FÖTED Başkanı Dr. Ali Sak: “Ataşelikler arasındaki ayrılık Türkçeye zarar veriyor”

FÖTED Başkanı Dr. Ali Sak: “Ataşelikler arasındaki ayrılık Türkçeye zarar veriyor”

Almanya’da Türkçe derslerinin cami dernekleri ve diğer dini kuruluşlarda verilmesine yönelik sert tepkiler sürüyor. Eğitim ve din ataşeliklerinin Türkçe dersleri ile ilgili birbirine zıt çağrıları eleştiriliyor.

Düsseldorf Başkonsolosluğu’nun din görevlileri ve dernek başkanlarına yazdığı mektupla yeniden ateşlenen tartışmalarda eğitim ve din hizmetleri ataşeliklerinin çağrılarının birbirine ters düştüğü ve tezat kampanyaların velilerin de bölünmesine ve Türkçe derslerine katılımın düşmesine yol açtığı ileri sürüldü.

“Okullar dururken camide Türkçe dersi mi? İmamlar mı Türkçe dersi verecek?“ sorusunun yükseldiği tartışmaları değerlendirmek üzere Almanya Türk Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTED) Başkanı Dr. Ali Sak ile görüştük.

Dr. Sak eğitim ve din hizmetleri ataşelikleri arasındkai Türkçe dersleri ile ilgili ayrılık ve kopukluğun mücadeleye zarar verdiğine işaret ederek “Türkçenin yeri okullardır ve bunun için de her iki ataşelik de sivil toplum kuruluşlarıyla el ele vererek mücadele etmelidir” dedi.

FÖTED Başkanı Dr. Ali Sak’ın Türkçe dersleri ile ilgili önemli uyarılarının yer aldığı  açıklamaları şöyle:

image001.jpg

Almanya Türk Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTED) Başkanı Dr. Ali Sak

 

TÜRKİYE’DEN SİYASİ GÜDÜMLÜ GİRİŞİMLER

- Derneklerde ve dini kuruluşlarda Türkçe derslerine neden karşı çıkıyorsunuz?

DR. ALİ SAK - Dersler özellikle de dil dersleri okullarda verilir Dersler okullardan çıkarsa prestijini kaybeder. Bu dersler velilerin isteğine bağlı verildiği için velileri çevre derneklere göndererek okullardan uzaklaştırmış olurlar. Ayrıca dernekte ders verenler  öğretmen değildir. Bir imam öğretmenlik yapamaz. Eğitimini alırsa yapabilir. Türkçe dersinin bakanlıklar ve eğitim kurumları tarafından üstlenilmesini istiyoruz.

Türk hükümetinden girişim gelirse yerel makamlar elini çekecektir ve Türkçe dersleri etkinliğini ve yetkinliğini kaybedecektir. Son günlerde Türkçe derslerine katılım azalmıştır. NRW’de yüzde 20, Almanya çapında yüzde 10 civarında katılım söz konusu. Bu hamle ile de kendi kendimize tuzak kurmuş oluyoruz. ATÖF ve FÖTED olarak bu girişimlere karşı açıklamalarımızı yaptık. Derdimiz hükümetin girişimine açıklama değil, derdimiz eğitim konusunda yapılanların Türkçe eğitimine uygun olmadığını belirtmek. Biz Türkçe dersleri ile ülkemize, Türk toplumumuza sahip çıkıyoruz. Türkiye’den siyasi güdümlü girişimlere her zaman karşı çıktık.

CAMİ DERNEKLERİNDE DERS

Türk imajının ve Türkiye imajının zedeleneceğini düşünüyoruz. Türkçenin görünürlüğünü düşürürseniz, velilere alternatif sunduğunuz zaman cami derneklerine ve stk’lara yönelecektir. Okullardan talep edilmeyecektir. Dolaysıyla ilgili makamlar da bu dersleri desteklemeyecektir. Dernekler, camiler Türkçe dersini verebilecek pedagojik yetkinliğe sahip değiller. Tarafsızlık ilkesinin de zarar göreceğinden endişeleniyoruz.

- Eğitim ataşelikleri okullardaki Türkçe derslerine katılım için kampanya yaparken din hizmetleri ataşeliği dernekler ve dini kuruluşlardaki Türkçe kurslarına çağrı yapıyor. Konsoloslukların içindeki bu çelişkiler velilerin de bölünmesine yol açmayacak mı?

