Cüneyt Özdemir'den Fatih Altaylı'ya 'Hıncal Uluç' telefonu!

Cüneyt Özdemir'den Fatih Altaylı'ya 'Hıncal Uluç' telefonu!

Yoğun bakımdaki Hıncal Uluç'a ilişkin 'vasat, kibirli, faşist, beleşçi, bencil' ifadesini kullanan Cüneyt Özdemir, kendisini eleştiren Altaylı'ya telefon açtı.

Gazeteci yazar Fatih Altaylı, Sabah yazarı Hıncal Uluç ile ilgili sözleri nedeniyle tepki gösterdiği meslektaşı Cüneyt Özdemir’in kendisini aradığını ve aşırıya kaçtığı kabul ettiğini söyledi.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, dünkü yazısının bir bölümünde, meslektaşı Cüneyt Özdemir’in Twitter hesabından hastane yatağında olan Hıncal Uluç’un ismini vermeden, “Asıl konuşmamız gereken bu kadar vasat, kibirli, faşist, beleşçi, bencil ve herkesin ortak nefretini kazanmış bir adama yıllarca yazı yazdırılması, abilenilmesi, yaltaklanılması olmalı. Köşe yazarlığında ‘ne olunmaması gerektiğinin’ simgesiydi. Tam da hak ettiği gibi uğurlanıyor.” şeklindeki ifadelerine tepki göstermişti.

Fatih Altaylı dünkü yazısında, “Sıradan insanların öfkesini, eleştirisini anlarım da, bizim meslek erbabının yanıt verebilecek pozisyonda iken Hıncal Abi deyip, ölüm döşeğinde iken gömenini hiç ama hiç anlamam.” diyerek şunları kaydetmişti:

“Hele sen Sevgili Cüneyt. Sen hatırlar mısın bilmem ama ben dün gibi hatırlıyorum. Zannederim 1991 yılıydı. Sen 32. Gün’de yeni başlamış genç bir muhabirdin. Sabah Gazetesi’ne, Hıncal Uluç ile röportaja gelmiştin. Seni ilk görüşümdü. Bir meslek büyüğünle röportaj yapıyor olmanın heyecanı içindeydin. Elbette Hıncal Uluç da o günkü Hıncal Uluç değil. Sen de o günkü Cüneyt Özdemir değilsin. Ama söyle bana sevgili dostum. Yazdığın o satırlar, gerçekten içine sindi mi!”

Fatih Altaylı ise bugünkü yazısında dün kendisini Cüneyt Özdemir’in aradığını söyledi. Altaylı, “Hıncal Uluç’la ilgili dünkü yazımdan sonra Cüneyt Özdemir aradı. “Teşekkür etmek için aradım, haklısın” dedi.” ifadelerini yazarak şunları kaydetti:

 “Yazımda “Sevgili Cüneyt, Hıncal Uluç hakkında yazdığın çok ağır cümleler içine siniyor mu?” diye sormuştum.

Hiç uzatmadan söyledi.

“Haklısın sinmiyor.”

“Öfke ile yazdım ve yolladım. Okuyunca aslında ben de aşırıya kaçtığımı gördüm ama yollamıştım bir kere. Ve silersem bu kez de başka spekülasyonlar olacağını düşündüm ve silmedim. Uyarın ve bunu yazış biçimine teşekkür ederim” dedi.

Hıncal Uluç ile uzunca bir süredir küs olduklarını, kendisine daha önce de ağır sözler sarf ettiğini ama bu kez Uluç’un durumunu gözetmeden yazarak aşırıya kaçtığını kabul etti.
Cüneyt’in sözlerine hem şaşırdım hem mutlu oldum.

Çünkü Yeni Türkiye’de alışık olduğumuz Cüneyt Özdemir’in hayli kalabalık olan takipçi kitlesine güvenerek bana “Sana ne ulan. Ne yazacağımı sana mı soracağım. Sen kendi yazdıklarına bak” diye saldırması, takipçilerini de bana sövmeye yönlendirmesi idi.

Böylelikle pek az olan gazeteci arkadaşlarımdan birini de kaybetmiş olacaktım.

Medeni bir şekilde “Haklısın” demek bugünün modasına uygun değildi.

Cüneyt modaya uymadı. "Haklısın, yapmamalıydım" dedi.

Dostane bir uyarıya kulak verdi.

“Hata yaptım” demek Cüneyt Özdemir’i hiç de küçültmedi.

Tam aksine büyüttü.”

HABERE YORUM KAT