‘Tek tip kıyafeti kabul etmeyiz'

‘Tek tip kıyafeti kabul etmeyiz'

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan "Savunma hakkı kısıtlanmadan her türlü önlemi almalıdır. Ancak tek tip kıyafet gibi, bu çerçevedeki önlemler ile örtüşmeyen çağdışı yöntemleri kabul etmemiz mümkün değil" dedi.

ANKARA - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK sonrası CHP Genel Merkezi'ndeki basın toplantısında konuştu. Kabine değişikliğine ilişkin bir soru üzerine Tezcan, "Asıl değişmesi gereken sarayın kendisi. O da inşallah önümüzdeki ilk seçimlerde değişecek. Bakanlarla ilgili gidene güle güle gelene hoş geldin demekten bir şey yok. Asıl sorun sarayda sarayın değişmesi lazım" dedi.

Hırsızlık sel oldu

İstanbul'daki aşırı yağışlara ilişkin Tezcan, "İstanbul'da hırsızlık sel oldu milleti vurdu. Hırsızlık sözü benim değil hükümetin Bakan Mehmet Özhaseki'nin oldu. 'En büyük hırsızlık belediyelerin imar işlerinde oluyor, İstanbul ve Ankara belediyelerine bakın' diyor. Bugün sel olup İstanbul halkını vurdu. Komedi sokaklarda yüzen insanlar görüyoruz yaz günü. Herhalde imkanı olmayan vatandaş sokakta yüzsün diye böyle bir imkan yarattılar. Ayıp utanılacak bir durum. İstanbul'u ve Türkiye'yi bu hale düşüren anlayışın, Türkiye'yi yönetme ve sorumluluğun olmadığın açık kanıtıdır" diye konuştu.

15 Temmuz ruhunu yok ettiler

Tezcan, "Hükümet halkın 15 Temmuz'unu unutturtmaya çalışıyor. Ortak bir direniş vardı. 1 yılın içerisinde bu ortak direniş ruhunu yok etti. Bunun yerine sarayın 15 Temmuz'unu yaratmaya çalıştığı yalancı bir tarihi hafızalara kazımaya çalıyor" dedi.

Tezcan, "Kılıdçaroğlu'nun konuşmasından korkup programı değiştirdiler. Meclis tarihinde unutulmayacak bir ayıp olarak kalacaktır. Bu ayıbın sahibi de talimatı alan Meclis Başkanı ve talimatı veren Ak Parti Genel Başkanıdır. Bu rahatsızlığın sonucunda sayın Başbakan dün Genel Başkanımızın gerçekleri anlatmasından duyduğu rahatsızlığı ifade ederek kontrolü darbe sözünden rahatsızlığını dile getirerek özür borcumuz olduğunu söylüyor. Bizim millete hizmet, gerçekleri anlatmaktan başka borcumuz yok. O borcu da hakkıyla yerine getiriyoruz. Sayın Genel Başbakanımızın hiçbir borcu yok. Sizin özürünüzün bu millete kefareti, 250 şehit 2193 gazidir" ifadelerini kullandı.

Tezcan, "15 Temmuz darbe girişiminin merkez örgütü  FETÖ'yü devlete yerleştiren siz değil miydiniz? Darbe girişiminden sonra, 'Allah da, millet de bizi affetsin diyen' siz değil miydiniz?" dedi.

Tezcan, "Bunun gidişi darbedir uyarılarına kulak asmayıp mutlu izdivaçlarının sonucunda devleti ele geçiriyoruz anlayışı ile aynı yolda aynı menzile birlikte yürüyorlardı. O da kendi ikrarlarıdır. O özür borcunun kefareti, 250 şehit 2193 gazidir. Bu kefaretin hesabını vermeden, ödemeden hiç kimseden özür talep hakkınız yok" dedi.

FETÖ iktidarın haberi olmadın mı yaptı?

Tezcan, "15 Temmuz kontrollü darbe girişimidir. Kontrollü darbe demek bu darbeye tiyatro demek değildir. Gerçekten ciddi bir darbe girişimi olmuştur. Merkez örgütü Fetullahçı Terör Örgütüdür. Bunda hiçbir tereddüt yok. Milletin üzerine giydirdiği üniformalarla hain bir darbe girişimi ile milletin, Meclis'in  üzerine bomba atmıştır. Kan akıtmıştır. 250 şehit 2193 gaziye sebep olmuştur bunda tereddüt yok. Ama Fetullahçı Terör Örgütü, bu darbe girişimini gizli, kapaklı, iktidarın hiç haberi olmadan mı yapmıştır? Bunu söylemeye onlar da cesaret edemiyorlar.  Darbe öngörülmüştür hükümet tarafından istihbarat bilgisi alınmıştır. Önlenmemiştir. Darbenin sonuçlarından yararlanılmıştır" ifadelerini kullandı.

