Hastalık Wuhan’da ilk ortaya çıktığında, virüsün diğer virüslerle arasındaki farkı keşfedip, şimdi harekete geçip ve bu konuda bir şeyler yapmaları gerektiğini söylediler. BioNTech kurucularına koronavirüsü diğer hastalık virüslerinden ayıran belirgin özellik sorulduğunda, Uğur Şahin: “Hepsinden önemlisi, bu virüsü hastalık belirtisi göstermeyen insanlar bile hızla bulaştırabiliyor” dedi. 

25 Ocak'ta Şahin ve Türeci, mRNA teknolojilerini koronavirüse karşı bir aşı geliştirmek için kullanma kararı aldı. Aşıyı üretme aşamasında kendilerine neredeyse hiç vakit ayırmadıklarını belirten Şahin: “Odak noktamız tamamen aşıydı. Zinde ve üretken kalmak için günde 18 saat çalıştık, sadece günün belli saatlerinde spor yaptık” dedi. 

Üçüncü aşı dozu ile ilgili sorular yöneltildiğinde “ Aşı olduktan birkaç ay sonra antikor düzeylerinin düştüğünü görüyoruz. Bu durum tüm aşılar için geçerli. Enfeksiyonları genel olarak düşük seviyede tutmak istiyorsanız, enfeksiyonların önlenebilmesi için yüksek bir antikor seviyesine ihtiyacınız vardır. Üçüncü aşı bu amaç için yararlıdır."

Üçüncü doz aşının delta varyantına uyarlanması konusunda şu açıklamalarda bulundular: “Şu anda aşıyı uyarlamaya gerek yok. Antikor seviyesi yüksek olan kişilerde, aşı delta varyantına karşı da etkili olacaktır. Aşının artık eskisi kadar etkili olmadığı bir varyant çıkarsa, aşıyı bu varyanta uyarlayabiliriz. Uyarlanmış bir aşı üretebilmemiz için üç aydan kısa bir süre yeterlidir”. ifadelerini kullandı.

Beş ila on bir yaşındakilerin aşılanması sorulduğunda, Türeci: Bu yaş grubu için belirlenen aşı dozu on mikrogramdır. Bu, yetişkinlerdeki dozun üçte birine karşılık gelir. Küçük çocuklar için veriler yıl sonuna doğru hazır olacaktır. ifadelerini kullandı

Almanya dahil olmak üzere birçok ülkede aşıyı reddedenlere karşı Şahin: “Aşı yaptırmayanların çoğunun aşıya şiddetle karşı çıkanlar olmadığına inanıyorum. Teşviklerin nasıl oluşturulacağı, aşılamanın önündeki engellerin en aza indirilmesi ve aşının insanlara daha erken ulaşmasının sağlanması konusunda birçok öneri var." Türeci: “Katkı sağlamak bizim için önemliydi. Bu nedenle geliştirme sırasında, tüm yaş gruplarını koruyan ve mümkün olan en düşük dozda, iyi tolere edilen bir aşı seçmeye özen gösterdik.” dedi.

Biontech'teki tüm çalışanların aşılanıp aşılanmadığı sorulduğunda, Türeci: Tabii ki tüm çalışanlara sunduk ve çalışanlarımızın aşılanma oranı yüzde 90’ın üzerinde. dedi.
Koronanın hayatımızı ve manşetlerimizi daha ne kadar belirleyeceği sorulduğunda: “Önümüzdeki haftalarda aşılanma oranını artırmayı başarırsak, sonbahar ve kışı iyi geçirme şansımız çok yüksek. Küçük çocukların ve hamile kadınların aşılanması konusunda kesinlikle tartışmalar olacaktır. Ancak önümüzdeki baharda, hemen hemen herkesin aşılanmış ya da virüse karşı bağışıklığı olacak. Virüs hayatımızda olacak, ancak toplumun onunla nasıl başa çıkacağına dair stratejiler artık bir tartışma konusu olmayacak”. ifadelerini kullandı.

Yaşlanma sürecinin tersine çevrilme ihtimali üzerine soru yönetilğinde ise Uğur Şahin ''Yaşlanma da biyolojidir. On yıl önce, cilt hücrelerinin belirli faktörlerle yeniden programlanabileceği, yani gençleştirilebileceği görüldü. Bu tür faktörler, hücrelere mRNA aracılığıyla da dahil edilebilir. Bir bilimkurgu filmindeki gibi birdenbire yaşlı insanları genç insanlara dönüştüremeyeceksiniz. Ama belki de hasar görmüş bir kalbin veya diğer hasarlı veya eski organların tamamen veya kısmen yaşlanma sürecini tersine çevirebileceksiniz. Bunun bir gün mümkün olacağına inancımız tamdır." cevabını verdi.

Biontech ve ortakları şu ana kadar yaklaşık 70 kilo mRNA aşısı üretti. bu süre zarfında Biontech piyasa değeri 100 milyar dolara yükseldi. 

Artı49 Haber Merkezi
Haber: Tuğba Ünal