“Başkanlık sistemi yanlış karar, Almanya’nın söz hakkı yok”

“Başkanlık sistemi yanlış karar, Almanya’nın söz hakkı yok”

TAVAK Başkanı Faruk Şen Alman düşünce kuruluşu Bilim ve Politika Vakfı'nın Türkiye raporunu ARTI49 okurları için yorumladı

Alman düşünce kuruluşu Bilim ve Politika Vakfı (SWP), Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni değerlendirdiği bir rapor hazırladı. Araştırmada, Türkiye'deki yeni sistemle bürokrasinin de "büyük ölçüde felce uğradığına" dikkat çekildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kurumlar üzerinde "neredeyse sınırsız ve denetimsiz" bir güce sahip olduğuna işaret edilen rapor için Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilim Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Başkanı Faruk Şen dikkat çeken yorumlar yaptı.

Şen’e göre Almanya’nın Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin söz hakkı yok. Ancak Şen, Türkiye’nin bu sistemi tercih etmesinin de yanlış karar olduğuna vurgu yapıyor.

Raporda dikkat çekilen MHP, Ülkü Ocakları ve Devlet Bahçeli’nin kamu bürokrasisinde gücünün artmasına ilişkin soruya yanıt veren Şen “MHP her zaman Almanya’nın kadrajındaydı, orada faaliyet gösteren MHP gençleri her zaman kadrajda oldu. Türkiye’de de durum böyle, Devlet Bahçeli sürekli gündemde pek sevilen biri değil” dedi.

Raporun en can alıcı kısmı ise Türkiye’ye yönelik eleştirilerin sıralanmasından hemen sonra Avrupa’nın ve Almanya’nın Türkiye’ye ihtiyacının olduğunun vurgulanması oldu.

Şen, bu noktaya da şu yorumlarla açıklık getirdi;

Almanya’nın ihtiyacı var Avrupa birliğinde Türkiye her ne kadar tam Avrupa birliğine girmiş olmasak bile Avrupa birliğine girmek için büyük adımlar var.  Avrupa’da Türk nüfusu fazla ve Türkiye ile iyi ilişkilerde olmalı Almanya’nın Kafkas ve Ortadoğu projesi de bu iyi ilişkiler için önemli yerde.

NE OLMUŞTU?

DW Türkçe’den Değer Akal’ın haberleştirdiği Alman düşünce kuruluşu Bilim ve Politika Vakfı Türkiye’deki yeni rejimi değerlendiren bir rapor yayımladı. Araştırmada, Türkiye'deki yeni sistemle bürokrasinin de "büyük ölçüde felce uğradığına" dikkat çekildi. Raporda, yasamanın zayıfladığı, muhalefet milletvekilleri üzerinde de baskıların arttığı vurgulanıyor. Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılıp kriminalize edildiklerine işaret edilen araştırmada, "Anayasa açıkça ihlal edilerek, mecliste yapılmış konuşmalar bile, kanunların esnek bir şekilde yorumlandığı, gerçeklerin çarpıtıldığı, ceza kovuşturmalarına yol açabiliyor" tespitine yer verildi.

Araştırmaya göre son dönemde AKP'ye seçmen desteği azalırken, Erdoğan'ın iktidarda kalabilmek için MHP'ye olan bağımlılığı daha da artıyor. Raporda, Erdoğan'ın İslamcı kesimdeki destekçilerini de kaybetmekte olduğuna işaret edildi.

AKP'nin, iktidarının ilk yıllarında özellikle polis, yargı, istihbarat ve orduda terör örgütü FETÖ lideri Gülen destekçilerine yolu açtığına, darbe girişimi sonrasında ise bu kesimin tasfiyesine yöneldiğine işaret edilen raporda, son dönemde bu görevlere "aşırı muhafazakâr dini tarikat mensupları" ya da MHP'ye yakın isimlerin getirildiğine dikkat çekildi.

Haber: Kader Emre

HABERE YORUM KAT