ANKARA - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bedelli askerlik konusunun hükümetin gündeminde olmadığı belirten Bakan Işık, şöyle konuştu:

"Türkiye şu anda, birkaç tane dünyanın başına bela terör örgütüyle mücadele ediyor. PKK ile mücadele bütün hızıyla sürüyor. DEAŞ ile mücadele var, diğer terör örgütleriyle mücadele var. Böyle bir dönemde bedelli askerliğin gündeme gelmesi dahi askerimizin moralini bozar. Şu anda, hükümetin gündeminde bedelli askerlik yok. Benim şahsi görüşüm; terörle mücadele sürerken, bedelli askerliğin konuşulmasının dahi doğru olmadığını düşünüyorum"

Manisa'da, kışladaki askerlerin zehirlenmesiyle ilgili her ihtimali araştırdıklarını belirten Bakan Işık, "Savunma Bakanlığı olarak 4 kişilik bir teftiş ekibi gönderdik. Olayı idari yönden, komple araştırıyoruz ve EDOK Komutanlığı'mız da bir ekiple olayı bütün yönleriyle araştırıyorlar. Bu araştırmanın sonucu geldiğinde tabloyu ortaya çıkarmış olacağız. Şu adan aldığımız tedbirlere ilave almamız gereken tedbirler varsa onları da alacağız. Burada hiçbir ihtimali dışlamamamız gerekiyor" diye konuştu. 

"Sadece 'gıda zehirlenmesi' diyemeyiz"

Askerlerin zehirlenmesine ilişkin 'kasıt ihtimali'ne dikkat çeken Işık, "Benim kullandığım ifade, 'sabotaj' ifadesi değil de her türlü ihtimal olabilir. Kasıt olabilir. Oradaki bir görevlinin yaptığı bir şey olabilir. 'Bunlar, olmuştur' diye söylemiyorum; ama her birini ayrı ayrı araştırmamız gerekiyor. Olay bütün yönleriyle araştırılıyor. Hiçbir ihtimalin dışlanmaması önemlidir. Olaya sadece 'gıda zehirlenmesi' deyip de diğer ihtimalleri araştırmazsak eksik kalır" dedi.  

"YPG'nin mektubu olumlu bir adım"

ABD Savunma Bakanı James Mattis'in YPG mektubunun tatmin edici olup olmadığı sorulan Bakan Işık, şunları söyledi: 

"Bunu, olumlu bir adım olarak değerlendirmek durumundayız. ABD'nin, Türkiye'nin hassasiyetlerini en azından dikkate aldığını göstermesi bakımından bu mektup, önemli bir mektup. Başlangıçtaki tavırları çok daha farklıydı; ama zaman içerisinde Türkiye'nin endişelerini anladıklarını ifade etmeye başladılar. Mektup bu bakımdan olumlu bir gelişme. ABD'nin bu noktada kendisini yazılı olarak taahhüt altına almasını olumlu karşılıyoruz; ama tabii ki bütün sonuçları sahada göreceğiz. Mektubun gereğinin yerine getirilip getirilmeyeceğini sahada göreceğiz. Bu süreç, zor bir süreç. Daha önce ABD, Münbiç'te verdiği sözü tutmadı. Bu, bizim açımızdan yazılı bir taahhüttür. Bundan sonraki bütün adımları bu taahhütlere göre değerlendireceğiz. Ben mektubu olumlu bir adım olarak görüyorum; ama uygulamanın esas olduğunu da çok net olarak ifade ediyorum"