Türkiye neden kırmızı bülten çıkartamıyor?

Türkiye neden kırmızı bülten çıkartamıyor?

Bir tarafta gazeteci Can Dündar, diğer tarafta ise üzerinde “organize suç örgütü liderliği” suçlaması olan Sedat Peker. Birbirinden ayrı iki zıt ismi aynı haberde bir araya getiren şey Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı’nın (Inetrpol) kırmızı bülteni.

Interpol uzun süredir, Türkiye’nin kırmızı bülten talebinde bulunarak siyasi isimlerin listeye eklenmesi başvurularını reddediyor. Öyle ki bu durumu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da 24 Mayıs’taki Habertürk canlı yayınında dile getirdi.

Bianet'ten Hikmet Adal'ın haberine göre; Gazetecilerin “Sedat Peker'e kırmızı bülten çıkarıldı mı” sorusuna Soylu “Kırmızı bültenle ilgili hemen şikayet ettik. Thodex’le ilgili 2,5 saatte çıkardık biliyorsunuz. (Peker’i kastederek) Hem İstanbul hem Bursa’a hem de İzmir’den araması var. Difizyon denilen bölüme aldılar. Biz FETÖ’cüleri kırmızı bültenle arayamıyoruz. Müracaat ediyoruz. Difizyon bölümüne alıyor, ondan sonra ‘İlgisizdir’ deyip geçiyor” dedi.

Aynı durum Can Dündar için de geçerli. Dündar’ı MİT TIR’larının durdurulması haberiyle ilgili yargılayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi sık sık ‘kırmızı bülten’ çıkartılmasını istiyor. Fakat Dündar hakkında bilinen tek ‘kırmızı bülten’ talebi Türkiye’den 2018’de gitti. 8 Haziran’da görülen son duruşmada ‘kırmızı bülten’in tekrar gündeme gelmesi sonrası açıklama yapan Interpol Genel Sekreterliği “9 Haziran tarihi itibariyle Interpol'e bildirilmiş yeni bir kırmızı bülten talebi yok” açıklaması yaptı. Daha önce de gelen talebin reddedildiğini duyurdu.

Prosedür nasıl işliyor? Kırmızı bülten nasıl çıkartılıyor?
Interpol’ün tek bülteni ‘kırmızı’ kodlu olan değil. Kırmızı koda ek olarak mavi, yeşil, siyah, turuncu ve mor renkli bültenler ile “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Özel Bülteni” de var.

Her bültenin anlamı ayrı. Ortak yan ise bildirimlerin, ülkelerin dünya çapında uyarıları ile bilgi taleplerini paylaşmasına olanak tanıması. Mesela ‘siyah bülten’ kimliği saptanamayan cesetler için bilgi almak adına yayınlanırken, ‘turuncu bülten’ silah ya da bomba gibi potansiyel tehlike arz eden tehditler hakkında ülkeleri uyarmak için kullanılıyor.

Kırmızı bültense ‘suçluların yakalanması ve talep eden ülkeye iadesini istemek’ anlamını taşıyor. Kırmızı bültenin yasal dayanağı ise ilgili ülkedeki adli makamlar tarafından verilen bir tutuklama emri veya mahkeme kararı oluyor.

Türkiye’de önce mahkeme kararı veya savcılığın talebi Adalet Bakanlığı'na iletiliyor. Bakanlık bünyesinde bulunan Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü uygun görürse söz konusu talebi Emniyet Genel Müdürlüğü Interpol Daire Başkanlığı'na, Daire Başkanlığı da uygun görürse Interpol'ün Genel Sekreterliği'ne gönderiyor.

Bildirimler yasal kriterleri karşılamalı
Ülkelerden gelen bildirimler yalnızca Interpol’ün tüzüğüne uygunsa ve tüm yasal koşulları karşılıyorsa yayınlanıyor.

Fakat üye ülkelerin çoğu kırmızı bülteni, geçici tutuklama için geçerli bir talep olarak görüyor. Kırmızı bültenin hukuki bir yaptırım gücü bulunmadığından, ilgili kişi sadece bu talep temelinde iade edilemiyor. İade talebi yapılan kişi hakkında bulunduğu ülkede ‘iade yargılaması’ yapılması gerekiyor.

