Çeşme Çevre Platformu'dan 'Çeşme'yi talan ettirmeyeceğiz' bildirisi

Çeşme Çevre Platformu'dan 'Çeşme'yi talan ettirmeyeceğiz' bildirisi

Çeşme Çevre Platformu Vekamp olarak bilinen ve 21 arsadan oluşan bölgenin satışa çıkması hakkında bir basın bildirisi daha yayınladı.

Çeşme’de Merhum Dr. Binbaşı Halis Temel’in yaşam boyu olağan üstü çabalar ile yarattığı ve koruduğu Çeşme Paşalimanı’daki muhteşem doğal alanın 28 Mart'ta satışa çıkarılarak betonlaşmaya açılması hakkında Çeşme Çevre Platformu tarafından bir basın bildirisi daha yayınlandı.

Çeşme Çevre Platformu'nun açıklaması:

Bir taraftan merkezi yönetim, diğer taraftan beton canavarı haramiler, Türkiye’de son bozulmamış alanı olan Çeşme-Urla Yarımadası’na var güçleri ile saldırıyorlar. Bunların bütün dertleri, henüz doğası tam olarak bozulmamış, muhteşem doğal güzelliklere sahip, hala tarımın yapıldığı, hala denizlerin temiz olduğu bölgeyi, Antalya, Kuşadası, Marmaris, Bodrum gibi beton ve yaşanılmaz bir alanlar haline çevirerek RANT elde etmek. Ülke kalkınma modeli sadece İNŞAAT olan siyasi irade Çeşme’yi de kurban ediyor.  

photo-2022-03-29-15-01-12.jpg



Gün geçmiyor ki Çeşme’ye yeni bir saldırı olmasın.
Biz Çeşme Çevre Platformu olarak bu saldırıların yıllardır karşısında yıllardır mücadele ediyoruz, eylem yapıyoruz, davalar açıyoruz, hukuki çerçeve içinde gereken mücadelenin hepsini yapmaya çalışıyoruz.

photo-2022-03-29-15-01-13-2.jpg

ÇEŞME KANALI – ÇEŞME TURİZM – RANT – TALAN PROJESİ

2019 yılında Cumhurbaşkanlığı‘nın tek bir kararnamesi ile 95.000.000 metre² arazi, (ki bunun %98’i hazine arazisi) “Çeşme Turizm Projesi” kandırmacası altında ranta, talana açılmaya çalışılmaktadır.

Ortada turizm projesi filan diye bir şey yoktur, algı yaratmak, değerli hazine arazilerini satmak vardır. Turizm Bakanı Sn.Mehmet Ersoy en son açıklamasında turizm için öngördükleri bu alanda ilk etepta 200 adet otel arsasını “parsel, parsel satacağım” demişti. İşte gerçek proje budur; “Arazileri Satmak ve İmara Açmak”.  Çeşmedeki mevcut oteller şu anda zaten %20- %30 kapasiteyle çalışmaktadır.

photo-2022-03-29-15-01-13-3.jpg



Hali hazırdaki mevcut ünlü oteller (Sharaton) tadilat yapılarak 1 + 1 rezildans (Rezil-dans) dairelere çevrilip tanesi 1-1,5 milyon dolara satılmaktadır.  Mevcut oteller küçük yazlık konutlara çevrilirken 200 adet yeni otel, 55 bin yatak masalı gerçekçi değildir. İlk önce bu otel arsaları satılacaktır, bu arsalara yeni moda “Turistik Otel” kisvesi altında 1 + 1 rezidans konutlar inşa edilecektir ve bu konutlar bilhassa İstanbullara satılacaktır.
Bu çerçevede Danıştay 6. dairesinı açmış olduğumuz davada mahkeme bilirkişi heyeti 25 Mart tarihindeki sonuç raporunda Bakanlığın Çeşme Turizm Projesi için, “kamu yarari yoktur, çevre tahrip edilecektir, yaşam alanları yok edilecektir” diye hüküm vermiştir. Resmi bilirkişi raporunun mahkeme tarafından dikkate alınarak kararnamenin iptal edilmesini bekliyoruz.

