Avrupa’da Alevilik tartışmalarına son nokta aranıyor: “Aleviliği , önüne sıfatlar koyarak ayrıştıramazsınız”

Avrupa’da Alevilik tartışmalarına son nokta aranıyor: “Aleviliği , önüne sıfatlar koyarak ayrıştıramazsınız”

“Farklılıklarımızı ortaklaştıracağız, birliğimizi güçlendireceğiz ve asimilasyon politikalarına karşı birlikte mücadele edeceğiz” diyen AABK Genel Başkanı Hüseyin Mat “Aleviliği yeniden icat etme gibi bir hedefimiz yok” dedi.

Federal Almanya’da Alevi toplumu 10 Aralık 2020 tarihinde kamu tüzel kişiliği statüsü elde etti. Bunun ertesinde yeniden alevlenen Alevilik tartışmalarına Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Mat son noktayı koydu.

Genel Başkan Mat Alevilik inancının Almanya’da resmen tanınmasının ardından ortaya çıkan gergin ortama işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“AABK, Aleviliği yeniden tarif etmek, yeni bir Alevilik icat etmek ve şekillendirmek gibi bir misyonu ve amacı yoktur. gerek içerde, gerekse dışarda kimi odaklar Alevi kavramının kendisi ve değerleri ile oynamaktadır. Alevi kavramının önüne arkasına 'islam', 'şii' ve 'caferi', 'devrimci', 'ilerici', 'demokratik', 'Türk', 'Kürt' ve 'Arap' gibi ekler koyarak, Aleviliğin içinde var olan tüm sürekleri, değerleri, kimlikleri ve öğretileri ayrıştırmak ve bölmeye hizmet ediyor. Bunların hepsinin hesaplı ve kasıtlı olduğunu düşünüyoruz. Alevilik Alevilik’tir, Aleviliği bilen onun içindeki unsurların birini öne çıkarmak suretiyle bölmeye ve asimile etmeye çalışanlara taviz vermez. Aleviliği inançsal, etnik ve coğrafi olarak tek tipleştirme çabalarını engellemek gibi tarihsel görevlerimiz ve sorumluluklarımız vardır. Bir şeyin daha bilinmesinde fayda var: Aleviliği kendi meşreplerine göre uydurmaya çalışan bu odakların bizim nazarımızda toplumsal karşılığı da yoktur.”

“ALEVİLERİ TEKTİPLEŞTİRMEK GERİCİLEŞTİRİR”

AABK Genel Başkanı Hüseyin Mat’ın konuya ilişkin basın açıklamasında şu ifadeler de dikkat çekti: 

“Aleviliği tek tipleştirmek, bir sürek üzerinden homojenleştirmek ya da Aleviliği bir kalıbın içine koyarak dondurmak ancak Aleviliği gericileştirir, tekçileştir. Aleviliği öldürür.

AABK, Aleviliği yeniden tarif etmek, yeni bir Alevilik icat etmek ve şekillendirmek gibi bir misyonu ve amacı yoktur. Bizim tek bir görevimiz ve yola hizmet anlayışımız vardır; Aleviliğin otantik yapısının özünü korumakla birlikte, göç, kentleşme ve modernite ile gelen erkânlarımızdaki 'değişimlerin', 'dönüşümlerin' zamana uygun reformunu sağlamaktır. Yolun özü ve erkânlarımızı koruyarak, çağımızın gerisinde kalmamaya çaba sarfetmek olmalıdır. Aleviliğin inançsal ritüelleri olan Cem, Hakka yürüme, Nikah, Musahiplik gibi erkânlarımızı asimilasyoncu saldırı politikalarından korumaktır. 

TEKBİR VE NAMAZIN YERİ 

Belirtilen erkânlarımızın dışında yürütülen her türlü ibadet şekli bize ait değildir. Cübbe giyen, kafasına sarık takan, Allahu Ekber diyerek tekbir getiren ve namaz kılmak isteyenlerin ait olduğu yer camidir ve oraya gitmeleri en doğru olanıdır. Şimdi de gerek içerde, gerekse dışarda kimi odaklar Alevi kavramının kendisi ve değerleri ile oynamaktadır. Alevi kavramının önüne arkasına İslam, Şii ve Caferi, devrimci, ilerici, demokratik, Türk, Kürt ve Arap gibi ekler koyarak, Aleviliğin içinde var olan tüm sürekleri, değerleri, kimlikleri ve öğretileri ayrıştırmak ve bölmeye hizmet ediyor. Bunların hepsinin hesaplı ve kasıtlı olduğunu düşünüyoruz. Alevilik Aleviliktir, Aleviliği bilen onun içindeki unsurların birini öne çıkarmak suretiyle bölmeye ve asimile etmeye çalışanlara taviz vermez. Aleviliği inançsal, etnik ve coğrafi olarak tektipleştirme çabalarını engellemek gibi tarihsel görevlerimiz ve sorumluluklarımız vardır. 

