NASA 60 yıllık gizemi çözdü
1960'larda varlığından şüpheleniliyordu, ancak şimdi bilim insanları kanıt sundu: Dünya'nın üçüncü bir enerji alanı var.
ABD uzay ajansı NASA'dan bilim insanları Dünya'da üçüncü bir enerji alanının varlığını kanıtladı. Manyetik alan ve yerçekimi alanına ek olarak, ambipolar elektrik alanı olarak adlandırılan bir alan da var. Araştırmacılar Nature dergisinde, Dünya'yı kapsayan bu zayıf alanın, gezegenimizin özellikleri için diğer iki alan kadar temel olabileceğini belirtiyor.
Bu nedenle ambipolar elektrik alanının Dünya ile uzay arasındaki sınır üzerinde önemli bir etkisi var. Kutup rüzgarının ana itici güçlerinden biri, yüklü parçacıkların kutupların üzerindeki uzaya sürekli akışı söz konusu.
Enerji alanından 60 yıldır şüpheleniliyor
1960'lı yılların başlarında, uzay sondaları Dünya atmosferinden uzaya doğru akan bir parçacık akımı keşfetti. Uzun bir süre bu akıntılara neyin sebep olduğu bilinmiyordu. Araştırmanın başyazarı Glyn Collinson şöyle açıklıyor:
“Bir şey bu parçacıkları atmosferden dışarı çekiyor olmalıydı.”
Bilim insanları bunun nedeni olarak daha önce keşfedilmemiş bir elektrik alanından şüphelendiler.
Collinson ve ekibi neredeyse on yıl önce bu alanı ölçmek için yeni araçlar geliştirmeye başladı. Görevleri 2022 yılında Antarktika'dan Kuzey Kutbu yakınlarındaki Norveç takımadaları Svalbard'a yörünge altı bir roket uçuşuyla başladı. Araştırmanın eş yazarı Suzie Imber, “Svalbard, kutup rüzgârının içinden uçarak ihtiyacımız olan ölçümleri yapabileceğiniz dünyadaki tek roket üssü” dedi.
“Bir taşıma bandı gibi”
Araştırmacılar, yeni keşfedilen enerji alanının bulunduğu yerde elektrik potansiyelinin 0,55 volt değiştiğini tespit etti. Collinson, “Yarım volt neredeyse hiçbir şeydir, bu sadece bir saat pili kadar güçlüdür” diye açıklıyor ve ekliyor:
“Ama kutup rüzgarını açıklamak için tam olarak doğru değer.”
NASA'ya göre, kutup rüzgarındaki hidrojen iyonları bu alan tarafından yerçekiminden 10,6 kat daha güçlü bir kuvvete maruz bırakılıyor. Araştırmanın eş yazarı Alex Glocer şöyle diyor:
“Bu, yerçekimine karşı koymak için fazlasıyla yeterli, hatta parçacıkları süpersonik hızda uzaya doğru itmek için bile yeterli.”
Yeni enerji alanı, parçacıkların alan olmadan mümkün olandan çok daha yükseklere ulaşmasını sağlıyor. Collinson bunu bir konveyör bandına benzetiyor:
“Atmosferi uzaya kaldıran bir konveyör bandı gibi.”
ARTI49