AK Parti, Avrupa'daki toplantıları kasten mi yasaklattı?

AK Parti, Avrupa'daki toplantıları kasten mi yasaklattı?

Birçok toplantı iptal edilmesine rağmen, AK Parti teşkilatları Avrupa'daki makamlara sürekli yanlış bilgi vermeyi sürdürdü. Avrupa ile kavga etmenin, referandum anketlerinde Evet'e yaraması, akıllara "Bütün bunlar kasıtlı mı yapılıyor? sorusunu getirdi.

OKTAN ERDİKMEN - AK Parti’nin Avrupa’daki seçim çalışmaları Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) ve ona yakın isimlerin kurduğu AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezleri tarafından yürütülüyor. Bu arada, Türkiye’den Yurt Dışı Türkler Daire Başkanlığı üzerinden projelerine para aktarılan UETD’nin kamu yararına çalışan dernek statüsünün, geçtiğimiz dönemde Alman Maliyesi tarafından iptal edildiğini de göz önünde bulundurmak gerekir. 

UETD ve AK Parti SKM bünyesinde görev yapan çok deneyimli isimler var. AK Parti’nin Avrupa tabanı ağırlıklı olarak cami derneklerinden devşirildiği için etkinlik yapma konusunda yıllara dayanan tecrübelere sahipler. 

Avrupa’da ve özellikle Almanya’da bir etkinlik düzenlemek de gayet kolaydır. Bunun için sadece belediyeye gidip beyanda bulunmanız gerekir. Belediye, bu bilgileri polise aktarır ve etkinliğe katılanların güvenliği sağlanır. Yani Türkiye’de olduğu gibi, valilikten izin almanıza gerek yok.

Buna rağmen AK Parti’nin etkinlikleri nasıl oluyor da sürekli olarak iptal edilebiliyor?

Organizatörler etkinlikleri kasıtlı olarak iptal ettirmeye çalışıyor olabilirler mi?

İlk iptal edilen toplantı, Bekir Bozdağ’ın Gaggenau kasabasında yapacağı toplantıydı. Bu toplantı için belediyeye yapılan başvuru, dernek adına değil, şahıs adına yapıldı. Burada kültürel bir etkinlik yapılacağı belirtildi. Bekir Bozdağ’ın konuşmacı olarak katılacağı ancak son gün ortaya çıkınca, belediye kasabada böylesine büyük bir etkinliğin düzenlenmesinin mümkün olmadığına karar verdi. 

Köln’de iptal edilen salonun başvurusu ise 2016 yılının ağustos ayında, bir tiyatro etkinliği düzenleneceği ifade edilerek UETD adına yapıldı. Bütün dernekler, bu gibi durumlarda belediye ile kira sözleşmesi imzalarken, UETD sözleşme imzalamadığı gibi, son gün tiyatro etkinliği yerine üst düzey bir konuşmacıyla bilgilendirme toplantısı yapılacağını bildirdi. 

Hannover’da iptal edilen Mehdi Eker toplantısı için yapılan başvuruda da yine bölge teşkilatlarının bir araya geleceği yönünde yanlış bilgi verildi. Belediyenin detay istemesine rağmen, bakanın adını saklayan ve sadece bir milletvekilinin katılımcı olarak geleceğini belirten UETD, bu toplantının da iptal edilmesine neden oldu.

Dolayısıyla UETD ve AK Parti SKM, belediyelere sürekli bir şekilde, kasten yalan ve yanlış bilgiler verdiler. 

Hollanda Başkonsolosu, 50 metre önünde durdurulan bakanın yanına gitmeye çalışırken, polislerin gözlerinin içine bakarak “Restorana, yemek yemeye gidiyorum” derse, dernekler de bunu yapar.

Öte yandan, AK Parti’nin aylar önce Avrupa’da oynanan bir milli maçta hakeme kırmızı kart gösteren kız çocuğu temalı bir reklam çektiği ortaya çıktı.

Almanya’da birçok bakan ve milletvekili varken, örneğin Suat Kılıç da Köln’deyken, Hollanda’daki gergin atmosfere Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya gönderildi.

Bütün bunlar, Avrupa’ya kafa tutan büyük lider imajıyla yandaş kanallarda haftalarca yayımlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ırkçı, faşist, Nazi olarak nitelediği Avrupa devletlerine haddini bildirdi. 

CHP, Almanya’ya ve Hollanda’ya tepki olarak Avrupa’daki etkinliklerini iptal etti ancak AK Partili milletvekilleri ve bakanlar Avrupa’da cirit atıyor.

Dolayısıyla, gelişmeler referandum anketlerinde ‘Evet’ oylarının AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık’ın ifadesiyle yüzde 2 artmasını sağladı.

Yandaş yazarlar, hükümet destekçisi gazetelerde Almanya’ya ve Hollanda’ya teşekkür üzerine teşekkür ediyorlar.

Her şey göz önüne alındığında da, insanın aklına, ‘AK Parti ve UETD yetkilileri belediyelere kasten yalan - eksik bilgi verip, toplantıların iptal edilmesini istemiş olabilirler mi?’ sorusu geliyor.

Bu ihtimali düşünmek kötü.

Ancak Türkiye'nin önceki toplantılar iptal edilmesine rağmen, ısrarla yalan söyleyip, toplantı yapmak istediği halde yapamayan bir teşkilat tarafından yönetilme ihtimalini düşünmek, daha kötü…

HABERE YORUM KAT