Kozmik oda, casusluk faaliyetidir

Tezcan, "Terör örgütü ile girdiğiniz ittifak nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunduk savcılar sizden korktukları için işlem yapamadılar. Ama bir gün hukuk bunun hesabını soracak. Kozmik Oda'ya bu çeteye soktular. Devletin ne gizli sırlarını uluslararası istihbarat örgütlerine servis ettiler. Casusluk faaliyetinin alt yapısını hazırladılar. Kozmik Oda operasyonu, hükümet desteğinde bir casusluk faaliyetidir. İttifak halindeydiniz beraber yapıyordunuz" dedi.

OHAL, olağan hale geldi

Tezcan, "FETÖ ile mücadele yalanı adı altında OHAL'i bir kez daha uzatma kararı aldılar. OHAL, olağan hal haline geldi. Türkiye sürekli bir OHAL rejimine teslim edildi. 20 Temmuz sivil bir darbedir. Ülke bir zulüm anlayışına teslim edilmiştir" dedi.

Talimat G-20'den verildi

Tezcan, "Adalet yürüyüşüne yargıya müdahale diyenler, gözaltındakilerin daha ifadesi tamamlanmadan onların hükmünü verip cezası kesiyor 15 Temmuz'un devamı bunlar diye. Gelinen noktada 6 İnsan Hakları savunucusu, tutuklandı. Tutuklanma gerekçesinde silahlı örgüt diyor ama adı yok.  Hangi silahlı örgüt olduğun yazamıyor niye? Çünkü hâkli , savcı da bilmiyor. Talimat G-20 Zirvesi'nden verildi. Saraydan geldi. Bu talimat gereği tutuklama yapıyor" diye konuştu.

Tezcan, "OHAL inceleme komisyonu çalışamaya başlamış. Hukuku sağlamak için kurulmuş bir komisyon değil. Avrupa'ya karşı şiirin gözükmek için yargı denetimini geciktirmek için kurulmuş bir komisyon. Okulları kapatılan askeri okul öğrenciler müracaat edemiyor. Kime anlatacaklar dertlerini" dedi.

Yeni müfredatta Atatürk yok

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) yeni müfredatına ilişkin Tezcan, şu ifadeleri kullandı: "Yeni müfredat yayınlandı bu müfredat da aynı anlayışı temsil ediyor. Yeni müfredatta Atatürk'ün yeri yok. Atatürk'ü bir iki yere koymuşlar. Atatürk'ü, Çörçil'i anlatır gibi anlatmışlar. Atatürk'ü, Türk devriminin lideri, Türk halkının önderi, gelecek kuşakların gönül bağı olan bir milli  önder olarak anlatılan bir müfredat değil. Atatürk'ün milli  önder olmasından rahatsız olunan bir müfredat yaratılmıştır. Ak Parti iktidarına soruyorum; Atatürk'ten niye korkuyorsunuz? Atatürk'ü hatırlamanız için FETÖ gibi bir çetenin 6 ayda bir gelip darbe girişiminde mi bulunması gerekiyor? Sıkışınca Atatürk'e sarılın. Soluğunuz rahatlayınca Atatürk'e hakaret etmeye başlayın. Atatürk'e hakaret eden şarlatanları siz büyütmediniz mi?

Tek tip çağ dışı

FETÖ sanıklarının tek tip kıyafetle mahkemeye götürülme teklifine ilişkin Tezcan, "Devlet yargılama süreci içerisinde propaganda yapmaya imkan vermeyecek her türlü önlemi almalıdır. Makul, amaca uygun. Savunma hakkı kısıtlanmadan her türlü önlemi almalıdır. Ancak tek tip kıyafet gibi, bu çerçevedeki önlemler ile örtüşmeyen çağdışı yöntemleri kabul etmemiz mümkün değil. Tek tip kıyafet uygulaması, darbe dönemlerinde 12 Eylül döneminde de uygulanmıştır. Bu konuda acılı ve sancılı bir geçmişimiz var. Tekrara yaşanan kanamış uygulamaların yeniden başlatmanın kimseye faydası yok. Öç alma ve intikam duygusu ile hareket edilmez bu işlerde  akıl sağduyu ile hareket edilir. Çağdışı yöntemlerden medet ummak çağdışı kafaların ürünüdür ancak" ifadelerini kullandı.

 

ekran-resmi-2017-07-12-21.30.23.png

HABERE YORUM KAT