Zenginlere aşı çağrısı: Yoksul ülkeler açıkta kaldı, önlem alın!

Zenginlere aşı çağrısı: Yoksul ülkeler açıkta kaldı, önlem alın!

Türkiye’nin niye Çin aşısına yöneldiği anlaşıldı. “Zengin Batı”, aşıların yüzde 85’ini kapatmış durumda. Yoksul ülkelerin halkları koronavirüse karşı korunmasız. Milyarlarca insan ölümle yüz yüze.

Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı üretilen aşının zengin ülkeler için ayrıldığı, yoksul ülkelerin bir aşı korumasından mahrum bırakıldığı anlaşıldı. Bu sonucun, ilaçtan “trilyoner” olmayı planlayan çevreler nedeniyle ortaya çıktığı ileri sürülüyor.  

Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ), son genel kurul toplantısı öncesinde bir çağrıda bulunuldu ve aşının zengin ülkelerin halklarıyla sınırlı kalmaması için belli fedakârlıklar yapılması gerektiği hatırlatıldı. Uluslararası İnsan Hakları Örgütü, DTÖ’nün zengin ülkelerin aşı üzerindeki patent haklarının küresel salgın bitinceye kadar belli koşullarla rafa kaldırılması için çağrıda bulundu. Böylece yoksul ülke halklarının da aşı olanağından yararlanabileceği vurgulandı. İnsan hakları örgütleri, yoksul dünyada durumun vahim olduğuna dikkat çekiyor. 

Koronavirüsle mücadelede aşının yoksul ülkelere ulaştırılması için zihinsel mülkiyetle ilgili patent haklarının salgın bitinceye dek yürürlükten kaldırılmasına yönelik engellemenin özellikle Almanya ve diğer bazı AB ülkelerinden geldiğine dikkat çekilerek, Hindistan ile Güney Kore’nin başını çektiği bir grup “gelişmekte olan ülkenin” talebine destek verilmesi istendi. Ancak böyle bir durumda yoksul ülkelerin de kendi olanaklarıyla aşı üretebilecekleri ve halklarını koruyabilecekleri belirtildi. 

AŞILAR ZENGİN METROPOLLERDE 

Citi Research’ün bir araştırmasına göre, BioNTech ve Pfizer işbirliği örneğinde olduğu gibi, koronavirüs aşılarının yüzde 85’i Atlantik İttifakı içindeki zengin ülkelere ayrılmış durumda. ABD’nin 2,6 milyar doz aşı sipariş ettiği belirtilerek, bunun 330 milyon nüfuslu bir ülkenin ihtiyacının çok üzerinde bir rakam olduğuna dikkat çekildi. 

Citi Research, azgelişmişlerde aşı olanağının olmadığını, bu nedenle Rusya ve Çin aşılarına talep olduğunu kaydetti. Bu iki ülkenin aşılarının yoksul ülkelerde üretilmesi için olanak verilmesi, Moskova ve Pekin’in yoksullar nezdinde yeni siyasi nüfuz alanları kazanmasına yol açıyor. Bu yeni etki alanları AB ve ABD’de kuşkuyla karşılanıyor. 

Uluslararası İnsan Hakları Örgütü taleplerinde de dile getirildiği gibi, küresel koronavirüs salgınına karşı dünyanın yoksul ülkelerinde ilaç üretmek zor. Çünkü bunların hammaddesi ve üretim süreciyle ilgili haklar, zengin Batı ülkelerinin elinde. Dolayısıyla “Ar-Ge” olanakları kısıtlı, ama aşı üretimi yapabilecek kapasiteye sahip “gelişmekte olan ülkelerin” Batı dışında üretim ve dağıtıma yönelebilmesi için zenginlere çağrı yapılıyor. 

Örnek olarak Domuz Gribi veriliyor. Bu salgın 2009’da ortaya çıktığında 7 ay içinde bir aşı üretilmiş, ancak neredeyse tamamı zengin ülkelerce satın alınmıştı. Bunun üzerine Dünya Sağlık Örgütü (WHO) aşının hiç değilse yüzde 10’luk bölümünün yoksul ülkelere ayrılması için devreye girmişti. 

Covid-19 salgınının durdurulamadığı günümüz koşullarında, yoksul ülkelerdeki üretim kapasitesinin aşı üretimi için serbest bırakılması çağrıları, insanlığın büyük bölümünün büyük bir tehdit altında olduğu uyarısıyla paralel bir biçimde yükseliyor. 

+49-FRANKFURT

FOTO: A.A.

HABERE YORUM KAT