Dr. ALİ SAK – Konsolosluklar içinde farklı bakanlıklardan temsilciler ataşeler olarak görev tapıyorlar. Eğitim Bakanlığına ait eğitim ataşelikler, diyanete bağlı din hizmetleri ataşeliği gibi. Hepsi Dışişleri Bakanlığı çatısı altında görev yapıyorlar. Ne yazık ki ortak çalışma konusunda bir ayrışma, kopukluk görüyoruz. Eğitim ataşelikleri okullardaki Türkçe derslerine katılım için çaba sarf ederken din hizmetleri ataşeliği Yunus Emre Enstitüsü ile YTB sponsorluğunda bu tür girişimlerde bulunuyorlar. Milli Eeğitim Bakanlığı bir kamu spotu ile Türkçe dersleri çağrısında bulunmuştu ve bizler de destek vermiş, paylaşmıştık. Öbür taraftan DİTİB, YTB işbirliği ile tam tersi bir çalışma yapıyor. Biz Almanya kanunlarına göre kurulmuş stk’lar olarak, insanlarımızın çıkarlarını gözeten kuruluşlar olarak, bu kopukluktan rahatsızlık duyuyoruz.

“BÖLÜNMÜŞLÜK HER ALANDA ÜST SEVİYEDE”

- Sizce bu olayın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde ortaya çıkması bir tesadüf mü?

DR. ALİ SAK – DİTİB nerede kurumsallaştıysa orada başlıyor. Diğer eyaletler bu konuda muaf tutulmuş değil. Oralarda da var, ama sadece şu an duymuyoruz. Kulağıma gelen, DİTİB kuruluşlarında bu derslerin verildiği. Her eyalette veliler örgütlenmiş durumda. Veli derneklerinin desteklenmesi ve örgütlenmeleri için çaba sarf ettiklerini gözlemliyoruz. DİTİB kendi veli birliklerini kurarak, bizi göz hizasında gören veli derneklerine karşı oraya çekiyorlar. Tam aksini yapmaları gerekirken üstelik. Veliler de eğitim konusunda bölünmüş oluyor. Türk siyasetininin bölünmeyle ilgili girişimleri üst seviyede her alana ulaşmış durumda.

“BİZ İMAMLARDAN HUTBEDE ÇAĞRI BEKLERKEN…”

-Sadece kınamalarla, basın açıklamaları ile bu iş hallolur mu?

DR. ALİ SAK – Eğitim Ataşeliği ile çalışma içerisindeki ve eğitim konusundaki sorunları istişare ediyoruz. Aynı zamanda DİTİB’le de irtibattayız. Konsolosluklardaki din hizmetleri ataşelikleriyle de görüşmeye çalışıyoruz. İsteğimiz, hep din hizmetleri ataşelikleri DİTİB camilerine çağrıda bulunarak Türkçe derslerine katılım için teşvikte bulunsunlar. İmamların Cuma hutbelerinde de konu edilsin istedik. Aslında eğitim ataşelikleri ile din hizmetleri ataşelikleriyle ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir vizyon oluşturup hareket etmemiz gerekiyor. Son yıllara kadar eğitim ataşeliklerini neredeyse çoğu boş idi. Eğitim ataşeliklerinin bu konuda önemli rol oynadığını düşünüyoruz. DİTİB ve diğer kuruluşlarla işbirliği yaparak yol almamıza yardımcı olmalılar.

“HEDEF ALMAN EĞİTİM SİSTEMİ”

- Nihai çözüm nedir?

DR. ALİ SAK – Bu bir yol. Veliler talep ederse, okullardan ne kadar talep olursa resmi makamlar da o kadar ciddiye alır. Kuzey Ren Vesftalya’de olduğu gibi tüm eyaletlerde bu derslerin okullarda verilip müfredata alınması, not ortalamasına etki etmesidir. Velilerin aktif olması gerekir. Peki veliler nerede? Dernekleşmeye bakarsanız en yoğun kesimi dini kuruluşlarda özellikle de DİTİB çatısı altında. Bizim de o insanlara ulaşmamız gerekiyor. Türkçenin geleceği için eğitim ve din ataşelikleri, sivil toplum kuruluşları ve veliler bir araya gelmeyi başarmalı. Okullardaki Türk dersleri için el ele mücadele vermek zorundayız.

IŞIN TOYMAZ – KÖLN

KAPAK FOTO: Van Tay Media on Unsplash

HABERE YORUM KAT