Almanya'da 17.5 milyon insan yoksulluk sınırında
Paritätischer Gesamtverband tarafından yapılan bir araştırmaya göre, “konut yoksulluğu” bakımından Bremen en yüksek seviyede. Araştırmada kira, yan giderler ve kredi faizleri düşüldükten sonra kalan harcanabilir gelire bakılıyor. Bremen'de insanların yüzde 29,3'ünün “konut yoksulluğundan” etkilendiğini bildiren derneğin araştırma merkezi, çalışma için Federal İstatistik Dairesi'nin verilerini analiz etti.
Geleneksel hesaplamalara göre, Almanya'da nüfusun yüzde 14,4'ü yoksulluk riski altında. Ancak konut masrafları dikkate alındığında ve insanların konut masraflarını (elektrik masrafları dahil sıcak kira) ödedikten sonra yaşamak için serbestçe kullanabilecekleri gelir hesaplandığında farklı bir tablo ortaya çıkıyor.
Berlin ve Brandenburg'da da durum çok iyi değil
Berlin ve Brandenburg’da da durum farksız. Buralarda yaşayan birçok insan, yüksek konut maliyetleri nedeniyle yoksulluk riskiyle karşı karşıya.
Berlin'de yoksulluk oranı, geleneksel hesaplamaya göre %13,7 olarak belirtilirken, konut masrafları dikkate alındığında bu oran %20,8'e yükseliyor. Brandenburg'da ise bu oran %14,8’den %20,3’e çıkıyor.
17.5 milyon insan yoksul
Konut maliyetlerine göre düzeltilmiş yoksulluğun boyutu çok daha yüksek.
Dernek bu nedenle Almanya'daki yoksulluğun gerçek boyutunun göz ardı edilmesini eleştiriyor. Aslında 17,5 milyondan fazla insan, yani nüfusun beşte birinden fazlası, yoksulluk sınırında bir harcanabilir gelire sahip. Yoksul insan sayısı daha önce tahmin edilenden 5,4 milyon daha fazla; bunların çoğu bekarlar, öğrenciler ve 65 yaş üstü yaşlılardan oluşuyor.
İnsanlar, her ay kendilerine sunulan medyan gelirin yüzde 60'ından daha azına sahiplerse yoksul olarak kabul edilirler. Medyan gelir, nüfusun tam olarak yarısının daha yüksek, diğer yarısının ise daha düşük gelire sahip olduğu gelirdir.
Araştırmaya göre, Almanya genelinde birçok hane gelirlerinin üçte birinden fazlasını konut masraflarına harcıyor, hatta bazıları yarısından fazlasını harcıyor. Araştırmada, “Yaşam standardı artık yalnızca gelir düzeyine göre belirlenmiyor; bir kişinin konut için ne kadar para harcaması gerektiği ve geriye ne kadar para kaldığı soruları giderek daha önemli hale geliyor” deniyor.
ARTI49