Yargılamanın yapıldığı mahkeme, kişinin iadesine yönelik ulusal mevzuat çerçevesinde hukuki bir sorun bulunmadığına hükmetmesi halinde iade kararı verebiliyor. İadesi istenen kişi bu karara karşı hukuki yollara başvurabiliyor.

Difüzyonlar – daha az resmi
Son dönemde Türkiye’den yapılan ‘kırmızı bülten’ başvuruları Interpol tarafından ince eleyip sık dokuyor.

Eğer talep ‘siyasi’ görülüyorsa kabul edilmiyor. Bu sefer devreye Süleyman Soylu’nun da bahsettiği ‘difizyon’ giriyor. Bu durumda ülke kendisine iade edilmesini istediği devletten kendisi işbirliği talep ediyor.

Kaç kişi aranıyor?
Şu an Interpol’ün sisteminde 66 bin 370 ‘kırmızı bülten’ araması var. Kırmızı bültenlerin çoğunluğu yalnızca kolluk kuvvetlerinin kullanımıyla sınırlı. 66 bin aramanın 7 bin 669'u ise halka açık.

Halka açık şekilde listelenen aramada Türkiye’den sadece ‘Çiftlik Bank’ vurgunundan aranan Mehmet Aydın ve Fatih Aydın gözüküyor. Ancak Türkiye’nin kaç kişiyi aradığı bilinmiyor.

Bu listeye son olarak kripto para borsası ‘Thodex’i hortumlayarak yurtdışına kaçan Faruk Fatih Özer eklendi.

Interpol’ün sisteminde uyruk olarak arama yapıldığında ise 2 sayfadan oluşan bir listeyle karşılaşılıyor. 30 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının halka açık bir şekilde çeşitli ülkelerce arandığı görülüyor. Listedeki 30 kişiden 9’unun uyuşturucu bağlantılı suçlardan arandığı anlaşılıyor. 

Kaç kişi Türkiye’ye iade edildi?
Bu soruya Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran algın birkaç gün önce cevap verdi. Kıran Mart 2020’den 4 Haziran’a kadar geçen süreçte haklarında yakalama kararı bulunan 93 kişinin Türkiye’ye iade edildiğini, üç kişinin de Türkiye’de yakalanarak ilgili ülkeye gönderildiğini açıkladı.

İnterpol neden Türkiye’nin başvurularını dikkate almıyor 
Türkiye son yıllarda üyesi olduğu ya da yetkisini kabul ettiği uluslararası kuruluşların ilkelerini umursamıyor, anlaşmalara uymuyor. Bunun en basit örneği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş kararları.

AİHM her iki isimle ilgili verdiği kararda tutuklulukların ‘siyasi’ olduğuna hükmetti ve derhal serbest bırakılmalarını istedi. Ancak Türkiye yaklaşık iki senedir bu kararlara uymuyor. Hatta Avrupa Konseyi’nde şu anda Türkiye’ye bu nedenle uygulanacak yaptırımlar söz konusu ki Türkiye’nin oy ve veto hakkının askıya alınması gündemde.

İşte bu nedenle uluslararası hukuka tabii kuruluşların hiçbiri Türkiye’yi güvenilir bulunmuyor. Geçtiğimiz günlerde DW’den Banu Güven’ne konuşan Interpol Sözcüsü de ‘Türkiye’nin güvenilir olmadığı’ çıkarımını doğruluyor.

Interpol Sözcüsü taleplerin reddiyle ilgili Türkiye’ye gönderdikleri cevapta "Teşkilatın kuralları ve Ana Tüzüğü'ne uyma yükümlülüğünü" hatırlattıklarını söylüyor, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin hatılattıklarını ifade ediyor.

Interpol Türkiye'nin Can Dündar gibi isimler üzerinde talep ettiği kırmızı bültenin politik olduğunu görüyor.

HABERE YORUM KAT