Bir şeyin daha bilinmesinde fayda var: Aleviliği kendi meşreplerine göre uydurmaya çalışan bu odakların bizim nazarımızda toplumsal karşılığı da yoktur. Geleneksel Alevi tarihi, direnme, mücadele, dayanışma, hümanist, birlik ve bütünlüğü yaratma ve heterodoks anlayışına sahip bir tarihtir. Bu tarih asla ihaneti, düşkünlüğü, yoldan çıkarmaları kabul etmeyen bir tarihtir.

“İLK GÖREV FAŞİZMİ PÜSKÜRTMEKTİR”

Zor bir dönemden, acımasız bir dünya düzeninden geçiyoruz. Aleviler kendi tarihlerini, yaşadıklarını konuşacaklar, muhabbet edecekler. Gerçeklerle buluşarak geleceklerine sahip çıkacaklar. Ama bu süreci çok iyi yönetmeleri gerekiyor. Aksi takdirde tarihin yaşanmış acılarına bir yenisini daha maalesef eklerler. Bugün AKP/MHP faşist ve gerici iktidarın acımasız saldırılarıyla karşı karşıyayız. Bugün yapılması gereken ilk görev, bu faşizmi geriletmek, durdurmak ve püskürtmektir. Aksi halde sağlıklı bir düşünsel tartışma olanağı ve ortamı sağlamak imkânsızdır.

ALEVİLER DAĞILIRSA 

Aleviler dağılır, paramparça olurlarsa, sadece Aleviler değil, demokrasi mücadelesi veren herkes bundan zarar görür. İşte tam da AKP/MHP faşizminin de istediği budur. Buna fırsat vermemeliyiz. Aleviliğe yönelik gerek içte gerekse dışardaki hiçbir güç ve odak bizi yolumuzdan çıkartamayacaktır. 

Gündemimizi asla değiştirmeyecek, planladığımız gibi yolumuza devam edeceğiz. 30 yıl önce hayal ettiğimiz hedeflerimiz bugün nasıl gerçekleşti ise, bugün hayal edeceğimiz tüm hedeflerimiz de yarın gerçekleşecektir. Yeter ki, dün olduğu gibi bugün de hep birlikte mücadele etmeye devam edelim. 

BÜYÜYEN HEDEF ARTAN SORUMLULUK 

30 yıllık mücadelemiz sonucunda elde ettiğimiz Kamu Tüzel Kişilik statüsü ile birlikte yeni bir dönem başlamıştır. Kurumlaşma adına çalışma ve faaliyet alanlarımız genişlemiştir. Yeni hedef ve vizyonlar ortaya çıkmıştır. Toplumumuza, üyelerimize dokunacağımız yeni projelerle kamuoyunun karşısına çıkacağımız bir dönem başlıyor. Artık kendimize ait çocuk yuvaları,  yaşlı bakımevleri, öğrenci yardım kursları, üyelerimize ihtiyaç olması halinde hizmet vermek, hastane, üniversite gibi kamusal alanda hangi tür hizmet veriliyorsa hepsini yapabilme hakkına kavuştuk. Vizyonumuz, hedefimiz ve misyonumuzun büyümesiyle birlikte, sorumluluklarımız da bir o kadar arttı. Cemevlerimizi canlarımızın her türlü ihtiyacına cevap verebilecek birer eğitim ve hizmet merkezi konumuna kavuşturmak en büyük hedefimizdir. Önümüzdeki yıllarda bahsettiğimiz tüm hedef ve projelerimizi hayata geçirebilmek amacıyla tüm gücümüzle çalışacağız.

“SANAL ORTAMDA LAF YETİŞTİRMEYELİM”

Bu dileklerimiz ile tüm yönetici ve üye canlarımızdan özellikle rica ediyoruz. Sosyal medyayı çirkince kullanan üç beş kişinin yarattığı sanal gündemlere, gerçek gündemlerimizi feda etmeyelim. Bize yakışan yola hizmettir. Sanal ortamda birilerine laf yetiştirmek Alevilik için yola hizmet değildir. Hiçbir toplumsal karşılığı olmayan kişileri ve çevreleri meşrulaştırmaktır. 

Sanal ortamda birilerine laf yetiştirmek yerine, cemevlerimizdeki üyelerimize, henüz derneklere üye olamayan canlarımıza hizmet ve muhabbet yetiştirmeliyiz.”

+49 – KÖLN

HABERE YORUM KAT
1 Yorum