Şekeri bıraktığınızda vücudunuzda ne değişiklikler olur

Şekeri bıraktığınızda vücudunuzda ne değişiklikler olur

Şekeri kesmek vücuda gerçekte ne yapar? Ve vücudun hangi bölümleri şekeri bırakmaktan özellikle fayda görür? İşte yanıtı...

Şeker çeşitli şekillerde yediğimiz hemen hemen her yiyecekte bulunur. İster soslarda, ister öğle yemeğinde yediğimiz sosisli sandviçte ya da bir restorana gittiğimizde... Gün boyunca vücudumuza bol miktarda şeker yüklüyoruz.

Ve hayatta sıklıkla olduğu gibi, bir şeyin fazlası sağlıksızdır. Bu durum şeker için de geçerlidir. Uzun vadede çok fazla yersek, bizi sadece şişmanlatmakla kalmaz, en kötü senaryoda diyabet gibi ciddi hastalıklara da yol açabilir ve bu da bizi hayatımızın geri kalanı boyunca etkileyebilir. Bazı insanların ne kadar şeker tükettiklerine çok dikkat ettiklerini söylemeye gerek yok.

Peki şekeri kesmek vücuda gerçekte ne yapar? Ve vücudun hangi bölümleri şekeri bırakmaktan özellikle fayda görür?

CİLTTEKİ ETKİSİ

Şeker iltihaplanmayı destekler ve teşvik eder. Bu da kendini ciltteki lekelerde ya da sivilcelerde gösterir ki bunlar sonuçta tıkanmış gözeneklerin neden olduğu iltihaplanmadan başka bir şey değildir. Yani şekeri bırakırsanız, cilt sağlığını desteklersiniz ve cildiniz daha temiz ve pürüzsüz hisseder.

Şeker depresyonu destekleyebilir. Bu durum University College London tarafından yürütülen bir çalışmada keşfedildi. Hastaların şeker tüketimleri birbirleriyle karşılaştırıldı. En fazla şeker tüketen deneklerin depresyona yakalanma riski yüzde 23 daha yüksekti. Ancak çalışma, katılımcıların zaten depresyonda oldukları için mi daha fazla şeker yediklerine açıklık getirmedi.

Sorun şu ki şeker yemek kan şekeri seviyesini yükseltiyor. Bu kısa süreli yükseliş, beyinde mutluluk hormonu olarak adlandırılan serotoninin salgılanmasını sağlıyor. Ancak bu yükseliş kısa bir süre sonra tekrar sona eriyor ve vücut bir boşluğa düşüyor. Depresyondan muzdarip insanlar için bu durum, giderek daha fazla şeker tükettikleri için tehlikeli bir kısır döngüye yol açabilir. Bu da obeziteye yol açarak ruhsal durumumuz üzerinde olumsuz bir etki yaratır. Şekeri kesmek, sağlıklı bir diyetle birleştiğinde ruh sağlığı üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir.

SAÇ DÖKÜLMESİNE NEDEN OLUYOR

Ayrıca şeker ağızda bakteriler tarafından aside dönüştürülür ve bu da dişlere zarar verir. Bu aşırı asit alımını basitçe kesersek, dişlerimiz daha az risk altında olur ve diş çürümesine daha az meyilli olur.

Şeker gerçekten tüyler ürpertici! Pekin Tsinghua Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, şeker erkeklerde saç dökülmesine bile yol açabiliyor. Çalışmada deneklerin ne kadar şekerli içecek içtiği analiz edildi. Daha sonra saçlar üzerindeki etkisi incelendi. Sonuç, çalışmaya katılanlar ne kadar çok şeker içerse, saç dökülmesinden muzdarip olma olasılıkları da o kadar artıyordu. Şeker basitçe vücudun pH değerinin çok asidik olmasına neden olur, bu da kafa derisine giden kan akışını zayıflatır ve böylece saç dökülmesini destekler. Aynı zamanda şeker saç köklerine zarar vererek saçları kırılgan ve mat hale getirir.

Şekerin neden olduğu iltihaplanma saçın kendisinde de fark edilir. Uzun vadede bu iltihaplanma saç köklerini zayıflatır ve saç dökülmesine yol açar. Öte yandan şekerden kaçınmak saç derisini güçlendirir ve saçlarımızın sağlıklı bir şekilde uzamasını sağlar.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE ZARAR VERİR

Şeker, ideal koşullar altında çoğalabilen bağırsaktaki zararlı bakteriler için favori bir besindir. Bu da virüslerin ve diğer istenmeyen maddelerin vücutta serbestçe dolaşmasına neden olarak bağışıklık sistemine zarar verir. Ancak araştırmalara göre bu etki lif açısından zengin bir diyetle dengelenebilir.

Kilo vermek istiyorsanız, şekeri gerçekten kesmeli ya da en azından çok fazla yememelisiniz. Tatlılar ve diğer ikramlar şekerle dolu olduğundan, çok fazla tüketiyoruz. Şekerin enerji sağladığı ve bunun bir kısmını kullandığımız doğrudur. Ancak fazla şeker vücut tarafından yağ olarak depolanır.

Aynı zamanda şeker tüketimi insülin seviyelerimizin hızla yükselmesine neden olur. Bunun nedeni şekeri oluşturan kısa zincirli karbonhidratlardır. Kan şekeri seviyesi hızla yükselir, ancak daha sonra tekrar düşer. Vücut daha sonra yeni bir yükseliş yaşamak ister. Sonuç olarak tekrar şekerli ürünlere uzanırız. Ancak kısa zincirli şeker yerine tam tahıllı ürünler gibi uzun zincirli karbonhidratlar tüketirsek, şeker vücuda daha yavaş salınır ve kalıcı bir enerji kaynağı sağlar.

ARTI49