AYA YORGİ KOYUNUN İMARA AÇILMASI

Dünyanın ender güzellikteki koylarından birisi olan, muhteşem bir tabiat manzarasına, muhteşem bir denizine ev sahipliği yapan ve Çeşmeyi bir turizm markası haline getiren bir koyun, SİT koruma kararları kaldırılarak gizli saklı 1 /1500 planları ile , imara açılması Çeşme’ye ve Ege’ye yapılmış bir ihanettir. 

Çevre ve şehircilik Bakanlığı’nın Ankara’da oturan birkaç bürokratının yöre halkına, STK’lara kısacası hiç kimseye sormadan, kendi başlarına burayı imara açmaları bir doğa cinayetidir.  Bu çerçevede şu anda askıda olan imar değişiklik planları askıdan iner inmez hemen imar değişikliği iptali için dava açacağız, hukuk çerçevesi içinde kalarak elimizden gelen her türlü eylemi ortaya koyarak Aya Yorgi Koyunun yok olmasını önlemeye çalışacağız.

PAŞALİMANI KOYU TALANI
Çeşme’nin en güzel koylarından birisi de Paşalimani mevkisindeki vkamp olarak bilinen 120 dönümlük arazi içinde 50.000 eski ağaç ve endemik bitki, her türlü canlının yaşam bulduğu bir alandır.

Bu muhteşem koy ve doğa harikası merhum Binbaşı Dr.Halis Temel tarafından 1955 yılından itibaren kısıtlı imkanlarla satın alınmış ve yine Halis Temel tarafından ağaçlandırılmış doğa harikası bir koydur..
Bu alan SİT ve Nitelikli Koruma Turizm sınırları içinde olup, bir ağaç dalı kesmek bile yasaktır. 

Dr.Halis Temel vefatı öncesi, burayı gelecek kuşaklara miras bırakmak için yine kendi isminde Dr.Halis Temel Vakfı diye bir vakıf kurmuş ve alanın satılması halinde elde edilecek anapara gelirlerinin  Kızılay, Mehmetçik Vakfı, Çeşme Belediyesi, İzmir Üniversiteleri, Cumhurbaşkanlığının belirlediği ihtiyaç sahiplari gibi, topluma fayda sağlayacak kurumlara verilmesini vasiyet etmiş ve tapuya işlettirmiştır.
Ne yazıkki Dr.Halis Temel’in kendi elleriyle kurmuş olduğu vakfın idaresi daha sonradan mahkemelerin atadığı kayyumlara devredilmiştir. Dr.Halis Temel Vakfı, Halis Temel’in mirasına ihanet ederek burayı 28 Mart 2022 tarihinde 385 milyon TL bedel ile bir enerji şirketine satmıştır.

Tamamen  SİT ve Nitelikli Turizm koruma bölgesi olan araziyi alanlar herhalde Dr.Halis Temel’in hatıratını yaşatmak için, burası insanlığa miras kalsın diye burayı satın almadılar. Satın alanlar kendilerinden o kadar emin olmalılar ki, veya birileri bunlara “siz satın alın, biz imar meselesini hallederiz” diye bir söz vermiş ki, bu kadar büyük bir parayı bu arazinin satın alımında kullanmışlardır.

Şundan eminiz ki bir süre sonra buradaki o muhteşem ağaçlar, endemik bitkiler kesilecek ve yine 1 + 1 rezidans kuleler, beton bloklar yükselecektir. 
Kimsenin özel mülküne karışma niyetimiz yok ancak burada yapılacak kanun dışı, SİT ihlali her türlü yapılaşma ya, doğal yaşamın bozulmasına Çeşme Çevre platformu olarak hukuksal çerçevede karşı çıkacağız, dava açacağız o bölgenin yok olmasını engelleyeceğiz. 

