıkarılan yasa ile cezalandırılmamaları için düzenleme gerekiyor. Meclis dilerse bu yasayı çıkartabilir. Diyelim ki, çıkmadı. Fiili çalışma yok ise sahte emeklilikten ısrarla kaçınmalarını dilerim. Türk sivil toplum kuruluşlarının örgütlenerek emeklilerle dayanışma göstermelerini ve konuya müdahil olmalarını öneririm.
IŞIN TOYMAZ - STUTTGART