ÇEŞME ALTINKUM PLAJI TALANI

Yine Çeşme’yi Çeşme yapan, Çeşme markasını tüm Türkiye’ye ve dünyaya tanıtan kumları da gerçekten altın olan Altınkum plajı şu anda bir maden firması tarafından tamamen tahrip edilmektedir.

Şu anda SİT alanı olan Altınkum plajına, sıfır deniz kıyısına, bir Beach-Club inşaa edilmektedir. İnşaatcı maden firması Ankara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 6 metre² portatif büfe, 21 metre² teras, 4 metre² de cankurtaran kabini olmak üzere 1400 metre² bir arazi kiralamıştır. Yıllık kira bedeli sadece 360.000 Türk Lirası olan bu alanda maden şirketi büyük iş makinalarıyla 10.000 metre²’ye yakın bir alanı tamamen tahrip etmiş, 100 yıllık ardıç ağaçlarını köklerinden sökmüş, binlerce kum zambağını tahrip etmiş, eşsiz altınkum tepeciklerini tamamen yok etmiştir.


Burası SİT olmasına, kıyı kenar kanununa göre korunmasına rağmen denizin içine demir iskeleler kurulmuş, balık yumurlama yuvaları yok edilmiştir. Tahribat halen devam etmektedir.

Çeşme Çevre platformu olarak yöre halkının da katılımıyla Ocak 2022’den beri tüm resmi makamlara toplu şikayetlerde bulunduk, Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu, Çevre şehircilik Bakanlığı’na defalarca müracaat edildi ama ne yazıkki tahribat resmi makamların göz yumması ve desteğiyle son hızla devam etmektedir. 

Altınkum’da da dava hazırlığı içindeyiz çok yakında karşı dava açılacaktır. Ancak dava açmak veya mahkemeyi kazanmak ne yazık ki yok edilen yaşam alanlarını, doğayı tekrar geri getirmiyor.

CHP ve İYİ Parti ÇEŞME TURİZM PROJESİ KONUSUNDA KARŞI TAVIR ALDI

Son günlerde Yarımada talanı ve Çeşme Turizm Projesi konusunda bizi sevindiren iyi bir gelişme olmuştur. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, İzmir CHP İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir CHP Milletvekili Murat Bakan, “Çeşme Turizm Projesi” talan ve aldatmacasına karşı olduklarını açıklamışlardır. Bu projenin Çeşme-Urla yarımadasını talan, rant projesi olduğunu belirtmişlerdir. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’de bilirkişi raporu açıklanması sonrası rapora göre hareket edilmesi gerekliliğini söylemiştir.

Biz çevre Çeşme Çevre platformu olarak Çeşme Turizim Projesine ilk karşı çıkan kurumlardan birisiz, bu konuda ilk toplantıları biz meslek odaları ile birlikte biz düzenledik, karşı çıktığımızı baştan beri söyledik, açılan toplu davalarda kişisel olarak davacı olduk, mahkeme ve bilirkişi masraflarını topladık.

Bu mücadelede en çok üzüldüğümüz konu ise siyasetçilerin bizi tüm süreçte yalnız bırakmalarıydı. 

İki yıl iki ay önce yayınlanan bu kararname sonrası yaptığımız tüm eylemlerde ne yazıkki siyasetçileri (HDP dışında) yanımızda, eylemlerimizde görmedik. Ancak şimdi son aylarda siyasetçilerin bu konuda yaklaşımları umut verici bir gelişme. 


Bilhassa muhalefet partilerinin, CHP’nin, İYİ Partinin bu konudaki yeni açılımları muktedirlerin “Çeşme Turizm Projesi” kisvesi altında yarımadayı, Kanal İstanbul gibi talan ve ranta açmalarının karşısında çok önemli bir gelişme olmuştur.

Çeşme Çevre platformu diğer çevre duyarlısı sivil toplum kuruluşları ile birlikte Çeşme’nin talan edilmesinin önünde duracaktır.

HABERE YORUM KAT